Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '11

 
Kategori
Spor
 

Elveda Schuster

Bazı evlilikler sadece kâğıt üzerindedir. Tutkulu bir aşk ile başlayan ilişki zaman içerisinde öyle bir hal almıştır ki artık tarafların birbirine ne saygısı kalmıştır ne de sevgisi; fakat bir türlü de ayrılamazlar.

Aslında ortadaki geçimsizlik tek celsede boşanmak için dahi yeterlidir ama ailelerin baskısı veya çevre endişesi yüzünden taraflar bir türlü cesaret edemezler ayrılmaya. Hele bir de ortada çocuk varsa iki taraf da işin kolayına kaçıp, bu tiyatroya dönüşen hayatı oynamaya devam eder, ta ki biri tüm cesaretini toplayıp diğerine şunu diyene kadar: bitti!

Schuster’in Beşiktaş evliliği de tıpkı Tigana, Del Bosque, Daum veya Rijkaard’ın takımları ile yaptığı evlilikler gibi uzunca bir süredir sadece kâğıt üzerindeydi ama Alman teknik adamı diğerlerinden ayıran özellik, onun cesur bir tavırla bu ilişkiyi sonlandırması oldu.

Schuster’in istifasının ardından Beşiktaşlı yöneticilerin tek yorumunun sürpriz bir şekilde kurtarılan tazminata dair olması bu “zoraki tabip” durumunun ne denli açık olduğunu göstermekle birlikte, yöneticilerin takımın teknik direktörsüz kalmasından dolayı en ufak bir endişe duymaması sahip olunan anlayışın vahametini gösteriyor.

Yürümeyen ilişkileri sürdürmekte ısrarcı olmak her iki tarafa da zarar verir ancak bizim kulüplerimiz için olayın değerlendirilmesi gereken başka bir boyutu var: ortalama olarak her sene bir teknik direktör değiştirmek.

Teknik direktörlerin takımların en önemli unsuru olduğunu dikkate alırsak bir teknik direktör değişikliğinin bir kulübü ne denli önemli bir şekilde etkilediğini daha iyi anlayabiliriz. Ancak ne gariptir ki kulüplerimiz hemen hemen her sene bu kişileri değiştirmeyi, bir başka deyişle takımı her sene silip baştan yaratmayı göze alabiliyor. Sonuçta da ortaya istikrardan uzak, günlük başarılara odaklanmış, geçmiş yılların birikiminden yararlanamamış ve üstüne üstlük milyonlarca lira zarara uğramış takımlar çıkıyor.

Bu işin bir diğer garip yanı da eş beğenmeyen kulüplerimizin Daum, Fatih Terim, Zico ve Lucescu’yu da tıpkı Rijkaard ve Schuster gibi “başarısızlık” nedeniyle göndermesi fakat zaman asıl başarısızın kim olduğunu çok net gösteriyor.

Neticede kimine göre sivri dilli ve ukala, kimine göre de güzel futbol oynatmaya çalışan bir futbol adamı olan B.Schuster, içinde Skibbe’sinden Löw’üne, E.Gerets’inden Tigana’sına kadar yüzlercesini barındıran teknik direktörler koleksiyonumuzdaki yerini aldı ve korkarım yönetimlerin bu geçmişten ders almama huyu devam ettikçe bu koleksiyona daha çok nadide parça eklenecek.

 
Toplam blog
: 788
: 1417
Kayıt tarihi
: 11.11.07
 
 

Çoğu çocuk gibi ben de futbolcu olmak istedim, olmadı. Bu oyundan kopmamak adına üniversite yılla..