Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Eğitimli gençlerin işsizlik sorunları

Eğitimli gençlerin işsizlik sorunları
 

Üniversiteyi bitiren gençler arasında genel bir karamsarlık olduğunu gözlemliyorum.Üniversiteden mezun olalı,uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen,hala iş bulamayan gençlerimiz var. Acaba gerçekten mi iş bulamıyorlar,yoksa buldukları işleri mi beğenmiyorlar?

Bir gün izlediğim bir televizyon programında ünlü bir iş adamı demişti ki; Maaş konusu açıldığında,rakam belirten hiç kimseyi işe almam.İş başvurusunda bulunan kişi demeli ki; Şirketinizin fiyat politikası ne ise ben ona uyarım.

Oysa birçoğumuz, daha ilk görüşmede maaşımızın ne kadar olacağı ile ilgileniriz,işin niceliği ve niteliğinden ziyade,öyle değil mi?.

Ülkemizde, iş başvurusunda bulunan gençler arasında genel bir ön yargı olduğu kanısındayım.İyi bir iş bulabilmek için mutlaka,diğer iş başvurusunda bulunanlar arasında,kendilerini ön plana çıkartacak,sağlam bir torpilin olması gerekliliğini savunuyorlar.Referansın iş bulma konusunda,kesinlikle çok etkili olduğu inancındayım.İnsan bir akrabasının yardımıyla,belki bir işe alınabilir,ama orada kalıcı olması,başarı merdivenlerini tırmanıp terfi edebilmesi tamamen kendi elinde olan bir durumdur.

Tepeden inme bir insanın,eğer getirildiği yere uygun bir alt yapısı yoksa,çalışanlar o kişiye asla saygı duymazlar ve sürekli o kişi hakkında sohbetler yaparlar.Sizde bu gibi durumlara mutlaka şahit olmuşsunuzdur.
Hatta torpille işe giren kişiyi,patronun muhbiri olarak kabul edenler de,hiç azımsanacak sayıda değillerdir.Böylece iş yerinde huzurdan eser de kalmadığını rahatlıkla görebilirsiniz.

İş başvurularında torpil değil,fakat referans olayının gerekliliğinden bahsetmiştim.Bize referans veren kişi,bizim gerçek anlamda varolan yeteneklerimizi bilen,yaptıklarımızın altına imza atabilen kişidir.İşe alınacak kişiye referans olmak bir bakıma onun sorumluluğunu paylaşmakla aynı anlama gelmektedir.

Türkiyede işsizlik oranı çığ gibi büyüyor,üniversiteli gençlerimiz iş bulamadıklarından dolayı büyük hayal kırıklıkları yaşıyorlar.Çeşitli televizyon programlarında bu konuyla ilgili yapılan sohbetleri hepimiz izleyip,yaşanan dramlara şahit oluyoruz.Akşamları eve ekmek götüremeyen,çocuğunun beslenme çantasına yiyecek herhangi birşey koyamayan,yeterli maddi güce sahip olmadığı için, çocuğunu yırtık ayakkabıyla okula gönderen ailelerin dramlarını gözlerimiz dolarak izliyoruz.

Bu gibi durumları yaşamamak için,eğitim dönemimizin en başından itibaren,karşımıza çıkan fırsatları iyi değerlendirip,belki uykumuzdan,belki gezip tozmalarımızdan biraz feragat edip,tecrübe kazanmaya,çevre edinmeye vakit harcamalı ve elbette yaşantımızla,yaptıklarımızla kendimizi en iyi şekilde ifade edip,güven duygumuzu yüceltelim.

 
Toplam blog
: 60
: 1987
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

22.06.1970, İstanbul doğumluyum. Finans sektöründe çalışıyorum. Sanata ve edebiyata büyük ilgi duyuy..