Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Entegrasyon

Entegrasyon
 

Çoğunluğun desteğini neredeyse tamamen yitirmiş ve içten içe çürüyen bilgileriyle birbiri ardınca yıkılmışlar bunlar.........


Lügatimize girmiş Fransız kökenli bir kelime entegrasyon. (İng. integration olarak yazılıyor)

Bu tanım uyum, birleşme ve bütünleşme anlamına geliyor.

Birlik, bütünlük gibi kavramlara ulaşmak, siz de takdir edersiniz ki rutin bir yaşamla mümkün.

Klâsik İslâm’ın ölçülerine bakarak, Bilgi Kitabının anlatmak istediğini alamayanlar, ciddiye almayanlar, rutin yaşamlarının dışına çıkamayanlardır.

Geleneksel yaklaşımlarla konuları değerlendirenlere bunun aksi söylenecek olsa, “Dinde anlatılanların çoğunluğu mecazi dense, asıl ele alınması gerekenler vurgulansa”, bize yansıyacak bir “istihza” ifadesini sezinlemek olası gibi görülüyor.

Çirkin yüzlerini ortaya koyuyorlar bu şekilde.

Kendilerini aldatıyorlar.

Üstelik Kur’an’ın ruhunu da anlamıyorlar, yanından bile geçmiyorlar.

Çoğunluğun desteğini neredeyse tamamen yitirmiş ve içten içe çürüyen bilgileriyle birbiri ardınca yıkılmışlar bunlar.

Çünkü başkalarının kafalarından çıkan bu tür yanlış şeylerin peşinden koşuyorlar. 

Aslı astarı bulunmayan bu gibi düşüncelerle hemhal olanlara yine de bazı uyarıları yapmak şart oluyor.

Şahsen ben bu öneriyi, konuşmak durumunda kaldığım her plâtformda dile getiriyorum.

Size de önyargılarınızı bırakıp, akılcı düşünmenizi öneririm. 

 

Ayrıca haklı olduklarını gösteren bir sebep olmasa bile eksik ve noksan gibi görmek, yapanı aynen onların durumuna sürükler.

Yani şu anlama gelir bu: Görünür-yaşanır hale gelmesi mümkün olmayan bir programın bir beyinde varlığını kabullenmek, yeşertmeye çalışmak, “deveye hendek atlatmaktan” dahi zor olan bir şeydir.

Ama yinede ironi kokmayan, daha ziyade biraz sempatiyle yapılan yaklaşımlar, ikiyüzlü olmayan samimiyet içeren, safça çabalar yerinde olur.

Zira bütün bunlar, anlayış ve hoşgörü ile karşılanmazsa, kolaylıkla eleştirilip küçümsenirse, ortaya bambaşka bir tablo çıkabilir.

Yapılan olumsuz yaklaşımlar, din adına iyi sonuçları vermez.

Kaotik bir durumu oluşturur.

İnsanları şaşkına çevirmeden, klasik İslâm ile deruni anlamdaki İslâm arasında entegrasyon kurulmalıdır.

Bu açıdan bakılınca günün pozitif bilimine göre (Holistik evren-Kuantum fiziği) değişen algılamanın, daha farklı olarak, birimsellikten uzak, bütünlüğü içerdiğini gösteriyor.

Bu yol, evrensel tümel aklı kelime-i tevhidi ön plâna almakla başlıyor. İnsan, kendi biricik kimliğinden kopmanın, öz bilince varmanın yollarını ararken, evrensel bilince varmanın bütün yollarını yasaklayan konuları tasfiye ediyor.

Bahsedilen konum, sağlıklı bir çıkış noktası bulunup, tüm koşullar altında, insanı özüne, aslına yönelik bir çalışmayla gerçekleşiyor.

Böyle bir tutum ilk etapta “yoklukla” anlatılıyorsa da, gerçekte açığa çıkmak isteyen, dileyen tek varlıktır.

Burada her türlü koşullar altında insanın kendini bir kez daha sınaması kaçınılmaz bir sınav olacaktır.

Konu entegrasyon ise varacağı yer budur.

Son zamanlarda bahsi edilen noktayı yakalamış birçok İslâm ferdi var. Çünkü çoğu zaman, öyle olduğu düşünülen ancak bilimsel gerçeklerle geçen asrın başlarında “öteki” olarak kabul edilen anlayıştan kurtulmayı başardılar.

Bu hem fikri cihetten, hem de yaşam tarzı olarak içselleştirilmiş bir hareketin öncüsü olmak demekti.

Somuttan soyuta geçmeyi başarmış olanlar, bugün artık olayların zahir yanlarında takılıp kalmıyorlar.

Bu trendin genişleyerek patlama noktasına geleceği bellidir.

Çünkü insan bu hisleri yakalamak için var.

Şayet konuya biraz daha dikkatle eğilenler olursa kanaatimce bizimle aynı şeyleri düşünüyorlardır.

Ancak mantıksal uzanımı olmayanların bir şeyin derinliğini, merkezini görmeleri söz konusu olamaz. Bu uğurda yapılan aksiyonlar onları coşturur.

Canlıların en üst türü olan insanın değişim için her türlü koşulları birleştirmeye, nedenlerini ve niçinlerini bulmaya hakkı ve gücü vardır.

Şayet İslâm’ı değerlendirenler arasında, bütün iyi niyetlerine rağmen, örneğin dünyada en kapalı anlayışlardan biri olarak kabul edilen Vahabi din adamlarının gözüyle, konuya açıklık getirmek istersek entegrasyon’un,  ‘E’ sinden bile bahsetmek olanaksız hale gelir.

Bu din adamları, bu türlü yaklaşımlara hemen ‘kâfir’ damgasını vururken büyük bir hata içinde olduklarını fark edemezler.

Unutmayalım ki, her şeyin en iyisini, doğrusunu “Allah ve Resulü” bilir.

 

Ahmed F. Yüksel

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..