Elazığspor başladı, Beşiktaş bitirdi!..( 3 puanla tanışmak!..)

Elazığspor'da, ikinci yarıda bir “çıkış” başlamıştı. Bu “çıkış”ı, Beşiktaş maçında da sürdürecekleri, daha ilk dakikalarda anlaşıldı. Golün erken gelmesi, Beşiktaş savunmasını sağlı sollu ataklarla zorlanması, Beşiktaş’ın işinin zor olacağını gösteriyordu.

Beşiktaş, uzun süre savunmada kaldı; ilk yarıda yakaladığı bir iki fırsatı kullanamadı. Öyle ki, kaleyi ilk bulan diyeceğimiz, Holosko’nun aşırtma vuruşu gol oldu. Oysa gol olduğunda, uzatma çoktan bitmiş, uzatmayı uzatma gerektirecek bir durum yoktu.

Yılmaz Vural, uzatmalar bittikten sonra yenen golün moral bozduğunu söylüyor. Oysa o moral bozukluğu devre arasında bitmeliydi. Yok, bitmiyor, ikinci 45 dakikaya yansıyorsa, bunun adı başka olmalıydı.

Aslında, “alt”takilerin, “tepe”dekilerle oynaması o kadar kolay değil.  Özellikle “alt”takiler, Spor Toto Süper Lig’de ikinci yarı başlayınca, çok farklı oluyorlar. İlk yarıda yan gelip yatmışlar; ikinci yarıda oynamak gelmiş akıllara.

Olur da, değişiklik bu kadar olur.

Demek ki, iş başa düşünce, işe sarılma akla geliyor.

Dün, Elazığspor-Beşiktaş maçının ilk yarısı bunu gösteriyordu.

*****

Spor Toto Süper Lig’in ikinci yarısı, genellikle farklı olur.

Kimi takımlar, olumlu yönde birden değişir, mücadele güçleri artar; kimileri de eskiyi aratır. Bu arada kendini toplayan ya da topladığı sanılan, bakasınız, “paçayı” kurtarır.

“Alt” sıralarda yer alan, çoğu kez de düşen kimi takımlar, kimi “Büyükler”den “en çok puan” toplayanlar olur. Bir bakıma bu, şampiyonlukta da etkili olur.

Beşiktaş, ikinci yarıya iyi başlayamanlar arasındaydı. İki kez Galatasaray’ı geçme fırsatı yakalamıştı. Ne ki, umduğunu bulamadı. Sakatlıklar, Beşiktaş’ın başını ağrıtıyordu. Özellikle Almeida’nın sakatlığı, Beşiktaş için önemli bir sorundu.

Almeida’nın yerini alan genç bir oyuncu, Sinan Kurumuş, bekleneni veremeyince, ilk yarı bitmeden kendini kulübede buldu. Samet Aybaba’nın bir forvetin yerine savunmacı alması, ilk bakışta şaşırtıcı olmasına karşın, sonraki  duruma bakınca yararlı oldu. Ayrıca, görüldü ki, İbrahim Toraman orta alana kaydırılınca, Beşiktaş’ta işler daha iyi yüyüyor.

Farklı iki yarı, ikisinde roller değişti.

Elazığspor, ikinci yarıda niye durdu?

Her halde, Beşiktaş’ın savunmada kalacağı, doğru dürüst akın yapamayacağı düşüncesi vardı. Şöyle ya da böyle gol yemek, hemen moral bozacaksa, Elazığspor'un işi gerçekten zor! İkinci yarıdaki oyuna bakarak söyleyelim,  öyle "çayda çıra" oyunu havasında oynamak ne kazandırır?

*****

Elazığ’da son gülen Beşiktaş oldu.

Niang, son dakikalarda oyuna girdi. Niang’ın kendini toparlaması, Almeida’nın iyileşmesi, Beşiktaş’ın umutlarını artıracağı bir gerçek. Elazığ’dan üç puanla dönmek, Beşiktaş iyi bir moral olsa gerek.

Spor Toto Süper Lig’de “alt”lar kaynarken “üst”te de yarış, kızışacağa benziyor.

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com