Egzersiz ve spor

Yaşam kalitemizi artırmak için çeşitli yollar var. Daha çok ülke gezebilir, daha çok kitap okuyabilir, kendimizi daha fazla tanıyabilir, daha fazla insanlarla iletişime geçebilir, aile ve akrabalarımıza daha fazla zaman ayırabiliriz.

Her ne yaparsak yapalim eylem yapmak durumundayızdır, eylem için bir güce ihtiyaç duyarız ve o gücün dışarıya yansıması için bir nedene, neden için niyete ihtiyacımız vardır.

Ben sporu tanımlarken profesyonellik ile bağdaştırıyorum, amaç rakipler karşısındaki üstünlük, alanında en iyi olma mücadelesi, sınırlarını sonuna kadar zorlama ve belli bir yaştan sonra jubile yapmak. Çoğumuz için olması gereken bu olabilir ancak bedenimiz için aynı durum geçerli mi? Hepimiz sakatlıkları duymuş görmüş veya yaşamışızdır o kadar antremanlı bedenlerin yanlış bir hareket karşısında bu kadar kırılgan olduğunu görmek şaşırtıcı olabilir, bu deneyimi yaşamayanlarımız için belkide anlamsız gözükebilir, ancak işin aslı bu değildir. Sakatlık nedenlerini sıralamaktansa; sakatlık yaşamalı mıyız sorusunu kendimize sormalıyız ve anlatıldığı gibi spor aslında yaşam kalitemizi yükseltiyor mu?
Egzersiz bedensel ve ruhsal sağlık düzeyimizi dengeleyecek bir sinerjiye sahiptir. Amacı mücadele etmek, birileri arasında en iyi olmak sakatlanmak ve jubile yapmak için değil, tam tersine daha zinde sağlıklı olabilmek yaşam kalitemizi artırabilmek için gerekli bir eylemdir. Aslında yapmadığımız eylemleri yapma çabasıdır egzersiz. Hayat kalitemizi yükseltmek için eksikliğini bildiğimiz yerlerimizin dengelenmesi için gerekli ataktır. Torunumuzu kucağımıza alıp sevebilme gücü veren, çarşıdan aldıklarımızı taşıtan, kararlarımızı eyleme geçirmekte motive eden enerjiye sahiptir ve direk içimizden gelir dışarıya ihtiyaç duymaz.

Eğer yapmayı dilediğiniz buysa! çözüm çok basit. İçinizde var olan bu enerjiyi açığa çıkarın. Dengeli bir egzersiz uygulamasına girin. Yarım saat yürümek sizi yorarken bir saat yorulmadan koşabildiğinizi gördüğünüzde yaşam kalitenizin arttığına şahit olacaksınız.

sevgiler...