Erbabı

Bırakın her işi erbabı yapsın. Azizim, masraf yapmayacağız diye elektrik arızasını onarmaya kalktım.

Yaz aylarında oturduğum evin sürekli sigortası atıyor. Elektrikçiye sordum bir bakmamız lazım dedi. Ben de aracımla götürdüm. Baktı, elindeki ölçü cihazı ile birkaç yeri kontrol etti. Abı yaparız ama bir yüzlüğe mal olur dedi.

Ben ne güne duruyordum. Elektrikçiye on lira verip gönderdim. Arızayı öğrenmiştim ya…

Sigortaların amperleri yükseltilecek, iki tasarruflu ampul değişecekti. Kendi kendime on lira, danışma, bir on lirada ampuller, hadi bir on beş de amperi yüksek sigorta, toplam otuz beş çok olsun kırk lira, altmış cepte.

Bu ampul bize neler öğretmişti en sonunda elektrikçi bile olmuştuk. Rahmetli büyüklerin “Her işi erbabı yapsın ve Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk” sözleri bu ampul yüzünden benim için yabana gitmişti.

Ah ampul ah! Maaşının onda biri bu yüzlük, bu emeklinin hali ne olacak?

İşe koyuldum biraz sıkıntılı oldu ama becerdim. Ampulleri değiştirdim. Sahi aklınızda bulunsun böyle pır pır eden ampuller varsa, hemen onları çöpe atın! Kısa devre yapıyormuş. Yüksek amperli sigortayı da taktım.

İki gün gayet güzel geçti. Bende bir huzur, altmış lira kar ettik diye, bu keyif; hanımın bir kablo yanığı kokusu var demesi, çocukların tasdiki ile son buldu. Zira sıva altından kablolar yanmış. Epey bir masrafla hallettik. Hele elektrikçinin anlamazlıktan gelip, bıyık altından gülümsemesi yok mu?

Ben de bildiğim fıkrayı anlattım;

Prof. Çeşitli üniversitelere gider, konferanslar verirmiş. Onun seyahatlerinde şoför de onunla birlikte gider. Konferans salonunda oturur, beklermiş. Yine böyle bir konferansa gittiklerinde Prof. Araba içerisinde şoförüne sormuş;

—Nasıl bir şeyler anlaya bildin mi?

—Ne var ki anlayacağım? Ben de aynısını anlatırım.

Prof. Beklemediği bu cevap karşında işi ileri götürmüş;

—İyi o zaman bu konferansı ver de ben bir seyredeyim, demiş.

Şoför konferans salonunda gayet güzel konuyu anlatmış. Üstelik kendince birkaç espri eklemek suretiyle… Sunumun ardından sorular alınmaya başlanmış, şoför genelde basmakalıp olan bu tür soruları da cevaplamış, yalnız akademik kariyerini göstermek isteyen bir Prof. Biraz konu dışı okkalı bir soru sorunca; bizim Prof. Eyvah kariyeri çizdirdik, keşke işi bu kadar ileri götürmeseydik diye düşünüp, soğuk terler akıtmaya başladığında, şoför soruyu yönelten Prof. Dönerek;

—Biliyorum aziz meslektaşım. Bu sorunuzla beni tartmak istiyorsunuz. Ama sorunuz o kadar basit ki bakın benimle sürekli gelen şoför arkadaşım bile bunun cevabını bilir, sözü ona veriyorum, demiş.

Galiba reçete mizah yazıyor. Sağlıkla, mutlulukla kalın efendim.