Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Haziran '08

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Engereğin gözündeki kamaşma...

“Engereğin Gözündeki Kamaşma”

Sürekli okuma alışkanlığımı üniversite yıllarında kazandım. Aslında ilkokulda okumayı öğrendikten sonra kazanılması gereken bir alışkanlık…Elbetteki bu süre içinde de hiç kitap okumadım değil ama süreklilik özelliği dediğim gibi üniversite yıllarına dayanıyor.

Yanılmıyorsam “Varlık” dergisinde okumuştum “Engereğin Gözündeki Kamaşma” adlı kitabın tanıtımını.İsmi ilginç gelmişti. Bu kitabın yazarı benim yazılarını, şarkılarını ve kişiliğini beğendiğim sevgili Zülfü Livanelidir.

Kitabın konusunu şu an net olarak hatırlamıyorum. E o zaman niye yazıyorsun diyebilirsiniz?

Bu yazımın başlığını neden ”Engereğin Gözündeki Kamaşma” koyduğumu belirtmek için böyle bir girişi uygun gördüm.

Engerek, Avrupa, Asya ve Afrika’nın büyük bir bölümünde yaşayan zehirli bir yılan türü. Ben bu yazımda iki ayaklı engerek yılanlarından bahsetmek istiyorum. Özellikle kendini kamufle edebilenlerden.

Hayatta her an karşınıza çıkabilirler. Özellikle iş yaşamında…Böylelerini bazen hissedebilirsiniz… Ama dedim ya bazen de kendilerini öyle iyi kamufle ederler ki farkına varırsınız ama geç kalmış olabilirsiniz…

İş yaşamı demiştim. Bana göre bir işyerinin nasıl olması gerektiğini açıklamam gerekir öncelikle…X firmasını düşünelim. En alt kademesinden en üst kademesine kadar çalışan herkesin amacı yaptığı görevde en iyi olmayı amaçlamak olmalıdır. Herkes birbirine saygılı olmak durumundadır. Firmadaki herkes takım ruhuyla çalışmalıdır. Bir futbol takımı düşünün. Tüm oyuncuları birbirinden kopuk top oynarsa bu takımın başarılı olması düşünülebilir mi? Elbetteki düşünülemez. İşte bir X firması da takım ruhuyla çalışmalıdır.Takım ruhu başarıyı getirir. Başarı paylaşılır daha iyi olmak için uğraş verilir, eğer başarısız olunursa neden başarısız olunduğunun araştırılması gerekir. İyi bir firma bence böyle olmalıdır.Elbetteki hayat bencelerdeki gibi değil.

Gelelim X firmasındaki engerek yılanlarına…İnsan niçin çalışır?Elbetteki para kazanmak ve kendi ayakları üzerinde durabilmek için…Bazıları zevk için çalışır…Ben henüz zevk için çalışacak kadar para kazanmadım. Ama bugüne kadar kazandığım her bir kuruşu alın terimle kazandım.

İçinde engerek yılanı bulunan bir firmada çalışmak oldukça güçtür. Çünkü işten çok onların size verdiği sıkıntıyla uğraşırsınız. Dolayısıyla performansınız düşer. Aslında işinizi elinizden geldiğince iyi yapmaya çalışırsınız, yaparsınız da ama aklınız onlarda olunca en ufak bir hatanız göze çarpar. İşte o vakit onların gözünde bir kamaşma olur. Kamaşmayı görmezsiniz belki ama hissedersiniz…Bu kamaşma her hatanızda tekrarlanır… Hata yapmamak için çabaladıkça daha çok dibe batarsınız. Yılanın zehrinde boğulursunuz.Ve bir gün bir bakarsınız, yılan zaferi kazanmış.

Özel ve sosyal yaşamda da karşınıza çıkabilirler… Başarılarınıza üzülürken, başarısızlıklarınızda gözleri her zamankinden daha kamaşır.

Hayatta karşılaştığım engerek yılanlarından yoruluyorum artık. Onlara karşı yapabileceğim tek şey elbetteki Yaradana ve sevdiklerime sığınmak... Yoksa inanın bana ayağa kalkmak için güç bulamazdım..

 
Toplam blog
: 149
: 435
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

1999 yılında Ted Kdz Ereğli Kolejinden, 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İtalyan Dili ve Edebiyat..