Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '06

 
Kategori
Futbol
 

Erkekler neden futbola bayılır?

Erkekler neden futbola bayılır?
 

Erkekler neden futbola bayılır? Genellikle hem cinslerim, erkeklerin hafta sonlarında burunlarını ekrana dayayıp futbol maçlarını seyretmelerinden, hele maç sonrası saatlerce süren, kahvehanedeki maç tartışmalarının post modern tezahürü, yorum programlarını izlemekten nefret ederler. Ancak erkeklerin bu hallerine de sabır gösterirler.

Üç beş erkek bir araya gelir, tvdeki derbiyi seyredip, içkilerini yudumlarken dünyada onlardan mutlu bir topluluk olabilir mi? Bu maçlar uğruna ne sevgililer ekilir, ne önemli görüşmeler ertelenir, erkekler cephesinde. Ne olurdu şu hakem ceza sahasında düdüğü çalsaydı? Bu yeni teknik direktör takımı 3- 5- 2 oynatacağına 4- 4- 2 oynatsaydı, ne güzel alırdık bu maçı! İşte bunlar erkeklerin maç literatüründen bazı örnekler.

Lütfen bayanlar sakin olun biraz! Bunlar erkekler için çok mühim konulardır! Tabi kadınlar bu konuların erkekler için ne derece hayati olduğunu asla anlayamazlar. Tıpkı erkeklerin, bizim balyaj, selülit kremi, botox, gibi kızsal kavramlarımızı anlamadığı gibi...

Hal böyleyken, burada çizdiğim çerçevenin aksine ben futbolu sevenlerdenim. Hatta futbola bayılanlardan da sayılabilirim. Benim futbol aşkım babamdan miras sanırım, o fanatik bir taraftar değildi ama arada sırada maçları seyrederdi. Babam Galatasaray'lıydı ve o yıllarda Galatasaray uzun zamandır şampiyon olamamıştı ve o sene şeytanın bacağını kırdı. Güzelce’deki yazlığımızdaydık ve inanır mısınız yer gök, görebileceğiniz her yer sarı kırmızıydı.

Benim hatırladığım en eski futbol hatıram sanırım bu. Galatasaray’ın bu şampiyonlukla başlayan yükselişini, Avrupa kupalarındaki başarılarını, o maçlarda ekrana yapışıp bildiğim tüm duaları okuyup hatim ettiğimi, zaferle dönülen maçlarda sokaklara dökülmeyi, Derwall’i, Prekazi’nin müthiş frikiklerini, Tanju’nun yükselişini, aynı yıllarda Beşiktaş’ta Metin-Ali-Feyyaz üçlüsünü, atom karınca Rıza’yı, Fenerbahçe’de Şeytan Rıdvan’ı, Mustafa Denizli’nin kaybedilen maçlar sonrasında kıvırcık saçarını önüne döküp mahzun mahzun yaptığı açıklamaları, Neuchatel zaferini unutur muyum hiç?

Uzun lafın kısası futbolu sadece erkekler sevmez, kızlar da sever, benim gibi!

Aslında erkekler maçları seyrederken hep stres attıklarını, deşarj olduklarını ifade ederler. Eh pek de haksız sayılmazlar, çünkü geçen sene sosyoloji dersinde okuduğum Norbert Elias, "modern insanı tarif ederken devletin oluşmasıyla pasifleşen bireyin deşarj olma yollarından biri de futboldur" diyor. Yani futbolla bir nevi kimliğimize, aslımıza rücu ediyoruz. Bilinçaltımız bizi aslımıza götürüyor. Modernleşirken çeşitli sebeplerle pasifleşen, duygularını bastıran, içine kapanan birey futbolla bastırdığı, unuttuğu ya da unutturulmak istenen duygularını dışa vuruyor. Sanırım bu yüzden bazıları, futbolu sevenleri ilkel insanlar olarak niteliyor.

Ama ne olursa olsun, bu yazının ana fikri; kızlar da erkekler gibi futbolu sever, erkekler Mars’tan kadınlar Venüs’ten olsa da…

 
Toplam blog
: 44
: 1522
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

Hayat akıp giden upuzun bir ırmak, bu ırmakta bazen bir akıntıya koyveriyoruz kendimizi, nereye çarp..