Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mart '11

 
Kategori
Güncel
 

Ergenekon'da ibre dönüyor mu?

Hukuk, adalet, akıl, zeka adamına göre mi işler? 

Nedim Şener isminin son gözaltılarda ön plana çıktığını görüyoruz. Rastladığım kadarıyla geçmişte ilgili ya da benzer konulardaki gözaltılarda hep olan biteni "ergenekon örgütü ortaya çıkıyor" diye ipe sapa gelmez argümanlarla savunanların bir kısmı, bugün Nedim Şener ismi dolayısıyla, gözaltıya tepki gösteriyorlar. Bunu yaparken de gerekçeleri, Nedim Şener'in ergenekon gibi bir örgütle hiç bağlantısı olamayacak bir kişi olduğunu söylüyorlar. 

İyi de kardeşim, siz hukuku, adaleti, adamına göre mi savunuyorsunuz? Nerden biliyorsunuz Nedim Şener'in örgüt üyesi olmadığını, onu tanıyor olduğunuzu sanmanız yeterli mi? 

Peki allaşkına Nedim Şener'in gözaltına alınmasına ilişkin yol, yöntem ve gerekçeler daha önce savunduğunuz, desteklediğiniz gözaltı ve tutuklamalarda içeriye alınan kişilerden farkı nedir? Öncekiler ne kadar somut, açık, aşikar idi de, Nedim Şenerinki tersine o kadar soyut, kapalı ve belirsizdir? İkiyüzlü, sahtekar, adamına göre adaletçi değilseniz bu ve diğerleri arasındaki fark nedir? Nedim Şener öyle biri olamazmış. Denilen bu. Hadi ordan! 

Diğer hukuksal temelleri zayıf gözaltı ve tutuklamalara alkışlayan ve destekleyen ama Nedim Şener'in gözaltına alınmasını, "iyi çocuktur" diyerek eleştirenlere ve aslında hukuksal zayıflığın üzerini örtenlere şunu demek gerekir; tamam aklınızla değil de sezginizle hareket ediyorsunuz, ama sezgileriniz Şener'in böyle bir örgütün üyesi olamayacağını düşünmeye başladığına göre, acaba iddianamelerde tanımlandığı şekliyle bir ergenekon örgütü olmadığı konusunda da düşünmeye başlayacak mısınız? Yanlış olan sadece Nedim Şener'in gözaltına alınması mıdır? 

İlhan Selçuk'u Uğur Mumcu'nun öldürülmesiyle bağlantılı kılan bir ergenekon örgütü söylemine ve manipülasyonuna inanmak ve dahası bunu yaymak, hiç kuşkusuz, salaklaştırılmış olmanın ötesinde, bu ülkede kanlı/canlı ve yaşanmış olarak, onlarca yıldır sola ve solun toplumsal muhalefetine, ve bunun öncülerine yönelen katliamları örgütleyen gerçek ergenekoncuları ya da gizli yapıların üzerini örtmektedir. 

Şu anki ergenekon'da ibre tersine dönüyor görünüyor. AKP bir şeyi başarmıştı; o kendi söylemini ve argümanlarını, teorik olarak kendisine karşı olabilecek kesimlerden bazıları tarafından savunulmasını sağladı. Bu da gerçekten kamuoyu psikolojisinde etkili oldu. Çünkü, sözün mantığından, içeriğinden ve anlamından öte onu kimi söylediği sözün gücü açısından önemlidir. Siyasal olarak bağdaşmayacak birileri tarafından savunulması, savunulan şeyin hakikat olduğu yönündeki psikolojik baskıyı yükseltmektedir. 

İşte ibre şu anda bu açıdan tersine dönüyor görünüyor. Çünkü yalamaların dili aşındı galiba. Artık aynı tadı almıyorlar zaar. Yalaya yalaya bitirdiler ya da. Makas değiştiriyorlar. Ama bana sorarsanız, aynı düşkünlük içindeler. 

Çünkü Nedim Şener'in gözaltına alınmasına tepki duyduran ne yoktu ki, aynı ya da farklı konumdaki başkalarının, aynı temelsiz nedenlerle gözaltına alınması bu kesimler tarafından desteklenmiş ve propagandası yapılmıştı? 

Saldırıları da mide bulandırıcı, destekleri de. 

Çünkü siyasal hırs ve angajmanla bir insanı kanıtlamadan suçlamak ve infaz etmek adice, ama şimdi aynı koşullarda bir başkasının gözaltına alınmasına karşı çıkmak, görünüşte iyi gibi, ama aynı koşullarda gözaltına alınmış olanlara karşı gizli bir saldırıyı da içerir. 

Doğru olan, adam-kişi-görüş farketmeksizin, herkesi aynı ilkelerle ve mantıkla değerlendirmektir. Nedim Şener'in gözaltına alınmasına karşı çıkma nedeni, 'o iyi çocuktur öyle şey yapmaz'dan öte, hukuki gerekçelerle savunulmalıdır ve aynı hukuki gerekçeler herkes için hiç koşulsuzca istenmelidir, savunulmalıdır. 

Bu temel ilkeye uymaktan aciz, ama güya ülkeye demokrasi getirecek şövalyecilik oynayan ucuz adam/kadın dolu. 

 
Toplam blog
: 467
: 1012
Kayıt tarihi
: 21.10.07
 
 

Ankara'da yaşıyorum. Çeşitli güncel konularda, zaman zaman "Neden olaya böyle bakılmıyor?" diye düş..