Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '09

 
Kategori
Futbol
 

Ercan Saatçi’yi Taksim’de asalım!....

Ercan Saatçi’yi Taksim’de asalım!....
 

Asılacak Adam!...


Bir internet sitesinde “Canlı yayında küfür” başlığını görünce, habere gittim; karşıma bir video çıktı.

Kısa bir görüntü.

Ercan Saatçi, “"Nasıl ... Galatasaray´ı" diyor.

Haberin sunuluşunu göre, "FB TV´de yayınlanan programda Ercan Saatçi´yi konuk eden Metin Özülkü, sohbetin ilerleyen bölümlerinde konuyu Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki derbiye getiriyor.” ve Ercan Saatçi, kalayı basıyor.

*****

Şaşırdım.

Bir insanın canlı yayında böyle küfretmesi için tam "zır deli" olması gerekir. “Tamam”, dedim, ”RTÜK, cezayı keser.”

Gelişmeleri/ tepkileri izleyince işin içinde bir “bit yeniği olduğunu” sezdim. Kemal Tahir’in, “Aydının görevi, her şeyden kuşkulanmaktır. Her akşam eve döndüğümüzde kapı numarasını kontrol etmeliyiz.” yollu sözlerini anımsadım.

“Nasıl...” başlayan o cümleyi söyleyenin kim olduğu değil, “Nasıl söylenir?” sorusu kafamı kurcalıyordu.

Hani, filmlerde olsa...

Ama yine de topluma açık yerlerde “küfür” hoş değil, savunulamaz; ancak, küfreden kınanır. Bakmayın, Fakir Baykurt, bir roman kahramanını, "Küfür, insanın karnının şişini indirir." demesine.

*****

Sonra, Fenerbahçe Spor Kulübü adına yapılan açıklama kuşkuları giderdi; olayı aydınlattı. Meğer, “Metin Özülkü'nün hazırlayıp sunduğu Müzik Molası programının 8 Aralık 2006 tarihinde yayınlanan bölümüne Ercan Saatçi konuk olmuş ve söz konusu diyalog bu programın bant kayıt çekimi sırasında gerçekleşmiştir. Program, bahsi geçen diyalog montajda çıkarıldıktan sonra yayınlanmıştır.”

Daha sonra, özür dileyen Saatçi, çekimin kendi evinde yapıldığını, ev/ arkadaş ortamında bu sözü söylediğini belirtti.

Yine, Fenerbahçe Spor Kulübü adına yapılan açıklamadan şunu anlıyoruz:

Aynı açıklamada, Fenerbahçe Spor Kulübü’ün, “2006 yılında FB TV'den ayrılarak GS TV'de göreve başlayan 4 kişilik ekipte (...) ve halen GS TV'de Program Sorumlusu olarak görev yapan Selim Sırrı Bayer'in bu görüntüleri kurum dışına çıkardığını şahitlerle belirlemiştir. “ ifadesi, işin rengini ortaya koyuyor.

*****

İşin can alıcı yanı, 3 yıl önce montaj dışı kalan görüntünün, sonradan GS TV'de sorumluluk üstlenen biri tarafından, hem de Galatasaray’ın 3-1 yenilgisinden sonra piyasaya sürülmesi... Derbiden sonraki bir canlı yayında “o söz”ün söylendiğinin kafalara yerleştirilmek istenmesi.

Bundan sonra, sorgulanması gereken, arkadaş/ ev ortamında “o söz”ü söyleyen değil, “o söz”ün bugün/ canlı yayında söylemiş gibi sunulması.

*****

Bugün, dün çalıştığı kurumu yıpratmak için görevini kötüye kullanan, o kurumdan dışarı çıkmaması gereken “bilgi”yi dışarı çıkaran, gelecekte, şu anda çalıştığı kuruma da zarar verir.

Bunu unutmamak gerek.

Numara çeken, aynı numarayı yarın öbür gün, bugün hizmet ettiği sanılan kuruma çeker. Kurumlar, görev sorumluluğu taşıyan, ciddi kişilerle çalışmalıdır.

Ercan Saatçi’ye, doğal olarak tepki gösterenlerin, portresini çizdiğimiz “tip”ler söz konusu olunca, orada durmaları gerekir.

*****

Ercan Saatçi’nin “o söz”ünü duyanlar, özellikle Galatasaraylılar, mutlaka “Ben de senin...” demişlerdir.

Belki de siz de dediniz!

Galatasaray taraftarı, pazar günü Ali Sami Yen’de oynanan Galatasaray- Sivasspor maçında, Ercan Saatçi’ye diyeceğini dedi.

Şimdi geriye ne kaldı?

Ercan Saatçi’yi asmak!...

Gelin, Ercan Saatçi’yi Taksim Meydanı’nda asalım!

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..