Estetik macerası

Güneşin etkisi

Güneşin vücudumuza ve doğaya sağladığı yararlar yanında zararlarıda var. Güneş UV ışınları etkisi ile D vitamini sentezini başlatarak, kemiklerde kalsiyumu yerleştirici etkisi 1925 ten beri kanıtlanmış. Sedef hastalığı ve akut sivilcelerde iyileştirici etkisi bilinmektedir. Isı etkisi, bronzlaşma ile sağladığı sağlıklı görünüm, pozitif psikolojik etkisi gibi birçok yararını sayabiliriz. Bunun yanında zararlı etkiside vardır.

Ben de bu zararlı etkilerden etkilenmiş biri olarak sizlerle paylaşmak istedim.
Ozon tabakasından geçebilen iki tip ışın vardır.

UVB ışınları: Derinin üst kısmına etki eder ve melanin üretimini tetikleyerek, bronzlaşmayı sağlar. Kısa dönemde güneş çarpması ve güneş yanıklarınada yol açar.

UVAışınları: Derinin alt katmanlarına kadar etki eder. Kısa dönemde erken cilt yaşlanmaları, ciltte gerilmeler, güneş lekelenmeleri ve allerjilere, uzun dönemde cilt DNA'sını etkileyen değişimlere yol açar.

Benim güneşin zararlı etkisinle tanışmam baya erken oldu. Benimki saatlerce güneşlenmekle alakalı değildi. Açık tenli, sarışın ve allarjik olmak yeterliydi. Sadece yüzümde vermişti bu tepkiyi. Şimdi etrafa bakıyorum arttı bu oran, ciltlerde lekelenmeler çoğaldı.

Şimdi daha bilinçliyiz. Önceden önemsenmiyordu. Özellikle çocuklarımızı korumalıyız bu zararlı ışınlardan. Güneş koruyucu kullanmalıyız. Hem UVA, hemde UVB filtreli ürünler kullanmalıyız.

Benim yüzümde oluşan lekeler açık kahve rengi. Aslında etrafımdaki insanlara göre varlığı ve yokluğu anlaşılmıyor. Kış aylarında yoklar. Ama yaz aylarında güneşe doğru yol alıyorlar. Ben açık söyleyeyimki bunları takıntı haline getirdim. Tamamen yok olmalarını istediğim için, uraşıp duruyorum.
Bu uğraşılarım bazen renk açıcılar, bazende alternatif tıp oldu. Ama istediğim sonuç bir türlü olmadı.

2006 yılıydı, istanbul'un kayda değer, iddaalı, güvenilir estetik merkezlerinden birine gittim. Lazer uygulaması yaptırmak amacıyla. Karşılıklı konuştuk anlaştık ve işlem başlanacak. Kesinlikle ve ama kesinlikle garanti yok. "Tıpta % yüz diye bişey yoktur" söyleminden yola çıkarak , duruma razı oldum. Yüklüce bir mebla parayı ödemeyi taahüt ettim. İşlem 8 ay sürdü. Ben mayıs ayında başladım ve yaz sezonu sürdü. Yanlışlardan biri burasıydı zaten. Yaz aylarında leke ve lazer tedavisi yapılmazdı. Ama bana yapılan açıklamada, cihaz son derece gelişmiş ve bende bilinçli bir hasta olarak kendimi koruyacaktım. Ben mükemmel koruduğuma eminim. Çünkü yarasa olmuştum. geceleri dışarı çıkıyordum.

Amerikan sağlık örgütü 21 tane onay vermişti bu cihaza. Çok güvenilir ve etkiliydi. Ben çare arayan hasta olarak hekimlere inanmalıydım. Öylede yaptım zaten.
Lazer uygulaması bitti. Belli bir değişiklik vardı. AMA BENİM İSTEDİĞİM SONUÇ DEĞİLDİ. Bende bu durumu bildirdim. Yapılabilecek bukadar dendi.

Ben gittiğim yere güveniyorum. Samimi ve gerçekçi olunmasını istiyorum. Onlarda öyle olduklarını söylüyorlar. Tabi ben sonuçtan tatmin olmadığım için, bütün olasılıkları değerlendirmek istiyorum. Yapılabilecek ne var diyorum ve kimyasal peeling cevabı oluyor. Ama 2 ay ara verilmesi gerekiyor.

Geldik 2007 yılına. İleri derecede olduğu söylenen kimyasal soyma işlemimiz gerçekleşti. Bu işlemden sonra, kesinlikle yatmayın iz olur, kaşımayın, yıkamayın derken eziyetli günler geçti. Yanmış gibi kahverengi olup soyulması gereken deri, hiç bir belirti vermemişti. Doktorumda bana baştan nasıl olur, sonradanda olabilir dedi. Beni paket yapıp yolladı.

Ama maceramız sonlanmadı. Ben git gellerle ve karşılıklı konuşmalarla olayları özet geçerek durumu anlattım. Gerçekler kabul edildi ama benim fazla şey istediğim belirtildi. Bu olayların neticesinde bana kıyak yapılarak yeni gelen cihazla kimyasal soyma işleminin ücretsiz yapılacağına dair söz verildi. Bu tür işlemler kış aylarında yapılacağı için kış mevsimine randevu verildi.

Verilen randevu unutuldu ve kış mevsiminde görünmeyen lekelerin, iyileştiği söylenerek işlem yapılmaktan vaz geçildi.

Ama öyle kolay değildi, beni ikna etmek. Bu işlemide zorla olsa yaptılar. Ben memnunmuyum? Hayır Estetik dünyasında yapılan işlemler, göreceli. Ama bana göre çoğunluğu, insanların zaaflarından yararlanarak sermaye elde etmeye yönelmiş. Gerçek, resimlerde gösterildiği gibi değil.

Unutmayalım ki! hiç bir işlem mucize değil. Teşekkürler. Sevgiler.