Erkekler de yapar, hem de nasıl…

Bugün dedikodu yapalım, erkekleri çekiştirelim biraz.
Sözüm ona, onlar hiç hoşlanmazlar dedikodu yapmaktan.
Fakat…
Kızlar toplanınca, dışarıda kalan erkeğin ilk sorusu genellikle "dedikodu mu yaptınız yine" olur.
Neden hep bu soruyu sorarlar ve devam ederler.

— Benden de bahsetmişsinizdir siz şimdi.

— Yok etmedik.

— Etmişsizinidir, etmiş. Ne dediniz?

Israr eder durur.

Aslında vurgulamak istedikleri bayanların dedikodu yaptığı filan değildir. Bu klişeleşmiş soruyu sorarak, günahı bize yükleyip haberleri hissettirmeden alacaklardır.

Biz de yuttuk.

Dedikodu kadına ya da erkeğe özgü değil, insana özgü bir zaaf.
Lütfen; öfkelenmeyin! Darılmayın bana ama muhabbet doyulmaz bir pınar imiş diyerek, siz de dedikodu yapıyorsunuz…
Hatta öyle hararetli ve en babasını.

Hadi itiraf edin ama...

Aslında erkekler kadınlardan daha meraklı. Ya da benim çevremdekiler mi öyledir bilmem.
Bir kadın hiç merak etmez erkekler toplanınca neden bahsederler.
Zaten bilerler konuyu, sohbet belli…

İşyerinde telefonum çalınca kulakları dikilir, kulaklarda varsa eğer kulaklıklar da çaktırmadan çıkartılır.
Ortalık birden sessizliğe bürünür.
Kiminle konuşuyorum acaba.
Bunları merak eden erkekler.
Sevgilin var mı ne olur söylesene diyen de onlar.

“Artık çağımızda facebook var ve kim kiminle hemen haber veriyor niye bu kadar merak ediyorsunuz” desem aynı anda ve aynı hızda hemen facebook sayfasını açan, bir bir arkadaş listemden yok bu çok genç, bu yaşlı, bu olmaz, bunu sana yakıştıramam diyerek arkadaş listemi tek tek eleyen de yine erkekler.

Bilirler onlar da iş yerinde dedikodunun üretimi azaltıp, zaman kaybı yarattığını, insanlar arasındaki doğru olmayan bilgilerin dolaşmasından dolayı sinirlilik hali yarattığını, güven ve moral erozyonuna neden olduğunu, çalışanlar arasında gruplaşmalar oluşturduğunu, duyguların asılsız duyumlardan zarar gördüğünü ama yine de vazgeçmezler.

Dedikodu biraz da paylaşmayı arttırdığı için bu kadar tatlı geliyor sanırım. İnsanlar sırları paylaştıkça ilişkileri daha da zenginleşiyor sanki. Sinirlendirici ve aynı zamanda monotonluğu ortadan kaldırıcı bir özelliği olan dedikoduyu erkekler de sevmelerine rağmen, bu sıfatı yine de kadınlardan almayı başaramamışlar, üzerimize yaftalanmış kalmış.

Her olaydan kolayca sıyrıldıkları gibi dedikodulardan da “kim söylemiş beni, Süheyla'ya vurulmuşum diye?” der kurtulurlar.