Elleriniz kırılsın Kadına kalkan eliniz kırılsın…

Vicdansızlar…

Nasıl insansınız anlamak mümkün değil.

Peygamber Efendimiz, Hazreti Muhammed:

“Sizin en hayırlınız, kadınlarına karşı hayırlı olandır. Ben kadınlara iyi davranma bakımından sizin en hayırlınızım.” Demiş.

İslamda kadın çok önemlidir. Bunu herkes bilir. İslam gelmeden önce:

Kız çocukları diri - diri gömülürmüş

Kız çocuklarını ve kadınları hor görürlermiş

Eşya gibi, satarlarmış.

Kadınlara şefkat göstermezlermiş.

Maldan, mülkten uzak tutarlarmış.

Bugün, hangi din kitabını açarsanız açın, bunları okursunuz. İslam gelince, Peygamber Efendimizin sözlerini dinledikten sonra, kadının ne olduğunu İslam âlemi bilmiş, kabul etmiş…

Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:

“Anne cennet kapılarının ortasındadır.”

“Cennet annelerin ayakları altındadır.”

“Sizden bir kısmınız eşlerinizi gündüz dövüyor ve gecede aynı yatağı paylaşıyorsunuz. Bundan utanmıyor musunuz?”

Hazreti Muhammet

Peygamber Efendimiz, kadınları dinlermiş, dertlerine çare bulurmuş. Evde kadınlarına iyi davranırmış, ev işlerinde bile onlara yardım edermiş, kızmazmış, onları kıracak bir tek söz söylemezmiş. Peki… Bunları yapan kim, İslam Peygamberi Hazreti Muhammed:

İyi davranın, şevkatli olun diyen kim? İslam Peygamberi,

Peki, siz kimsiniz?

Elhamdülillah Müslümanız demekle olmuyor. Müslüman gibi de davranmanız gerekiyor. İslam dini kadına zülmu yasaklıyor. Sen nasıl yapıyorsun? Hem İslamsın, hemde zalimsin! Öylemi? Vicdanın nerede, insanlığın nerede?

Bir erkek, en güçlü kadına gücünü yetirebilir.

Rabbim kadınları, erkeklere göre daha narin yaratmış. Onları korumak, gözetmek, iyi tutmak, mutlu etmek varken, vurup, kırmak, yüzünü, gözünü mosmor insan içine çıkamaz hale getirmek nedir?

Elleri kırılsın. Çocuğunuzun, anasına bunu yapıyorsunuz?

Sevdiğiniz, karım benim, eşim, benim helâlım dediğiniz kadına, bunu yapıyorsunuz, ne diyeyim, elleriniz kırılsın.

İmandan sonra, iyi bir kadından daha büyük bir nimet yoktur.
Hz. Ömer.

Kadın olmasaydı dünyada hayatın neşesi olmazdı.
Hz.Mevlana
                                                                             

Kadın Hakk’ın nûrudur, sâdece sevgili değil, sanki hâliktır, mahlûk değil.

Hazreti Mevlana

Kadınları okutunuz.

Hac Bektaş-ı Veli

Büyük Önder Mustafa Kemal Atütürk:

Dünyada her şey kadının eseridir.

Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir! Allah’ın emrettiği şey erkek ve kadın müslümanların ilim ve irfan edinmeleridir. Kadın ve erkek bu ilim ve irfanı aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak mecburiyet’ndedir.(alıntı)

Bakın bir yerde ne yazıyor.

Kadına şiddetin yaratılıştaki kutsiyeti zedelediği, Kâbe'yi yıkmak kadar çirkin ve sarsıcı olduğu anlatılmalıdır. Çünkü bir müminin onuru, Kâbe'den daha az kutsal değildir. (alıntı)

Kadınlarımız o kadar yalnızlar ki! Ne yapmaları gerektiğini bilmiyorlar, nasıl davranacaklar, neye itiraz edip, neyi kabullenecekler! Bilmiyorlar. Bildikleri, önce babadan, sonra abiden daha onrada eşlerinden korkmaları.

Kadınlar erkeklerden korkuyorlar! Niye?

Ailesinin istemediği biriyle evlenenler, şiddet görselerde baba evine dönemiyorlar.

Çocuklarının yüzünü göstermem diye tehdit eden kocaların kadınları kimseye dertlerini anlatamıyorlar.

Ekonomik özgürlüğü olmayan, gidecek yerleri bulunmayan kadınlar her türlü eziyete boyun eğiyorlar.

Babalarından çocuklarını ayırmaya gönülleri elvermeyen kadınlar her türlü çileyi çekiyorlar.

Alkol, erkeğin zalimliğini ortaya çıkartıyor, ayıldığı zaman eşine yalvarıyor. Bir daha içmeyeceğim diyor, sözünde durmuyor.

Kadın çaresiz her seferinde umutlanıyor. Dayak yiyen kadına babası da sahip çıkmıyor. Özellikle bazı kesimlerde bu çok önemli değil. Çünkü onunda yaptığı bir eylem!

Anneler bilinçli olmadığından, kızlarına; ‘eşindir, döverde sever de diyor.’

Benimle ayrılırsan seni ya da sevdiklerini öldürürüm diye tehdit eden erkeklerden korkan kadınlar hür türlü eziyete itiraz edemiyorlar.

Bütün bunlar üzülecek değil utanılacak hallerdir.

Bir babayı ele alalım.

Çocuklarının yanında annelerini dövdüğü zaman çocuklarında oluşacak travmayı sizce düşünüyor mu?

Ya da; annelerinin çocuklarının üstünde etkili olmalarını, bu gördüklerinden sonra olabileceğine inanıyor mu?

Ya da; çocukların babalarından nefret edip, bunu ileriki yıllara kadar taşımaları, yaşlanmış babalarına bakmamaları bütün bunlardan kaynaklanmış olamaz mı?

Dayak yiyen çocuklar, dayak atanlar durumuna geliyor diyorsa, psikoloklar, bunun çözümü nasıl olacaktır?

Bu kadınları kim gözetecek, kim kollayacak, kim onları en yakınlarından:

Babalarından,

Ağabeylerinden,

Eşlerinden koruyacaktır.

Bu nasıl olacaktır? Bilmiyorum.

Sığınma evleri, mor çatı, bunun benzeri geçici çözümler!

Kadın dayak yiyecek, sonrada bir yere sığınacak. İyide neden önce dayak yiyecek!

Ben bir türlü anlamıyorum. Kadınlar korunmak için müracatları da kar etmiyor!

Kadın olmak mı suçları! Yapmayın Allah – Billâh aşkına.

Sizi doğuran da bir kadın,

Sizin bacılarınız,

Ablalarınız da birer kadın,

Bakın kızlarınız var onlarda bir kadın.

Kadın olmasaydı, sen zaten olmayacaktın. Ağaç kovuğundan olmayacağına göre!

Bir islam olarak, bir insan olarak saygı duymasını bil, kırılacak olan elini kaldırma. Kaldırdığın el ile can yakma, sev, okşa. İnanki hiçbir kaybın olmaz.

Bu konu ile ilgili senelerdir yazılan yazılardan sonra, neticelenmemiş bir sürü olaydan sonra!

Benim yazacağım da çok şey kalmamış.

Bir tek diyeceğim şey kalmış!

Ellerin kırılsın…

Kadınlara kalkan eller kırılsın.

Nazan Şara Şatana