Erkeklerin korkulu rüyası!

Daha önce yazmışmıydım, hatırlamıyorum, çok yakın kız arkadaşlarımın sayısı üç ise, çok yakın erkek arkadaşlarımın sayısı altı olmuştur; “Erkek gibi kadınım!” demem bu yüzdendir de… Bazı erkekler bunu yanlış anlıyor!

Yanlış anlayanların akıllarının nerelerinde olduğunu bilahare anlatmama gerek yok, herhalde!

Erkek arkadaşlarım ile hep daha iyi anlaştım.

(Çok yakın kız arkadaşlarımı ayrı tutuyorum, ki: Onlar zaten ne demek istediğimi gayet iyi bilirler)!

Fazla feminen bir görüntüye sahip olup, beyin kıvrımları ile kendini ifade etmeye çalışan bir dişi cinsin çabalamasıydı, yaşadığım…

Neyse…

(Buradaki neyse iki anlamda: 1) Konuyu gereksiz yere uzatmayayım! 2) Planladığım kitabıma da yazacak bir şeyler kalsın!) (Kendimi fazla çıkarcı gördüm! Cıksss! Hiç yakışmadı! Ama yani, hep yazılanlardan derlenen bir kitabı da okumak istemezsiniz herhalde… Paranıza yazık!)

******

En yakın arkadaşlarım dişi ve eril cinsler ile sohbetlerimden heybeme biriktirdiklerim arasında bir tombala çektim: Bu Pazar yazısı için “Erkeklerin korkulu rüyası” çıktı; kısmet işte!

******

Bir şekilde kadın-erkek arasındaki ilişki bitmiştir.

Yani, kadın-erkek arasındaki ilişki pat diye bitmez, tabii ki…

Bazı aşamalardan geçilmiş halini inceleyeceğiz şimdi: Adam evi terketmiş, hayatına da önem verdiği bir kadını almış… Aşk da var, meşk de var!

Lakin… Arada bir aklına eski kadın geliyor; özellikle karı-koca ilişkisinin “Karı” pozisyonundaki; yani,  “Evli dişi cins”, benim deyimimle, söz konusu ise…

Adamın aklına takılan en mühim soru şu: Cinsel isteklerini nasıl karşılayacak?

******

Kanına dokunuyor!

Kendisi mutlu-mesut bir yaşam içinde; lakin… Garip bir kurt dürtükleyip duruyor!

Psikolojisi, maddi yeterliliği falan değil… Adamın tek derdi “ Boynuzlanmak!”

******

Kendisi aşk kokulu ortamın keyfini çıkartırken, hani, yaşamından kendi isteği ile çıkartmışken hatunu, o öyle acayip bir korku ki: Değmesin istiyor o kadının tenine bir yabancı eli!

İçi burkuluyor!

İstiyor ki… Umuyor ki: O kadın hiçbir erkeğe geçit vermesin!

Erkek dediğin hedefe yönelik düşünür; biz kadınlar gibi “eğer”, “ya da”, “yoksa” gibi değil!...

******

Kendini tatmin etmesini bilsin istiyor bu nedenle… Oysa, kendini tatmin etmeyi bilen kaç kadın var?

Ve… Kaç koca karısının kendini tatmin etme yöntemlerini bilmesini ister?

Kaç kişidirler, bilemem, ama karısını terk eden her erkeğin geride bıraktığı kadının bu yöntemi bilmesini istediğinden, yakın erkek arkadaşlarım sağ olsun, istediğini gönül rahatlığı ile söyleyebilirim!

Kendileri varken “ayıp ve hakaret” sayılan değerlerin kendileri yokken desteklediklerini gördüğüm için söylüyorum: Adamlar pipileri için varlar sanıyorlar!

Oysa…

Kadınlar ruhları için…

Hani… Duygularını anlasın, ruhlarına, yüreğine dokunsun birileri… O birileri öyle kolay gelir-geçer olmaz! Ama… Zor olsa da bir kez kovulduktan sonra ancak açar yüreğini bir başkasına!

Adamların korkulu rüyası geide bıraktıkları kadınların bir başka erkekle sevişmeleridir ya; geride bıraktıkları kadını kıskanma giysisi altında erkekliklerinin sınandığı korkusu vardır, ki: Zaten kadını tekel altına alma gayretinin de asıl temel unsuru budur!

******

Bir kadın: bir erkeğin zannettiği kadar kolay atamaz kendini bir erkeğin kollarına!

Bir erkeğin bir kadını kollarına alıp da, sevişmesi kadar basit değildir, yani!

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com