Elif Şafak... Bit Palas... Edebiyat yapmak!

Elif Şafak okumaya devam ediyorum... Sanırım tüm kitaplarını bitirinceye kadar devam edecek bu durum...

Bit Palas diğer roman ve denemelerinden çok farklı geldi bana... Saklamaya gerek yok açıkçası sıkıldım: Sonrada neden sıkıldım diye düşünmeye başladım...

Konu güzel; İstanbul'la birlikte insanların nasıl geliştiğini, daha doğrusu savrulduğunu anlatmaya çalışmış... Üstelik buna diğer ülke insanlarının katkısını da vurgulamış... Romanda envai çeşit insan var... Hemen hemen karakter tespitleri doğru... Kurguda abartı yok, hepsi de her gün yaşanılan olaylar... En ''sıradan'' insanlarla en marjinal insanları aynı mekana koyunca doğması olası olayları kurgulamış... Uçuk değil yani... Sıradan da değil...

Yinede sıkıldım bu kitabı okurken... Bir gece uykuma mal olduktan sonra bulabildim beni rahatsız eden doğru kelimeyi; Elif Şafak bu kitabında ''edebiyat'' yapıyor... Bir edebiyatçıya ''edebiyat'' yapıyorsun diye eleştiri getirmek sanırım dünyanın en saçma şeyidir...

Halk ağzında ''edebiyat yapmak'' bir olayı fazla ‘’süslemek’’, uzatmaktır... ‘’Sadede gel artık demektir... Yazar bu kitabında o kadar edebiyat yapıyor ki, doğrusu bundan sıkıldım... Her ruh halini bir şeye benzeterek anlatıyor... Her eylemi yine nedenleriyle, kökleriyle, ruh haliyle anlatmaya çalışıyor... Her nesnenin ruha yansımasını betimlemeye çalışıyor... Her adımı, her düşünceyi, her nesneyi bir şeye benzeterek didiklemek sanıldığı gibi edebiyat değildir bence… Okuyucu özgürde bırakmak gerekir…

Hiç boşluk bırakmadan dolduruyor kurguyu... Eser kaskatı çelik bir yapı kazanıyor... Ancak burada sıkıcı yan, okuyucuya tek söz kalmıyor... Aynı eylemden, aynı nesnelerden yüz binlerce değişik duygu oluşabilir oysa insan kafasında... Fakat yazar çeşitli ''bilimsel'' yollarla, okuyucudaki diğer duyguların önüne geçmeye çalışıyor... Bu cümle fazla oldu galiba; fakat ne yapayım, böyle hissettim ben...

Toplumda ‘’yaşlı’’ olanların ve kendini ‘’farklı ve üstün’’ sayanların bakış açısını hissettim bu kitapta… Hani her adımınızı ve her duygunuzu hatta her kelimenizi belirleme gayreti içinde olurlar yaaaaa, işte öyle…