Eğitimde öğretmen kaynaklı sorunlar ve dibe vurmuş okullarda eğitim II

Okul yöneticileri konu öğretmenlerle ilgili sorunlar olduğunda öğrencilerin ve öğrenci velilerinin somut, yazılı şikâyetleri olmadan harekete geçmiyor, geçemiyorlar. Onlar sistemde ve sistemi oluşturan taraflarda var olan sıkıntıları daha da büyütmek ve okul yönetimini sorgulanır kılmak istemedikleri için; çalışma arkadaşlarıyla ters düşmeyi göze alamadıkları için kimi olumsuzlukları kendileri bilseler de çözüm üretme, sorunun üzerine gitme konularında zaman zaman isteksiz davranabiliyorlar.

Kadrosunu sağlama aldığını düşünen ve yeterince denetim ve uyarı görmeyen sorunlu öğretmenlerin bir kısmı da her fırsatta bu esnek ortamı kullanıyor. Bilinçli ya da bilinçsiz hangi yanlışı yaparsa yapsın tamamının otoriteyi sağlama, öğrenci ile arasındaki mesafede kendi alanının genişletme adına doğal bir hak olduğunu düşünüyor ve bu zamanla alışkanlık haline getiriyor. Bu alışkanlığını bir parçası olduğu kalabalık okulların yoğunluğu içinde dikkat çekmeden sürdürebiliyor.

Her öğrenci öğrenim süreçleri boyunca bu durumdaki öğretmenlerden en az biriyle karşılaşıyor. Bu öğretmenlerle ilgili yakınmalara dayalı haberler zaman zaman gazete sayfalarına, televizyon ekranlarına düşüyor.

Mevcut değerlendirme sistemine göre sistemin en düşük puanlı öğrencilerinin yoğunlaştığı okullarda ise bu sorunlar bir araya gelip tam bir kördüğüm meydana getiriyor.

Kendi içlerinde çeşitli anlamlarda sorunları olan öğretmenler de kolayca bütün bu sorunları “haylaz, tembel, sorunlu (?)” öğrencilerin üzerine yıkıp aradan çekiliyor.

Nedense sistemi yönetenler dibe vurmuş, sorunlu okullarda daha yoğun bir şekilde psikolojik desteğe ve rehberliğe ihtiyaç olduğunu görüp bu okullarda o anlamda daha yoğun destek sağlayacak alt yapıları oluşturma yoluna gitmiyor. Mevcut rehberlik birimleri ise çoğu yerde etkisiz kalıyor.

Öğretmenlerin de hem psikolojik hem de öğretmenlik bilinci anlamında çözülmesi gereken sorunları olabileceğini dikkate alınıp bu anlamda okul yönetimleri ile işbirliği halinde öğretmen sorunlarının giderilmesi için gözle görülür şekilde etkili çalışmalar varsa da dışarıdan bakınca görülmüyor.

Nedense pek çok öğrencinin eğitim yaşamını karartan bazı sorunlu öğretmenler sırf kendileri ile ilgili veli şikâyeti olmadığı için, bir inceleme yapılmadığı için kapmış oldukları köşelerde başka öğrencilerin de geleceğini karartmaya devam edebiliyorlar.

Nedense gerçekten eğitimi çok önemseyen, bu anlamda çok büyük paralar harcayan devletimiz konu eğitimde etkili iç denetim, ceza ve ödül olduğunda aynı verimi elde edemiyormuş gibi gözüküyor.

Ve nedense her yıl çok sayıda kurtarılabilecek genç okulların dışına itilip gelecekleri karartılıyor. Eğitimsiz, işsiz ve öz güven yoksulu kalabalıkların sayısı kabartılıyor. Bütün bunlar topluma, ailelere, ülkeye yüksek maliyetler olarak geri dönüyor. Suç oranları ve suçlu sayıları artıyor.

Bu anlamda beklentimiz her türlü ekonomik sorunun, güvenlik sorununun üzerine tavizsiz giden devletimizin eğitim sorunlarına da aynı kararlılıkla eğilmesidir.

Mevcut sorunlarımızın çözümü ve gelecekte olması muhtemel sıkıntıların önlenmesi için bir veli ve yurttaş olarak aklıma gelen iki öneriyi de bu vesile ile ifade etmek isterim.

Belki öğretmenlik mesleğine alınacak kimseler için yapılan güvenlik soruşturması kadar önemli bir başka çalışma ile adayların sorun çözme, inisiyatif kullanma, empati yapma, psikolojik destek sağlama becerileri de ölçülüp bir sıralama oluşturulabilir.

Eğitimi etkileyecek düzeyde kişisel sorunları olan öğretmenler okul yönetimleri tarafından belirlenip sorunlarının çözümleri için, olmuyorsa aktif eğitim faaliyetlerinin dışında tutulması için raporlar, öneriler hazırlanıp gereği yapılabilir.  

Ceza ve ödül sistemleri yoğun ve etkili bir şekilde kullanılarak sistemin verimliliği arttırılabilir.

Ve tabii mümkünse öğretmenlerin ekonomik durumlarının daha da iyileştirilmesi için çalışmalar yapılabilir.

Tüm çabamız çocuklarımıza miras bırakacağımız ülkenin daha aydınlık olması için.


30.12.2016 06:30