Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '07

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Eskiden "en kötü" Gargamel'di

Eskiden "en kötü" Gargamel'di
 

Çocuktum... Çocuktuk hatta...
Dünya güzeldi... Hayat güzeldi... Her şey güzeldi...

Yaz, yaz gibiydi; kış, kış gibiydi... Denize girerken, kartopu oynarken çekilmiş fotoğraflarım vardı benim...

Sık sık misafir gelirdi evimize. İkram edecek pek çok şeyimiz, ve sohbet edecek pek çok konumuz olurdu. Herkes gülümserdi. Her kes severdi birbirini, ve saygı duyardı hem kendine, hem diğerlerine...

Okuldan eve dönerken geç kalmazdım hiç. Trafik yoğun olmazdı çünkü. İki üç dakika geç kalsam bile annem merak etmezdi nerde kaldım diye. Bilirdi ya bir arkadaşıma rastladığımı, ya da bir kedi yavrusuna... Endişelenmezdi kolay kolay, başıma bir şey geldi mi diye. Felaket senaryoları yazmazdı kafasında. Dünya güzeldi çünkü...

Çiçekler güzel kokardı, domateslerin tadına doyum olmazdı; tuzlar tuzlu, şekerler ise tatlıydı... Ekmekler ertesi gün de taze kalırdı, paramparça olmazdı hemen. Haftada iki gün sütçü gelirdi, annem her seferinde 4-5 litre alır, kaynatırdı taşırmadan. Mis gibi kokardı...

"Fener Abi"yle hep şakadan tartışırdık, bakkalın sahibiydi. O Fenerli ben Cimbomlu... Adı "Şener"di ama ben ona "Fener Abi" derdim, hoşuna giderdi...

Evde ders çalışırken annem dükkandan arar, akşamüstü misafirlerle birlikte geleceğini söylerdi. Bense evi hemen toparlayıp, o zamanlar yapabildiğim en iyi şeyden, yani kakaolu-cevizli kekten pişirirdim. Bayılırdı herkes...

Bayramlarda bütün sülale rahmetli babaannemin evinde toplanırdı. O kadar kalabalık olurduk ki, oturacak yer kalmayınca sandalyeleri dizerdik salona.

Kışın ev hep sıcak olur, her akşam kestane kokardı ortalık. Yazları ise balkon sefası eksik olmazdı, bazen kalabalıktan dolayı balkonun yıkılacağını sanırdım çocuk aklımla...

Eskiden "en kötü" Gargamel'di. Hani şu "Şirinler"i yakalamaya çalışan ve her seferinde dumura uğrayan çirkin büyücü... Ve başımıza gelebilecek en kötü şey, bir yakınımızın vefat etmesiydi...

O zamanlar bilemezdim Gargamel'den daha kötü niyetli insanlar olabileceğini, uç nokta o sanırdım. Ve ölümden daha kötü bir şey olamaz sanıyordum hep; savaşlardan, şehitlerden, bebek tacirlerinden, cinsel suistimalden, hortumculuktan, laçkalaşmış siyasetten vb. hiç haberim olmazdı ki...

Dünya rengarenkti, şimdiki gibi gri-siyah-kahverengi karışımı ve bulanık değildi hiç...

Acaba dünya mı değişti, yoksa eskiden de böyleydi de benim mi haberim olmuyordu... Bilemiyorum!

<özlem boral="">

 
Toplam blog
: 152
: 1957
Kayıt tarihi
: 19.08.06
 
 

Ortada bir problem görüyorsak bu bizim de problemimizdir. Ve eğer 'birisi'nin bu konuda bir şeyle..