Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '08

 
Kategori
Futbol
 

Endülüs'te raks

Gerçekten de başlığı doğrularcasına bir maça sahne oldu gece. Ateşli bir raks gibi heyecanlı ve insanı oturduğu yerde sarsan bir oyundu. Maçın başında yenilen iki kötü gol moralleri bozdu. Ardından Deivid'in golü ile ümitlensek de yenilen üçüncü gol yeniden bizleri ümitsizliğe sevketti. Ancak oyuna baktığımızda denge vardı. Takımın her an skoru değiştirebileceği görülüyordu. Zaten rakip de bundan dolayı ikinci yarıya daha kontrollü başladı. Skoru koruma niyetiyle kendi alanında iyi kapandı. Fenerbahçe alan bulamadı.

Zico, 62.dakikada Selçuk'un yerine Semih'i oyuna alarak çift forvete döndü. Hatta Alex'i de sayarsanız üç forvet oldu. Ancak paslaşmada yapılan beceriksizlikler oyunda Fenerbahçe'yi zorladı.78.dakikada ise Fenerbahçe aradığı golü yine Deivid ile buldu ve maçı uzatmaya götürdü.
Uzatmalarda denge bozulmayınca nefeslerimizi tutarak penaltıları izlemek düştü bizlere. Endülüs'te raks sürüyordu. Volkan çıktı bu sefer sahneye ve aldı Fenerbahçe'yi çeyrek finale götürdü.

Uzatma dakikalarında Alex'in, yani takımın penaltıcısının oyundan çıkartılması bizleri endişeye sevk etmedi desek yalan olur. Uğur çok çalıştı. İkinci yarının ortalarına kadar Kezman etkili olamadı. Semih'in de raksa dahil olmasından sonra ise daha aktif ve faydalı olduğunu gördük. Eğer şimdiden önümüzdeki yılı konuşacak olursak forvette Semih ve Kezman'ın yeterli olabileceği kanısı şahsımızda hakim olmuştur.Fenerbahçe'nin orta sahaya Roberto Carlos ayarında bir oyuncu alması ise şart gözüküyor. Gerçi Maldonada alındı ama daha göremeden sakatlandı. İhtiyacı karşılayabilir mi bilmiyoruz. Sonuçta başarı isteyen bir takımın kadrosunun da zaten geniş olması gerekmektedir. Bu anlamda kulübe yetersizliği mutlak suretle giderilmelidir.

Sonuçta, Fenerbahçe büyük bir olayı başarmıştır. Emeği olan herkes tebrik edilmelidir. Burada özellikle kaleci Volkan ayrı tutulmalıdır. Türkiye kupasında yaşadığı kötü olaylardan sonra Sevilla maçının hemen başında da iki kötü gol yedi. Moral seviyesi eksilere düştü. Ancak ilerleyen dakikalarda kendisini toparladı. Penaltılarda ise maçın adamı oldu. Bu, bir adamın azminin zaferidir. Bize de teşekkürlerimizi ve takdirlerimizi bildirmek düşer.
 
Toplam blog
: 1042
: 299
Kayıt tarihi
: 02.03.08
 
 

Yazmak benim için bir tutku, bir yaşam kaynağı. Sadece basit bir hobi olarak açıklanamaz yani. Be..