Evliya mı arıyorsunuz, yoksa iyi çalışan mı ?

“İyinin en büyük düşmanı en iyidir”.

Günümüzde modern iş hayatı zor. Ekmek gerçekten aslanın ağzında. Çalışmak yetmiyor. Daha fazla çalışmak isteniyor. Kendinden vermek gerekiyor.

Türkiye piyasasında gerçekte dünya çağında, kaliteli, kurumsal, insana değer veren ve onu merkeze koyan, altyapısnı ve vizyonu güçlü, başarılı firma sayısı fazla değil. Binlerce firma var ama çalışanın gerçekten mutlu ve huzurlu çalışabileceği firma sayısı az.

Bu çalışan açısından durum. Bir de işveren açısından durum var.

Bu bahsettiğim tarzdaki firmalar ise yüksek profilli çalışanlar arıyorlar ki bu başarılarını daha iyiye götürebilsinler ve Dünya ile rekabet etsinler. Haklılar da.

İşte bu yüzden birçok firma işe personel alırken, hangi seviyede olursa olsun, çok sıkı iş görüşmeleri yapıyor. Çok ciddi elemelerden geçiriyorlar. Hatta bazılar “işe alım merkezleri” bile kurarak kişileri bir ya da 2 günlük resmen Spartalı Savaşçı seçme tarzı sınavlardan geçiriyor. Gladyatör seçme sınavı gibi bazıları. Kıran kırana.

İşin mantığı doğru ama yine hayatın her yönüğnde olduğu gibi önemli olan DENGE.

Denge ile kastım şu...

Bazı firmalar var piyasadaki en iyinin en iyisi kişileri bile eliyorlar. Şunu açıkça ortaya koymak lazım. Bir işi alabilmek için kişinin iş bilgisinin sadece yeterli olması yetmiyor. Bu kişinin sosyal becerileri, iletişimi gibi unsurları kapsayan duygusal zekasının da iyi olması gerekiyor. Hatta günümüzde bazı firmalara SQ olarak adlandırılan ruhsal zekaya (Spritual Quotient) bile bakmaya başladılar.

Peki DENGE nerede?

Elemelerde işverenler iyi performans gösterecek iyi insanlar aramaktan ziyade, Evliya aramaya başladıkları noktada işte DENGE konusu devreye giriyor.

Mülakatları yapanlar bile o görüşmelere girse kaybedecekler ise, artık denge topuzu kaçmış demektir. Evet piyasa şartları zor. İyi iş az. Doğru çalışan az. Ama herkesin haddini bilmesi lazım. Zira ne herkes Evliya olabilir, ne de herkesin Evliya olması istenir. Ne de herkes bunu ister.

Bir firmada herkes Pele ya da Maradona olamaz. Olmamalı da. Her yetenekten doğru sayıda olmalı. Artık bazı firmalar her pozisyon için üstün zekalı kişi arayışını bıraktılar. Normal zekaya sahip diğerleriyle etkili işbirliği içinde çalışabilecek çalışanları tercih ediyorlar ve üstün performans gösteren bazılarını ayrıca değerlendiriyorlar.

Unutmayın. “İyinin en büyük düşmanı en iyidir”. Hayat bir denge oyunudur ve aşırılıklara tahammül etmez. Her aşırılık sizi hayat okulunda sınar. Bunu dikkatle gözleyin, göreceksiniz.

Sevgiler,

Kenan

https://twitter.com/Naacel

http://naacel.blogspot.co.uk/

http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/

https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday