Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

En geç 20 yıl sonra 10 milyon esnaf işsiz güçsüz ortada kalacak

En geç 20 yıl sonra 10 milyon esnaf işsiz güçsüz ortada kalacak
 

Bizim elli bin nüfuslu ilçede belki 500 tane bakkal çakkal, küçük işyeri var. Tabii ki merkezi konumda bulunduğu ve etrafında çok sayıda köy olduğu için de böyle. İstanbul’daki “Form İstanbul” un benzeri bir alışveriş merkezi bu 500 bakkal çakkalın yerini rahatlıkla alır. İlçemizdeki bu işyerlerinden belki 2000 kişi ekmek yiyor. Tamam, bunların çoğu küresel sermayelerin AVM’leridir ama bu bir teknolojik değişim. Üstelik serbest rekabet var, kimseye AVM açamazsın diyemeyiz.

Ayrıca insanlarımızın bilgi ve kültürü arttıkça alışveriş alışkanlıkları da değişiyor. Form İstanbul varken adam yanındaki bakkaldan alışveriş etmez. AVM’ler daha ucuz, hem çeşit çok hem de ürünleri daha kaliteli. İşte bu değişim sonucu ülkenin her yanı AVM’lerle dolduğu zaman küçük işyerleri kapanacak ve buralarda çalışan insanlar açıkta kalacaklar.

Onaylarsınız ya da onaylamazsınız Eminönü kaldırımlarında işportacılık yapanların ülkemizdeki sayısı milyonun üzerinde. Bunların ne bir meslekleri ne de bir işleri var. Oraya iki bir şey koyup satacaklar ve çocuklarına ekmek götürecekler. Tamam, sattıkları ucuz ve kalitesiz şeyler. Halkı da kandırdıkları doğru. Yani bunlardan alışveriş etmek mantıklı değil. Ama işte bu sosyal bir sorun ve çözüm gerekiyor. Sokak satıcılarının mallarını tezgâhlarını almak, zabıtaya kovalatmak hem çözüm değil hem de ülkemizin imajını zedeliyor.

Artık anlaşılmıştır ki AVM’ler günümüzün gerçeği ve insanlar da böyle istiyorlar. Burada esas olan şey ülkenin her yanında kurulan ve kurulacak olan AVM’ler, market zincirleri, kanyonlar vs sonucu işlerini kaybedecek olan esnafın geleceğini planlamak. Gerçi başbakanımız “marketlerde kalfalık yapsınlar” diyor ama milyonlarca insanımız için bu, iş umudu olur mu ki.

Kurmaya çalıştığımız Ağaç Hareketi düzeninde ticaret tümüyle kaldırılacak, üretimden tüketime aracısız olarak devletin birimleri (Dağıtım Birimi) tarafından ürün dağıtımı yapılacak. Ticareti kaldırıyoruz ve tabii ki 10 milyon esnafın işi mesleği de ortadan kalkıyor ama bu bir değişim, yani yeni sistem için de milyonlarca kişiye ihtiyaç var. Ve biz koca ülkeye dağıtım yapacak dağıtım sistemini çobanlardan kuracak değiliz. Doğal olarak örneğin karpuzdan anladığı için manava yaptıracağız. Ülkemizde yetişen, imal edilen tüm ürünler tarladan, fabrikadan dalından koparıldığı, topraktan söküldüğü ve henüz üretim kokusuyla insanların kullanımına sunulacak(Bkz. Dağıtım Birimi adlı yazımız) E şimdi bunları kim yapacak? Elbette bugün esnaflık yapan insanlarımız.

AVM’ler hayatın gerçeğidir ve zaten böyle olması gerekir. Ama bir de korkutan sonucu var. İnsanların ekmeğini elinden alırsan ülke batar. 20 yılda bu şekilde 10 milyon kişinin işsiz kalacağını öngörüyoruz. Henüz korkulan senaryo filme çekilmedi de biz fark etmiyoruz. Anlattığım örnekte olduğu gibi 500 işyeri birden bir AVM ile kapandığı zaman ülkemizde bir deprem yaşanacak ve bu depremler bu piyasadaki bütün esnafımız işsiz kalıncaya kadar sürecek.

Ben esnafın dostuyum. Yol tükendi arkadaşlar. Umut bağladığın “Umut Bakkal” ın kapısını açan yok. Devletiniz size bir yol göstermiyor. Çoğunuz doğduğunuzdan beri bu işi yaptınız, başka mesleğiniz yok. AVM’ lerde zaten gençleri çalıştırıyorlar ve manav reyonuna da bir kişi yetiyor. Yani üzgünüm ama buradan size ekmek yok. Bu yaştan sonra iş aramaya da kalkışamazsınız ki zaten almıyorlar. Üstelik artık insanlar bilinçlendi sokak satıcısından, bakkaldan çakaldan bir şey almıyorlar.

Yani demem o ki sizlerin geleceğinin planlanması gerekiyor. Görüyorsunuz bugünkü düzende bir çıkış yolu yok. Memlekette işsizlik var zaten. Aladağ’a ot yolmaya gidemezsiniz. Ülkeyi yönetenlerin en önemli görevi vatandaşların geçimlerini sağlayacak bir çalışma düzeni kurmaktır. Şimdi Kerim Korkut piyasayı kaldıracak (yani bahçede 10 kuruş maliyetle yetişen tereyi benim insanım pazarda 1 liraya yemeyecek) ama yerine dağıtım birimini getirecek. Bu nedenle işsiz kalan 10 milyon esnaf dağıtım ve diğer birimlere entegre edilecek. Hepsinin de çok iyi bir meslekleri ve evlerini geçindirebilecekleri güvenli bir kazançları olacak. Bütün ürün ve hizmetler en taze ve kalite şekilde insanlarımızın ayağına gelecek. Söyledik, biz sadece fakir ve yoksul halk için düzen kurmuyoruz; AVM’ler, market zinciri sahipleri, kanyoncular “Bizim halimiz ne olacak” diyebilirler. Yeni düzenin özellikle üretim, hizmet, dağıtım ve ihracat/ithalat gibi çok büyük alanlarında –politikasını reddettiğim ama gücüne inandığım- muhteşem kapitalistlerin –ki bugün dünyada yapılan’yıkılan da elbet’ ne varsa çoğu kapitalistlere aittir- ülkeyi ayağa kaldıracak yatırım ve organizasyonları Kerim Korkut ideolojileri doğrultusunda bir uzay çağı Türkiye’si meydana getirecektir.

Burada önemli olan şey ülkemiz insanının (bu konuda özellikle esnafın) durumu çok iyi görmesi Kerim Korkut ekonomi yönetim sistemlerini inceleyip araştırması ve inşallah yakın bir zamanda başlatacağımız yürüyüşe katılmasıdır. Bize güvenmesi şart değil; kendine güvense bu iş yine olur.

Kerim Korkut diyor ki “Halkla birlikte yürümediğin yolun sonunu getiremezsin”

Sevgi ve saygılarımı sunuyorum değerli esnaf kardeşlerim, ülkemin güzel insanları.

Kerim Korkut

25 Ağustos 2012

Yazılarımızın izinsiz olarak alınması, kullanılması, yayınlaması ve düşüncelerimizin projelendirilmesi halinde ilgililer hakkında dava açacağımızın bilinmesi rica olunur.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..