Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '13

 
Kategori
Siyaset
 

Eğlenesiniz biraz, keyfiniz kaçmasın diye…

Eğlenesiniz biraz, keyfiniz kaçmasın diye…
 

MHP Genel Başkanı’nın yaptığı tutarsız muhalefeti beğeniyor değilim, konuşma ve muhalefet tarzını da hiç onaylamadım bugüne kadar. Şiddetle muhalefet ederken, olmadık yerde AKP iktidarına desteğini de gördük. Ancak Başbakan’ın son çıkışlarındaki sertliğini hak ettiğini sanmıyorum.

Çünkü…

CHP lideri KılıçdaroğlU, “Oslo” açığa çıkmadan, AKP hükümetine yaptığı önerilerin en başında “akil adamlar komisyonu” geliyordu. Başbakan, Kılıçdaroğlu’nu ağır şekilde suçlayarak öneriyi reddetti. Daha aradan ne geçti ki “akil adamlar” önerisi İmralı’dan gelince, Başbakan hemen “hayır” demedi…

Ne iş?...

Bu kadar çelişkinin ardından muhalefete karşı sert tavrınız inandırıcı olmuyor Sayın Başbakan.

Çıkarlarınız uğruna ki bunlardan en önemlisi “Başkan” olabilmek, vermediğiniz taviz kalmıyor. 21 Mart tarihinde PKK terör örgütünün legalleşmesini, çocuk katilinin de “Kahraman” olmasını sağladınız, büyük başarı diye sunuyorsunuz…

Her nasıl ise, 21 Mart’ın hemen ardından İsrail “Özür” diledi, arkasından da Suriye’yi vurdu, heee nasıl oldu!...

PKK, “Geri çekilmek” hem de silahlarıyla geri çekilmek için “Yasal” biçim istiyor, legalleşmeyi pekiştirmek, uluslararası “Kabul” görmek için.

Bugün çocuk katilinin terör örgütü “Lideri” olmasından “Yasa” ile çıkarılması talep ediliyor.

Bütün bunlar olurken MHP Genel Başkanının çocuk katiline ne verdiniz sorusu karşısında tüm heyheyleriniz başınıza geliyor, demediğinizi bırakmıyorsunuz, “İspat edemezsen…” diye saldırıyorsunuz…

Kimsenin hiçbir şeyi ispat etmesine gerek yok, konuşmalarınızı izlesinler, tüm ispatları kendiniz yapıyorsunuz, dün söylediğinizin aksini, bugün söylüyorsunuz. Dün inkâr ettiklerinizin gerçek olduğu bugün ortaya çıkıyor.

Örneğin “Görüşmedik” demiştiniz, “İspat etmeyen…” demiştiniz, sonra görüştüğünüzü söylediniz, bundan dahi iyi ispat mı olur?

Dün “AB’ne girdik” imajı verdiniz, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı gündüz gözüyle havai fişekler attı, girmemişiz meğerse…

Bugün “Özür dilendi” için bilbordlar donattı, yarın neyin karşılığı “Özür” onu da göreceğiz.

Dönelim tekrar “Akil adamlar” bölümüne…

Öyle bir “Akil adamlar” listesi ortalıklarda dolaşıyor ki evlere şenlik…

Birçoğu, Doğru ve Güneydoğu bölgemizde “Kürdistan” kurulmasının hayalini yaşayanlar. Bu türden düşüncelerin değirmenine su taşıyanlar…

Ve işin en garip yanı, bu insanlar başbakan’ın “Açılım” dediği ve içinde ne olduğu bilinmeyen sürece destek verenlerin en önünde gidenler. Bunlardan “Akil” olursa, geleceğin ne olacağı şimdiden belli…

Kürdistan kurulacak, Recep Tayyip Erdoğan “Başkan” olacak.

Nerden çıkarıyoruz “Kürdistan” hayalinde olduklarını?

Bir defa görmemek için kör olmak, akıldan yoksun olmak gerekir o başka da, Selahattin Demirtaş Ne diyordu? Diyordu ki “Bizim ‘Bayrak’ ile sorunumuz yok…” Türk Bayrağı bile demiyor, dikkatinizi çekerim, devam ediyor “Siz bizim renklerimizi kabul edin, seneye Nevruz’da Bayrağı da kullanırız” diyor…

Size hiçbir şey ifade etmiyor mu? Bugün “Renk” kabul edeceğiz, öteki gün “Bayrağımız, kabul edin” diyecekler…

Ve bütün bunlara destek veren bir takım kişileri de “Akil adam” olarak göreceğiz…

XXX

Vehbi Emmi; oğlu Ahmet’i yanına çağırmış “Oğlum, ahırdan eşeği al, pazara götür, en az 1 liraya sat, amma sakın Ali’ye verme” demiş…

Oğul Ahmet, eşeği almış pazara gitmiş. Akşama kadar bir çok kişi bakmış, bazıları müşteri olmuş fakat 1 lira veren hiç olmamış. Akşam pazarın son saatlerinde Ahmet eşeği satmış ve eve dönmüş, babasının karşısına çıkmış “Eşeği 1 liraya sattım baba” demiş. Vehbi Emmi, “Ver öyleyse parayı” deyine “Yooo… Vadeli verdim” demiş…

Vehbi Emmi sormuş “Kime” diye… Ahmet Gayet rahat ve böbürlenme tavırları içinde “Ali Ağaya” deyince “Vehbi Emmi “Desene satamadım da lağım çukuruna attım diye…”

Ahmet heyecanla atılmış…

“Olur mu baba, Veli Dayıyı da kefil aldım” deyince Vehbi Emmi tümden sinirlenmiş “Bre eşek oğlum, desene eşeği değnek ile de çukurun dibine ittim diye” demiş.

Bu fıkra da neyin nesi mi?

Hiiiiç… Öylesine, eğlenesiniz biraz, keyfiniz kaçmasın diye…

26 MART 2013, İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..