Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Ergenekon Davası

Ergenekon Davası
 

Ergenekon davasının kararları nihayet açıklandı. Verilen kararlar ne yazık ki ülkemizde adalet denilen olgunun yok olduğunun açık bir kanıtıdır. ''Yüce Türk adaleti'' kavramı artık toprağa gömüldüğü Ergenekon davası, türlü düzmece bahaneler ile tarihe adını bir kara leke olarak yazdırmıştır.

Öyle ki,

Bilirkişi raporlarıyla sahteliği sabit, hayali, hukuksuz sekilde ele gecirilmis delillerle; tam olarak neyle itham ettigi bilinmeyen savcıllk mutalaalarıyla, yıllar süren tutukluluklarla, siyasetin her fırsatta yargıya dahil olmasıyla, defalarca değişen hakimlerle, hastalanıp ölen tutuklularla bu ülkede hukuk katledilmistir. bugün nasıl Güvenpark'ta, Gezi Parkı'nda slogan atanları, tepkilerini koyanları içeriye alıyorlar, günlerce karakollarda tutup asılsız suçlamalarla haklarında davalar açıyorlar; işte bu Ergenekon davası, Balyozla beraber, bu sürecin başlangıcıdır. ''Bizden olmayanı sindirme, susturma, rezil etme, mahkum etmedir.'' Kapalı kapılar ardında yürütülen bir davanın dürüstlüğüne nasıl inanırız ? Siyasi davanın siyasi kararı verildi 5 Ağustos günü.

***

Davayı izlemek isteyen vatandaşlar zorbalıkla bölgeden uzaklaştırıldı, sanık yakınları hatta ufak bir kısmının davayı izlemesine izin verildi... Bu kadar engelleme neden ? Neden bu kadar çekiniyorlar halktan ?

***

Öte yandan, davada içeri girdiklerinden beri takip ettiğim isimler var. İddianamelerini, savunmalarını okudum sizin içinde ufak bir analiz yapayım...


Mustafa Balbay, ispatlanamayan suçlamalara rağmen 5 yıldır hapis edilmiş durumda. Rahmetli İlhan Selçuk 81 yaşında evinden karga tulumba götürülürken kendi gazetesi Cumhuriyet'i bombalamakla suçlanmış (ispatlanmadı) ve hüküm giymişti ki, ölmeseydi belki o zindanlarda ki yerini o da alacaktı.


Tuncay Özkan ise aynı kaderi paylaşıyor Mustafa Balbay'la beraber. Onlar için ''Gazeteci değiller '' diyen mesleği için hiç bir sorumluluk almamış ve bedel ödeyemeyecek korkak ''meslektaşları'' tarafından üstelik... O da dört buçuk yıldır yine ispatlanamayan suçlamalara rağmen Silivri Cezaevinde bulunuyor. Yargılama öncesi kızı Nazlıcan Özkan'ın başında içeri girmesin diye eli silahla jandarma beklettiler. Kendisi bütün bunlara ''Unutursam kalbim kurusun'' diyerek cevap verdi.

 

İlker Başbuğ, Türk ordusunun Genelkurmay Başkanıydı. Ağlama Duvarı önünde ağladı denilerek mahkumiyetine haklılık aramaya çalıştılar sonra Mescid-i Aksa'da namaz kılarken çıkan fotoğraflarını sansürleme derdine düştüler. ''Kullanılmış lav silahından bomba olmaz'' dedi ve suçlu bulundu niye zira söylediği gerçekti. O da yaklaşık üç yıldır tutuklu gerçek teröristlere hakkaniyet aranırken kendisine müebbet isteyenlere dişimi sıkarak geçiyorum ! Ayrıca Başbakan, ''İlker Başbuğ'a terör örgüt üyesi diyeni tarih affetmez'' demişti.

Doğu Perinçek ise sevin veya sevmeyin, 70'li yıllardan başlayarak bugünlere kadar ne zaman Türkiye'de önemli bir siyasi dava olsa onun ilk tutuklayacağı adam kendisidir. Yanlışları vardır doğruları vardır ama altı yıldır Silivri'de hangi gerekçe ve ispata, delile dayalı suçlu yargılandığını bilen yok. Şüphe yok ki o da çok aktif olan ve güçlü bir muhalif zemine sahip olan TGB'nin mimarı olmasının, AKP iktidarına meydan okumanın bedelini ödeyenlerden.

Ergun Poyraz ise yazdığı ve daha yazmadığı kitaplardan ötürü içeri girmişti. Kendi deyimiyle ''Bir Takunyalının seyir defterini'' kaleme aldığı için. Ona da 29 yıl verdiler.

Bunlara ek olarak ''Haberal'' vardı. O da tahliye oldu.

***

Bir yurtsever olarak, 2002 senesinde vatan hainliğinden dolayı idam cezası alan eski PKK'lıların bu davada gizli sanık olması ve mahkemelerin çoğunlukla bu adamları dinlemesi aklıma ne yazık ki terör örgütünü liderinin ''Beni tutuklayan herkes, şu an oturduğum sanık sandalyesinde yargılanacak!" sözü geldi. Bu Türk milleti için talihsizliktir. Davanın başından bu yana suçu ispatlanan darbecilere kimse bir şey demedi çünkü onları savunamazsınız. Darbe elbette kötüdür fakat sırf muhalefet oldukları için bu davada çoğu insan gereksiz yere ceza almıştır.

***

Özetle...

5 Ağustos 2013 günü bağımsız Türk mahkemeleri tarafından...

Akademisyen: Terörist

Cerrah Prof Dr.: Terörist

Gazeteci: Terörist

Yazar: Terörist

Genelkurmay Başkanı: Terörist ilan edildi.

Terör örgüt ele başı ise çoktan ''Barış elçisi'' ilan edilmişti bile.

***

Son olarak,

Bu sözler Ergenekon'un özetidir.


Yarın, öbür gün bu dinciler iktidara gelip imam hatip'ten yetiştirdiği talebeleri yargıç, avukat, hekim, mühendis, belediye reisi gibi devletin her koluna atayıp, en son bu talebeleri harbiye'ye sokarak orduyu ele geçirip devleti her koldan kuşatacaklar. Ama şu an kimse farkında değil..! - Aziz Nesin - (1993)

 
Toplam blog
: 117
: 379
Kayıt tarihi
: 01.09.12
 
 

Öğrenci, sanatsever, sporsever, Mustafa Kemal Atatürk... ..