Enerji darboğazı

Sürekli bir enerji darboğazındayız.

Enerji koridorunda olduğumuz kadar dünyada en pahallı enerjiyi satın alan ülke olduğumuzda gerçek.

Üretimin gerçekleşmesi için kapital, iş gücü, hammadde ve enerji gerekir.

Zaten üretimin asıl amacı da kapitali arttırmak ve iş gücünü istihdam edip refah gücünü seviyesini korumaktır. Bu sebeple hammadde ve enerji her ülke için hayati önem arz ediyor.

Türk ekonomisinin üretimdeki asıl sorunu ise enerji üretimini ihtiyacı karşılayamaması sonucu yüksek maliyetli enerjiyi ithal etmesi ve bunun üretimin maliyetlerini arttırdığı gibi dış kaynaklık olmasının getirdiği maliyet dengesizliği ve devamlılık sorunudur.

Yetersiz enerji üretimimizi peki nasıl yapıyoruz?

% 41 kadar doğalgaz.

Dünya enerji üretimi ise Doğalgaz %.20

Senelik 30 milyar metreküp olan doğalgaz ithalatımızın %57.4 ünü elektrik üretiminde kullanıyoruz.

Doğalgaz üretemediğimiz halde neden enerji gibi hayati bir üretim metaryalini doğalgazla yapmaya çalıştığımızı birisi bana anlatsın lütfen? Eski enerji bakanı Cumhur Ersümer düşük maliyet ve stratejik iş birliği için yapıldığını “mavi akım projesi” ile doğalgazın % 40 kadarını Rusya’dan % 25 ini İran' dan almanın bir risk oluşturmadığı bunu asıl Rusya ve İran için ekonomik bir risk olduğunu söylediğinden aman tanrım bu adam nasıl bakan olmuş demiştim. Maalesef geçen zaman içinde Rusya’nın Ukraynadan geçen doğalgaz hatlarını iki ülke arasındaki siyasi krizde Ukrayna devlet başkanı Yuşçenko’ya baskı yapmak için kapatınca o eski bakanımızın muhtarlık için bile vasıflı olmadığını göstermiştir. Ama bu kanıtlama maalesef ülke ekonomisine yaptığı anlaşmalarla gelecek 25 yılına verdiği inanılmaz kalıcı zararları ve sinirliliğimi azaltmıyor.

Doğalgaz üretemeyen bir ülke hangi akla mantığa hizmet elinde inanılmaz kömür kaynakları jeotermal ve rüzgar enerjisi varken hatta nukleer enerji ile bile bu ihtiyacını karşılama olanağı varken neden 20 yıllık doğalgaz alım anlaşmaları yapıp ülke ekonomisinin göbek bağından dışarıya bağlar. Dışarıya bağlarken de 8-10 ülke ile doğalgaz anlaşması yapıp bu riski azlatmayı düşünmemesi bir yana gidip aşamalı olarak arttırarak 20 yıl sonra doğalgaz ihtiyacımızın % 50 den fazlasını tek bir ülkeden 20 yıl almayı taahhüt eden bir anlaşmaya imza atmıştı. İnanılır gibi değil...

Rusya bir kış doğalgazı keserse ne kombileriniz ne elektrik sobalarınız çalışacak ne de sanayici üretim yapabilecek... Olsun canım bir kışı idare edecek kadar depoluyorlardır o kadar da değil ya demeyin çünkü o kadar, doğalgazı depolamıyoruz bile…

Kendi popomuzu ısıtmaktan kendi ampulunu aydınlatmaktan aciziz ve 20 yıl daha da yaptığımız enerji anlaşmaları sebeiyle bunu giderecek çalışmaları da yapamayız.

Bu anlaşmaları birisinin çıkıp yırtması ve enerji ihtiyacımızı yerli üretimle karşılayabileceğimiz taşkömürü, Jeotermal enerji, rüzgar enerjisi ve nükleer enerjiye dönüştürmeli.