Eşeğe karpuz kabuğunu gösterip de…

Eşek durduğu yerde duruyor. Anırdığı falan da yok. Aç ama kaderine razı bekliyor, sahibi nasılsa bir müddet sonra önüne bir yiyecek koyar diye bekliyor. Şimdi bu eşeğe uzaktan karpuz kabuğunu gösterir de vermezseniz, eşek de başlar bağırmaya. Eşekliğinden değil, hayvan haklı, hayvan aç. Siz aç hayvana karpuz kabuğunu gösterin, tahrik edin, sonra da vermeyin. O da başlar anırmaya. Bu anırmada hem istek var, talep var, hem sitem var, isyan var, protesto var, hem de hakkını arama var.

Onun için çok hoşuma giden bir laftır. Anadolu da kullanırlar. Duran eşeğe karpuz kabuğunu gösterip de anırtmaya gerek yok..

Türkiye’ye vaktiyle sıcak dolarları getirip de TL faize yatıran yabancı finans güçleri uslu uslu duruyorlardı. Biz ne yaptık, faizleri düşüreceğiz dedik. Bir dedik, iki dedik. Kendi uzmanlarımızı, danışmanlarımızı, konudan anlayanlarımızı  dinlemedik bile. Çektik fırçayı, bastık tehdidi. Adamlar ne yaptı. Çıkarım haaaa dediler. Çıkacağım baaak dediler. Çıkıyorum baaak dediler. Biz ne yaptık. Çıkamazlar  zannettik. Yahu adamlar neden çıkamasınlar ki. Bir defa adamlar çok ama çok güçlü. Hani sırf ders vermek için bile çıkarlar, çıkabilirler. İkincisi dünya konjonktürü çıkmaya müsait. Üçüncüsü Amerika faizleri yükseltme eğiliminde. Dördüncüsü ve en mühimi, bu tip bir tavırla, Türkiye’de kurlar daha da yükselir ve yükseliş devam edebilir. Bu durumda kurlar iyice yükselmeden dolarlarımı bir an evvel alayım gibi bir tedbirlilik gösterebilirler. Kim haksız diyebilir ki. Daha başka sebepler de var ama lafı çok uzatmayım.

Pekiyi, bizim Merkez Bankasının kura müdahale etmeyip, düşürmeye çalışmaması doğru mu? Elhak doğru. Çünkü adam TL sini dolara çevirip parasını sağ salim kurtarıp dışarı çıkmak istiyorsa nasıl olsa dolar almaya devam edecek. Bu durumda kurun yüksek olması olsa olsa dolar almak isteyeni caydırıcı veya cesaretini kırıcı bir etki yapar. İkincisi de eğer illa alacaksa hiç olmazsa bedelini ödesin, Merkez Bankası da nasıl olsa satmak zorunda kalacağı dolarları hiç olmazsa ucuz kurdan değil de yüksek kurdan satmış olsun.

Naçizane kanaatim, Sayın Cumhurbaşkanımız ateşle oynuyor, dinamitle oynuyor. Naçizane tavsiyem, bir de, Babacanı, Şimşek’i, Başçı’yı çağırıp, bir de onların fikrini sorması. Bir şey kaybetmez. Zararın neresinden dönülse kardır. Şimdiye kadar haklı çıktım, şimdi de haklı çıkacağım diye kuru kuruya inadın sonu korkarım hayırlı olmayacak. Çekirge bir atlar, iki atlar…