Ekonomik kriz bitirilmeye çalışılırken, açıklanan büyüme rakamları...

Hiç kimse böylesi bir ortamda haklı olduğunu söyleyip, yaptığı işin ciddiyeti ile gururlanamaz.

Bende aynen böyle diyorum. Ve ben yazdığım Teğet ve Krizin faydaları isimli blog yazılarımda, açılım ve üzeri örtülen ekonomi isimli blog yazımda yazdıklarımın doğru çıkmasından kesinlikle gurur duymuyorum.

Ülkemizde ekonomik mucize yarattıklarını söyleyip, halkın karşısına çıkarak, tabi afette bile almadıkları önlemler için halkı ve doğayı suçlayan bir iktidardan başka ne beklenebilir ki?

Evet, konumuz ekonomi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yılın (Nisan, Mayıs, Haziran) dönemine ilişkin gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) hesaplarını açıkladı.

Her ekonomi bilenin tahmin edebildiği veriler, üç aşağı beş yukarı aynı çıktı.

Evet, TÜİK’in verilerine göre: Hesaplamalar üretim yöntemine göre yapılır. Bu yöntemle yapılan hesaplamaya göre, yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla sabit fiyatlarla GSYH yüzde 7'lik bir azalmayla 23 milyar 513 milyon lira azalmış oldu.

Cari fiyatlarla ise GSYH yüzde 4, 4 azalışla 228 milyar 817 milyon lira düzeyinde gerçekleşti.

Türkiye ekonomisi, ikinci üç ayda, dolar bazında da cari fiyatlarla yüzde 22, 9 küçülerek, GSYH 145 milyar 630 milyon dolar olarak gerçekleşmiş oldu. Şimdi tam sırası diyerek, yaratılan ekonomik mucize ile ve değiştirilen hesapla yöntemleri ile kişi başına düşen Milli Gelir'i 120 bin Doların üzerine çıkartanlar şimdi nerde? Ekonomik mucizeye onlarca sayfa ayıran yandaş basın, bu sayfaları şimdi neyle dolduruyor?

Evet, şimdi tam sırası. Bu ekonomik verileri unutturmak için yeni bir açılım veya Ergenekon dalgası yapmanın! Veya Doğan Yayın holding gibi birkaç tane daha güçlü kuruluş bularak yapılan cirodan bile fazla Vergi cezası yazmanın tam zamanı! Hemen önerilerimi sıralayayım. 1. Sırada Koç Holding. 2. Sırada Sabancı Holding. 3. Sırada Doğuş Holding! Onlara da aynı şekilde bir ceza yazılırsa, bütçe açığı çok rahatlıkla kapatılabilir. Hem bu vesile ile yandaş basına yazacak konu bulunmuş olur!

Geçen yılın ikinci çeyreğinde, GSYH cari fiyatlarla yüzde 17, 8, sabit fiyatlarla yüzde 2, 8 büyümüştü.

Oysa bu yıl başlarken, Mart ayındaki yerel seçimler de göz önüne alınıp, dünyada baş gösteren krizin, ülkemizi teğet geçeceği, bu nedenle 2009 yılının tamamında ekonomide yüzde 4 büyüme öngörülmüştü ve bu rakam daha sonra yüzde 3, 6 küçülme olarak revize edilmişse de, bununda tutmayacağı ortada. İlk altı aylık verilere bakılacak olursa, şu anda ortalama yüzde 11 civarındaki bir küçülme ile yolumuza devam ediyoruz.

Ekonomi bu kadar kötü iken, Trakya ve İstanbul ile yurdun belli bölgelerinde sel felaketi yaşanırken, ortaya çıkıp, bu afet için; önce halkı sonrada doğayı suçlamak bir iktidara yakışır mı?

Ekonomik veriler bir bir ortaya çıkarken, Lüks Kat ve Yat alanlara vergi indirimi uygulamak, Pırlanta ve Elmas alanlara vergiyi sıfırlamak hangi gerekçelere dayandırılıyor?

Her konuda açılıma yönelen ve demokrasiyi dilinden düşürmeyen iktidar, kendisini dev aynasında görerek, halkı ve doğayı suçlarken, kendi yönetimlerinin hiç mi suçu yok?

Demokratik bir açılımın anahtarını kapıya sokmuşken, Güney Doğu ve Doğudan gelen şehit cenazelerine ne demeli? Ya ülkesi için ölenlerin açılımı ne olacak?

Ekonomik veriler bu kadar kötü iken, 2010 yılı bütçesini hazırlamayı unutanlara ne demeli? Bu hareketle, bütçeyi bir kanuna bağlamaya gerek yok, iktidar ülkenin gelir ve gider dengesini kafadan yapar mı denilmek isteniyor? Yani kayda, kuyuda gerek yok! Yurda iktidarın ampulünün ışığı yeter mi? O ampulün ışığının nereleri aydınlattığını bilmeyen kaldı mı?

Dünyanın bir numaralı ekonomisti gözüyle bakılan Alan Greenspan: "Kriz yeniden fakat daha farklı şekilde olacak" demesinin, ne anlama geldiği bizim ekonomi bürokrasisi tarafından değerlendiriliyor mu? Yoksa onlar da açılımın akkınına kapılıp gidiyorlar mı?

Bu ekonomi yazısı vesilesiyle İstanbul ve Trakya’da hayatlarını kaybeden resmi rakamlara göre 31, kayıplarla birlikte 40 kişiye tanrıdan rahmet, yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı diliyorum. Bu afetle ilgili, bir uzmanın söylediği gibi ”Doğa kendisinden alınanı geri alıyor” diyerek halkı suçlamadan, yaraların en kısa zamanda sarılmasını diliyorum. Bu arada yan gelip yatarlarken(!)şehit düşen 10 fidan içinde tanrıdan rahmet, yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı diliyorum.