Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '09

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Ekmek

Ekmek
 

Ekmek; herhangi bir tahıl unundan yapılmış hamurun pişirilmesi ile yapılan yiyecek diye tanımlanabilir. Oysa binlerce yıl yol kat etmiş, binlerce yıl üzerinde çalışılmış bir yiyecek olduğundandır ki insan yaşamının tam da merkezindedir.

Cilalı taş devrinde insanlar meşe palamudu ve kestane gibi maddeleri ezerek suyla karıştırıyor ve kızgın taşlar üzerinde pişirerek bir çeşit ekmeğe benzeyen doyurucu özelliği olan yiyeceği elde ediyorlarmış. Buğdayın ne zaman bulunduğu ise tam olarak bilinememekle birlikte Anadolu’da yapılan kazılarda ortaya çıkan ören yerlerinde, yangın benzeri olaylar sonucunda yüksek ısı altında havasız kalarak kömürleşerek korunabilmiş buğday tanelerinin İ.Ö 7000 yıllık bir geçmişi olduğu sanılıyormuş. Yaygın bir inanışa göre insanların yabani buğdayı kırarak suyla karıştırmaları sonucu gözeneklerin oluştuğunu görüp bu hamurumsu maddeyi kızgın taş üzerinde pişirmeleri ile ilk ekmeği elde ettikleri tahmin ediliyormuş.

Eski Mısırlılar unu suyla karıştırarak ekmeği yapıyorlarmış. Ekmek o kadar önemliymiş ki maaşlarını ekmek sayısı olarak alırlarmış. Kişilerin varlıkları da ellerindeki ekmek sayısı ile ölçülürmüş. Ekmek o kadar önemliymiş ki ölenler bundan sonraki yaşamlarında da ekmek bulabilsinler diye yanlarına bir miktar ekmek koyulurmuş.

Eski Mısırlı bir fırıncının akşamdan yoğurduğu hamuru unutarak ertesi gün yaptığı hamura katması sonucu ekmeğin kabararak pişmesi ve daha yumuşak olması ile tesadüfen ilk mayanın bulunduğu sanılıyormuş. Yunanlılar Mısırla hububat alışverişi yaptığından ekmeğin Mısır’dan Yunanistan’a geçtiği ve buradan Avrupa’ya yayıldığına inanılıyormuş.

Günümüzde de ekmek kutsaldır. Öyle kabul ederiz, yeminlerimizi ekmek çarpsın diye ederiz. Yerde ekmek kırıntısı görsek eğilip alır yüksekçe bir yere koyarız. Geçmişe göre yiyecekler ne kadar çeşitlenirse çeşitlensin, miktarı ne kadar artarsa artsın, özünde hâlâ ekmek parası için çalışırız. Ekmek aslanın ağzında, ekmeğini taştan çıkarmak, bir fırın ekmek yemek… gibi deyimler de binlerce yıllık geçmiş tarihimizden geliyor sanırım.

Bugün bende evde yapabileceğimiz bir tarif vermek istiyorum. İçindeki maddeleri arzuya göre artırılıp eksiltilebilirsiniz.

Malzemeler:

2 su bardağı kepek un

1 su bardağı beyaz un

1 su bardağı su

1 , 5 tatlı kaşığı toz maya

1, 5 tatlı kaşığı tuz

1 tatlı kaşığı toz şeker

2 yemek kaşığı keten tohumu

1 yemek kaşığı çörek otu

2 diş sarımsak

1 çay bardağı iri dövülmüş ceviz

1 tatlı kaşığı zeytinyağı

Yapılışı:

Eğer evde ekmek yapma makineniz varsa zaten sorun yok. Tüm malzemeleri makinin içine atarak başla demeniz yeterli. Ancak makininiz yoksa öncelikle mayayı ılık su ve şeker karışımı ile kabartın. Un ve tuza ilave ederek yoğurun. En son ezilmiş sarımsakla birlikte diğer malzemeleri de katarak iyice yoğurun ve mayalanmaya bırakın. Yaklaşık yarım saat veya 45 dakika kadar sonra hamur iki katına çıktığında ekmeğinize şekil vererek tepsiye koyun. 20 dakika kadar da tepside üzerine nemli bez örterek dinlendirin. Bıçakla üzerine çentik atarak 180 dereceye ayarladığınız fırında iyice kabarana kadar pişirin. Üzeri renk almaya başlayınca fırın ısınızı 160-170 ‘e düşürerek ekmeğin içini çekebilmesini sağlayın ve iyice kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun.

 
Toplam blog
: 26
: 2226
Kayıt tarihi
: 20.01.09
 
 

1964 doğumluyum ve Sağlık sektöründen 2005 yılında emekli oldum. Evli ve iki çocuk annesiyim. Şu an ..