Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '09

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Evimiz olsa …

Evimiz olsa …
 

Hani derler ya ‘’boşa koysam dolmuyor doluya koysam almıyor’’ işte bizde şimdi bu noktadayız galiba.Önce hasret dedik belimizi büken,bu önünü alamadığımız sensizlik duygusunun nedeni hasretliktendir dedik,sonra hasreti kaldırdık aradan daha çok özler olduk birbirimizi,aynı havayı solurken,aynı şehirde güne başlayıp geceyi alırken koynumuza yine bir sensizlik demir attı gönül kıyılarımıza.

Birlikte geçirilen saatler,günler bile eksik kalan yanımıza hep biraz daha burukluk bırakıyor.Düşünüyoruz,ölçüyoruz,tartıyoruz ama hayallerimize bir türlü ulaşamıyoruz.Çok mu absürt hayaller peşindeyiz acaba diye düşünüyorum.Oysa herkes gibi bizimde hayallerimiz.Bir evimiz olsun istiyoruz mesela,günü birlikte tamamladığımız,sabahına birlikte uyandığımız aynı masada kahvaltı edebildiğimiz, işe geç kalma telaşıyla evden koşturmamız,birlikte eve girip yemek pişirdiğimiz birlikte film izlediğimiz,sen maçı ben diziyi izlemek için tatlı tatlı didiştiğimiz bir evimiz olsun istemek çok mu anlamsız bir hayal ki??

Öyle büyük bir evde istemiyorum ki ben...İki oda bir sen ol yeter bana.Biliyorum,sen

‘’ iki odalı küçük bir ev değil,seni gönlünün her arzu ettiğiyle donatmak isterim’’ dersin sevgili,ama ben iki oda bir sana razıyım.

Salonu hem oturma odası hem misafirlerimizi ağırlamak için döşeriz güzelce,şık ama ucuz mobilyalar bulamaz mıyız sanki? Sonra büyük odayı yatak odamız yaparız,ee gardırop,yatak birde ben süslüyüm mecburen aynalı bir tuvalet masası koymalıyız,o yüzden büyük odayı bizim yatak odamız yapmalıyız.Parçalar çok gözüküyor evet ama onlarında uygun fiyatlılarına bakarım ben,söz.Küçük odaya da iki çekyat koyarız bide küçük televizyon,yatıya misafirlerimiz olur onları rahat ettirmek için döşeriz orayı da.Misafirimiz olmazsa orayı oturma odası gibi biz kullanırız.İdareli olmalıyız bir müddet değil mi ama ? Beyaz eşyalar ömürlük alınır ama,belki onlar bizi biraz zorlar, onlarında uygunlarına bakarım ben kocaman almam buzdolabını küçüklere bakarım,yok yok ne yapayım sekiz kiloluk çamaşır makinesini iki kişiyiz çoluk çocukta oldu diyene kadar ohoo şimdilik beş kiloluk yeter bize.Bak her şeyi bu kadar askariye indirdik işte daha neden olmuyor ki bir evimiz???

Astın yüzünü!Biliyorum ‘’hayallerine bile gem vuruyorsun maddi sıkıntılar yüzünden’’ diye bakıyor gözlerin.Ben sadece seni ve sevgini yaşamak istiyorum hiç kurmadım ki boyumdan büyük hayaller,şimdide kurmuyorum.Asma o gül yüzünü sen yüzünü asarsan ne o küçük ev nede koca saray mutlu eder beni.Ha!Şöyle gül bakayım…

Biz birlikte her şartta mutluyuz ama bu sonu belirsiz bekleyişler,para üzerini kurulu dünya düzeni üzüyor bizi değil mi aslında??

Asma gül yüzünü be cancağızım tut bakım sıkı sıkı elimi dik durmalıyız biz,sen tökezlersen ben omuz vermeliyim,ben düşersem sen kaldırmalısın.Kim değiştirebilmiş ki toplumun yapısını,mahallenin baskısını,kim değiştirebilmiş ki paranın satın alabilme gücünün namussuz kudretini… İki gönül bir olunca samanlık seyran olmuyor işte artık.Bizde değiştiremeyiz bu düzeni ama severiz birbirimizi çok severiz...

Bekleriz,sabır ederiz,sevgimizden güç alıp güç ekleriz yüreklerimize.Severiz öyle gün geçtikçe,sabır azaldıkça azalan sevgilerle değil her darbede biraz daha güç alan bir sevgiyle severiz birbirimiz çook severiz…

Evimize kavuşuncaya kadar severiz birbirimizi ve o evin içine tek yürekte giren sevginin ne zorluklarla elde edildiğini biliriz de,o iki oda bir sana kavuşunca daha da çook severiz birbirimizi…

 
Toplam blog
: 205
: 4593
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

86nın bir kış günü doğmuşum, belki de ondadır kışı çok sevişim .Hayatın gerçeklerini görüp nefret..