Özgürlük Kararlarla Sınırlandırılmış mı??

Bu sabah mailimi gelen bir yazı biraz düşünmemi sağladı ve çok hoşuma gittiği için sizinle de paylaşmak istedim dostlar.

Gelen mailde ki yazı şöyle:

‘’ ‘Adamın biri bilge bir kral olmakla ün salmış olan kralın yanına gider.

Krala şunu sorar; 'Efendim söyleyin bana hayatta özgürlük var mıdır?'

Kral 'Elbette' der, 'Kaç bacağın var senin?'

Adam soruya şaşırarak 'İki efendim' der.

Kral 'Pekâla, tek bacağının üstünde durabilir misin?'

'Elbette' diye cevap verir adam.

Kral 'O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver'.

Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde durmaya karar verir.

'Tamam' der kral 'Simdi de öteki bacağını kaldır.'

Adam şaşırır 'Bu imkansız kralım' der.

'Gördün mu? ' der kral 'Özgürlük budur. Sadece ilk kararı almakta özgürsün. Ondan sonrasında değil.’ ‘’

Hayatta özgürlük denen şey gerçektende bu kısa hikayede anlatıldığı kadar.İnsanlar başkalarının özgürlüklerine zarar vermedikleri sürece özgürdür diye insan hakları kuralları bile var.Yani bırakın toplumdaki özgürlük sınırlarını,özgürlükte kendi içinde bile sınırlara sahiptir.Başka insanların sınırlarının ihlal etme aşamasına gelmeden kendi kararlarımızda bile özgürlüğümüzün bir ambargosu var.

İstesekte istemesekte bu dünyaya geliyoruz ve birey olup kendi hür irademizi elde edene kadar başkalarının belirlediği özgürlük çerçevesinde ve onların bizim için aldıkları kararlar doğrultusunda hareket edebiliyoruz.Yaşımız ilerledikçe devletin artık sende yetişkinsin dediği yaşa gelince özgür olduk sanıyoruz.Evet özgür oluyoruz ama sadece verdiğimiz kararlar bize ait oluyor ve onların sınırları içinde bir özgürlük sahibi oluyoruz.

Özgürlükte sınırsızlık diye bir kavram yok, bu yaşadığımız toplum içinde de yok kendi bünyemizde de yok.

Peki ya kararları alırken sınırsızmıyız,sonsuz özgürlük düşüncesi içinde hareket edebiliyor muyuz??

Yetişkin olduk ve bir iş yapmaya karar vereceğiz yeteneklerimizi,isteklerimizi pek önemsemeden iyi bir gelecek sağladığına inandığımız şöyle parası bol bir meslek seçeriz,bu seçimde özgürüz.Birde bakmışız ki ne anlıyoruz bu işten ne de seviyoruz,bu seferde paranın özgürlük sınırları içinde karar almışızdır ve bu kısıtlı özgürlük kafesi içinde bir o yana bir bu yana savruluruz.Bu işi yapma bizim kararımızdı özgürdük yahu ne oldu da kendimizi kafese kısılmış gibi hissetmeye başladık ???Şimdi sil baştan daha mutlu olacağımız ve seveceğimiz bir işe girişsek diye düşünürüz ama ya bunca gelinen yol onu nasıl yok sayarız ki,boşa zaman kaybı olarak mı kalacak bunca emek.Kimimiz bu emeğimizi hiçe sayamayız ve kadere sıgınırız.Kaderim buymuş der küçük dünyamıza çekiliriz.Bazılarımız cesaretlidir.Her şeye rağmen yeniden denemeyi göze alabilir ama işte BAZIlarımız sadece…

İş konusunda cesur olabilir yada olduğumuz konumdan memnun gözükmeye çalışabiliriz ama yaa başka kararlarımız…Başka kararlarımız için kendi özgürlük perspektifimizde attığımız adımlar da ne kadar özgür kararlar almışızdır?

Mesela yapacağımız evliklerde de ne kadar doğru ve özgür kararlar veriyoruz .Aşk kapıdan girince akıl bacadan çıkar diye bir atasöz vardır.Yani ya aşkın çoşkusunun esiri olduysak aşık olduğumuz kadar özgürüzdür bu defa,ya mantıklı davranmaya çabalıyorsak mantığımızın çemberinde özgürüz şimdi de. Evlilik bir insanla ömrü paylaşmak için bir adım olsun ister herkes,kimse aman evleneyimde olmadı boşanırım demez.Yaa çok aşık olur doğru karar verdiğini düşünerek sevgi adına bir adım atar yada mantık evliliği yapacağım diye sevgiyi rafa saklar.Bir karar verir elbette ama ilk karardır o ve sadece o kararı vermekte özgürdür insan...

Başka kararlarımızda sil baştan başlamak evlilik konusunda ki sil baştan başlamaktan çok daha kolaydır mutlaka.

Peki nerde ve ne bu özgürlük?

Hep ilk kararı vermekle sınırlı mı olacak özgürlük,devamına kader deyip suküt mu etmek özgürlük?

Ya da biz özgürlüğü ne olarak düşünüyoruz acaba?

İşte şu bilge kralın da dediği gib,sadece ilk kararlarımızda özgürüz ve özgürlük sadece ilk adıma kadar geçerli ondan sonrası kısmet buymuş deyip sineye çekmekle yada başka kararların sınırlı özgürlüklerini yeniden denemekle mümkün anlaşılan…