Ev Kadınları

Gelişmiş ülkelerde işgücüne katılım oranı%70, ülkemizde ise %50’dir; çünkü bizde büyük ölçüde erkekler çalışmaktadır. Nüfusları birbirine yakın iki ülkeden Almanya nüfusunun 50 milyonu çalışırken, Türkiye’de bu 25 milyondur. E 50 milyonun çalışması başka, 25 milyonun çalışması başka. Bu durumda Almanya’nın elbette gerisinde olacaksınız. Almanya’da kadınlar çalıştıklarına göre ev işlerini fareler mi görüyor? Orada aile hayatı yok. Bizde de olmasın, aile hayatı nedir ki.

Ülkemizde 50 milyon olan potansiyel işgücünün yarısının “ev kadınlığı” diye bir olguya hapsedilerek ekonomi dışı bırakılması ne demek biliyor musunuz? Sitti sene bir yere gelemeyiz demek. “Zaten çalışanlara iş bulamıyoruz” O sizin bilgisizliğiniz, beceriksizliğiniz. Ben bu ülkede 100 milyon kişiye iş yaratırım. Çalışmayı masa başı 3000 maaş olarak tanımlarsanız iş yaratamazsınız tabiî ki. Ekmeğini kazandığın her şey iştir.

Evinin kadını, koca çalışır kadın çocuklarına bakar, ben karımı çalıştırmam, kadının dışarıda çalışması caiz değildir, evin erkeği karısına çocuklarına bakmak evini geçindirmek zorundadır… Zaten ülkede iş yok. İnsanların çoğunun mesleği yok. Bu yüzden eh biraz da fırsatçılık nedeniyle adama bir de 800 lira aylık veriyorlar. Hepsi birleşince noluyor? Aşevi kuyruğu, yeşil kart, fakir maaşı, bankalara boğazına kadar borç… Bu saçma sapan düşüncelere inanan dindar, töreci ve cahilleri 800 lira maaş verip süründüreceksin! Bunlar daha iyi bir hayatı asla hak etmiyorlar!

Kadınlarımızın da canına minnet. Ben kadınların, hiç değilse okumuş kültürlü olanların ileri görüşlü olduklarını düşünmek istiyorum. Ama nerdeeee…20 milyon kadın evde oturuyor ya! 20 milyon kadın çocuk bezliyor! Yani bunların 20 milyonu da mı okumamış. “Kocam çalışmama izin vermiyor” S…sin gitsin! Kocan da kimmiş. Sen bir okul okumadın mı? Bir işin mesleğin yok mu? Eğer öyleyse zaten eyvah bize vah bize! 20 milyon bu ya!

“Ben evimin kadınıyım…” Bir yerlerden gürül gürül gelir de çalışmazsın, oturur çocuklarına bakarsın. Çocuğuna balon alamıyorsun, hala evimin kadınıyım diyorsun. Hem bir iş/meslek/sanat sahibi olmak, para kazanmak insana kişilik katar. Hayatın karşısında dik durursun. Kimse seni kullanamaz.

Ben şahsen ev kadınıyım diye evinde oturan, çalışmayan kadınlara acıyorum. Ev işlerini, çocuklara bakmayı niye bu kadar büyütüyorsunuz. Niye size kimse çalışın demiyor. Çünkü onların işine geliyor. Çalışırsanız istekleriniz olacak. Şunu istiyorum bunu istiyorum diyeceksiniz. Böyle para da kazanmadığınız için bayramdan bayrama 10 liralık etek evde oturuyorsunuz. Yaşamadığınız için masrafınız da olmuyor. Erkek üstün oluyor. Siz emrinde ve ikinci sınıf oluyorsunuz. Emrediyor, kovuyor, dövüyor. Boğaz tokluğuna beyleri eğlendiriyor, hizmetçilik yapıyorsunuz. Çakallara, köle İzaura!

Böyle bir hayatı nasıl kabul ediyorsunuz anlamıyorum. Ev işleri matah bir şey değil ki. Basbayağı hizmetçilik. Zengin kadınları ev işlerini yapmak için hizmetçi tutuyorlar. Güzel bir şey olsa kendileri yaparlar. Sizin içeride yaptığınız işleri dışarıda çöpçüler yapıyor.

Sevgili kadınlar! Görüyorsunuz sizleri acımasızca eleştiriyorum. Kendinize gelip uyanın diye. O sizin pek beğendiğiniz kimseler bunların bir tanesini bile söyleyemezler. Çünkü onlar yalakadır. Kerim Korkut sizin dostunuzdur. Bir kadının dünyaya geliş nedeni çocuk bezlemek olamaz. Siz erkeklerin zevk oyuncağı ve hizmetkârı değilsiniz.

Şunu bileceksiniz, Kerim Korkut düzenleri gelmeden kurtuluşunuz mümkün değil. Evinizi, çocuklarınızı merak etmeyin; dünyada benzeri olmayan Ağaç Hareketi düzeninin sayısız birimleriyle evleriniz, çocuklarınız bugünkünden daha iyi olacak. Evlerinizin işlerinde, çocuklarınızın bakımı ve yetiştirilmesinde yine sizler çalışacaksınız. Ama bu sefer meslek sahibi olup maaş alarak.

Bu düzene isyan etmeli, bayraklarınızı alıp sokakları doldurmalısınız. Ben ev kadını olmak istemiyorum, kocamın eline bakmak istemiyorum, iş istiyorum, çalışmak istiyorum diye haykırmalısınız. Yeni Türkiye’yi birlikte kurmalıyız. Yakın zamanda inşallah Ağaç Hareketi fiilen start alacak meydanlara çıkacağız. Daha önce söyledik, yeni düzenin öncüsü kadınlar olacak. Erkeklerden hayır yok, onlar Afganistan dağlarına kelle koparmaya gittiler!