Ekonomimizin temel sorunları

Çevremize baktığımız zaman ekonominin tökezlemesinden olumsuz şekilde etkilenmeyen kimsenin olmadığını görüyoruz. Üretenler kan ağlıyor, tüketenler kan ağlıyor. Bu üretenlerle tüketenler arasında bir adaletsizliğin egemen olduğunu göstermektedir.

Bu adaletsizlik bundan öncede vardı ama şimdi makas daha da açıldı. Bunun sonucu olarak piyasalardaki durgunluk hat safhaya ulaştı. Üretici zarar ediyor, tüketici satın alamıyor yeterli geliri yok. Elbette ki bunun baş sorumlusu mevcut hükümettir.

Dünyadaki global ekonomik krizi Türkiye'deki ekenomik krizin gerekçesi olarak göstermek pek de hakkaniyetli bir yaklaşım değildir. Petrol fiyatlarının 150 dolarlara kadar yükselmesi hiç kuşkusuz bizim hükümetimizin bir suçu değildi. Ama 50 dolarlara inen petrol fiyatlarının akaryakıt istasyonlarına bu ölçüde bir fiyat düşüsü olarak yansıtılmamış olması da hükümetin kusuru değil diyemeyiz.

Diğer yandan piyasalardaki (döviz) dolar ve Euro fiyatlarının dalgalı kur sistemi uygulanarak kısa vadeler içinde büyük iniş çıkışlar göstermesinin doğurduğu sonuçlara bakılırsa bu sistemle birilerinin cebine gariban kesimden sessiz selamsız para aktarıldığı açıkça görülmektedir.

Ak Parti hükümeti özellikle son zamanlarda neden bu yollara sapmıştır.? Asıl yanıtlanması gereken soru budur. Yukarıda da ifade ettiğim gibi bu yollara sapmanın gerekçesi dünyadaki global kriz olamaz. Siz hükümet olarak kendi ekonomik dengelerinizi sürekli gözetmek zorundasınız.

Ak Parti hükümetinin bu çıkmaz yollara girmesinin çeşitli nedenleri olabilir. Mesala, birilerine diyet ödüyor olabilir, ya da artık yorulmuş gitmek isteyen bir hükümet olduğundan olabilir, siz nasıl değerlendirirseniz değerlendirin fark etmez. Ortada ciddi bir sorun var.

Türk ekonomisinin çarkı durma noktasında piyasalalrda nakit sıkıntısı var. Bunu nasıl çözeriz.? Derhal piyasalara nakit enjekte etmek gerekir. Bu çok zor bir iş midir? Hayır öyle zor ve anlaşılması zor bir iş değildir. Neden yapılmıyor? İşin içinde kötü niyet vardır. En azından ben bir vatandaş olarak öyle düşünüyorum.

Türk halkı bütün bu olanlar karşısında ikna olacak bir açıklama bekliyor. Aksi taktirde gelişmeler bu şekilde devam ederse çöken ekonominin altında hükümetin de kalacağı muhakkaktır. Bir araçta seyredenlerin hepsi uyuyabilir ama aracı komuta eden şöforun uyumaması gerekir. Araca komuta ettiği sürece şöforun uyuma hakkı yoktur.