Ergenekon siyaseti gerdi...

Ergenekon davasının “şok” dalga olarak nitelendirilen dünkü tutuklamalarında eski Genelkurmay, YÖK ve MGK yetkililerinin gözaltına alınmasından sonra bu gün Genelkurmay yetkilileri ve Yargıtay Başkanlar Kurulu toplandı. Başbuğ, Erdoğan ve Gül ile görüştü. Gözaltındaki Kılınç ve tutuklu Ergün Poyraz'ın avukatları da gözaltına alındı.

Ergonekon soruşturmasında aralarında eski MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz ve eski Genelkurmay Adli Müşaviri Emekli Tümgeneral Erdal Şenel'in de bulunduğu 39'a yakın kişinin gözaltına alması, siyasi tartışmaları ve girişimleri hareketlendirdi.

Kılınç'ın gözaltına alınmasından sonra bugün de avukatı Hüseyin Buzoğlu, Kılınç'la görüşmeye geldiği İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alındı. Buzoğlu'nun soruşturma kapsamında arandığı açıklandı.

Medyadan öğrendiğimize göre; Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin "yakalama, arama ve inceleme" kararıyla Buzoğlu'nun Cinnah Caddesi'ndeki evinde yapıyor. Ayrıca bürosunda arama yapılan tutuklu yazar Ergun Poyraz'ın avukatı da gözaltına alındı.

Avukatların tutuklanması diğer savunma avukatlarına mesaj olarak ta değerlendiriliyor.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un dün kuvvet komutanlarıyla Genelkurmay'da bir toplantı yapmasından sonra bugün de Yargıtay Başkanlar Kurulu da bir toplantı yaptı. Başbuğ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapmakta olduğu haftalık görüşmesinden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi.

Toplantının içeriğine dair bir açıklama yapılmadı; "gelişmeler değerlendirildi" denildi.

AKP ile CHP "Ergenekon" için atıştı

Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkanvekili Nihat Ergün'ün "Ergenekon virüsünün bulaşmasından mı rahatsızsınız" sözlerine Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu "Ağır ağır Hitler yönetimine gidiliyor" açıklamasıyla yanıt verdi.

Ergenekon davası ile ilgili gelişmeler toplumda derin kaygı ve korku yaratıyor ama tutuklamalara bakılınca Prof.Yalçın Küçük gibi bilim adamının dava ile ilgisini kurmakta zorlaşıyor. Değerlendirmelerde davanın sulandırıldığından söz ediliyor. Hatta bazı gazeteciler Yalçın Küçük’ün hafızasının çok güçlü olduğunu, savcıyı zorlayacağını öne sürüyorlar. ”Bildik uslubuyla davaya ilginçlik katacağını” ekliyorlar değerlendirmelerine.

Her neyse görülen o ki bu dava daha çok konuşulacak. Ve devletin zirvesinde görüşme trafiğinin hızlandırdığına bakılırsa davanın “siyasi boyutu” daha da öne çıkacak. Karşılıklı mesaj savaşlarının ve görüşmelerin yarattığı baskı ortamında yargının bağımsızlığından hala söz edilebildiğine göre önümüzdeki günlerin daha yakıcı gündemlere gebe olduğunu söylemek için Nostradamus olmaya gerek yok...