ERİL GÜÇ DİŞİ GÜÇ VE FİLLER

 Ey Kadınlar ! 

Size bir katrilyon gücümüz  olduğunu bildiğimi  ve sadece 100 ile 1000  aralğı kadarını kullandığımızı söylesem ne dersiniz ? Evet bu muhteşem gücü bu dozda kullananlar biz kadınlarız. Dünyanın gidişatını toptan değiştirecek dişil -çok güçlü  bir  enerjimiz var. İstesek Hükümetleri yıkar  istesek Dünya düzenini değiştirebiliriz. 

 Aklını eril enerjiye göre milyonlarca varyasyonla çalıstıran , sonsuz hayal gücüne sahip bir yaratıcı enerjiye sahibiz. Bugün Dünya da  ki tüm kadınlar açlık bitecek desek ve buna inansak inanın kesin  biter.

Oysa çoğumuz  gücümüzden habersiz  öyle boyunduruk altına girmeye hazır, hor  kullanılmaya razı,  kurban modeli halinde yaşıyoruz ki . Bize yıllarca dayatılan tüm öğretileri redderek kendi bildiğimiz şekliyle yaşamaya karar versek Dünya çiçek olur açar. Krishnamurti Bilinenden kurtulmak derken bunu anlatmaya çalışıyordu . İnsanın bu kararı kendi aklıyla vermesi gerektiğinin farkındaydı. Ancak o zaman gerçek değişim ve dönüşüm olabilirdi. O yüzden beni gerçekten anlayan üç beş kişi olsa yeter diye boşuna dememişti. 

Tüm kadınlar kendilerini zincirleyen prangaları kırıp ne zaman kendi vicdanlarını pusula alarak eyleme geçerlerse Dünya kurtulur. Yoksa Dünyada ki etkin  gücünü  beyinsizce kullanan ERİL enerjinin   egosal, şiddete meyilli, şefkat ve merhamet yerine başka bir şeyi merkeze koyan acımasız Dünyasında kurban olmaya devam edeceğiz.  Kusura bakmayın,  bu durumda olmamızın tek sebebi  de biziz. Yönetilmeyi, aciz olmayı buyruk altına girmeyi , pasif olmayı  olağan saydık. Bize reva görülen her şeye razı geldik olması gerekeni istemedik. Minicik çocuklar çocuk gelin olurken, tecavüze uğrarken, öldürülürken evlerimize kapanıp sadece ağladık. Oysa doğa kanunlarında bir şeyi değiştirmek istiyorsak HAYIR bu böyle olmamalı diye yüksek sesle söylemeli,  bir hareket yaratmalıydık. Direnmeli , gerekirse savaşmalıydık.  Artık  bu tencere  çalmak mı olur , sessiz bir yürüyüş mü, şekline karar vermeliydik. Bunlardan daha ilginç protestolar bulacağımıza eminim , yeter ki harekete geçmeye karar verelim.  Önce karar vermek bunu istemek gerek.  İnanın milyarlarca hücre içinde  değişime karar veren tek bir hücre gelecekte olacak tüm türü modifiye edebiliyor. Örneğin fillerin artık upuzun fil dişleri olmadan doğduğunu biliyor musunuz? Çünkü filler bu uzun  güzel dişleri yüzünden yıllarca vahşice katledildi. O da gelecek nesillere dişsiz doğma özelliğini kazandırdı.  Ağaçların bir böcek istilasını kilometre öteye haber verip mücadele ettiklerini biliyor musunuz.  Bizse  onca vahşete rağmen olağan hayatımıza hiç bir şey olmamış gibi devam edebiliyoruz. Artık bizim de Dünya yönetiminde  öne geçmemizin zamanı geldi. Bunu gerçekten kendi vicadınımızın doğrultusunda yapacaksak bunun kararını  şimdi hemen vermeliyiz.  Yoksa satılmış yine eskiye hizmet eden  bir güç- göstermelik ve sahte bir güçtür. 

Bu Dünya kaos içinde , acı içinde , yangınlar içindeyse  karşımızda olağan üstü güçlenen eril güç karşısında ki pasifliğimizden, harekete geçmeyip sadece izlememizden kaynaklanıyor. Bu düzene rağmen  aramızdan nadiren çıkıp bir şeyler yapan kadınlar gördüğümüzde şaşırarak - beğeni ile alkışlıyoruz.Oysa hepimizde olağanüstü Tanrısal bir güç var.Ayaklarımızın altında doğanın gücü var.  Bunun farkında bile değiliz.

Şu an karar verelim ve Dünyayı boka batırmış eril gücün elinden geleceğimizi geri alalım.

Haydi tüm bize dayatılan her  şeyi reddedelim! Nasıl bir Dünya da yaşamak istiyorsak  bunun için yeni bir adım atalım. Boka batmış Dünya yı temizlemeye başlayalım.

Sevgiyle, Vicdanla, Merhametle!