Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '13

 
Kategori
İlişkiler
 

Ey aşk! Neden beceremiyoruz biz bu işi?

Neden?

“Neden olmasın” diye basit bir cevabı olsaydı keşke...

 

   İşaret dili bilmeyen iki sağır ve dilsizin iletişimine döndü bugünki ilişkiler. Başlayamamış olanlar dahil. Sessiz çığlıklar var, belli belirsiz jestler, mimikler... Ama kimin ne deyip ne hissettiği zaman-mekan sonsuzluğunda saniyelerle geçmişe karışıp bir dahayaşanmamak üzere kaybolup gidiyor.  Ve işin acısı kimse hiçbirşey anlamadan; neler olup bittiği hakkında, karşıdaki görüntünün elverdiğince kafada dönen duran tahminler, senaryolar dışında kimseninbir fikri olmadan öylece bırakılıyor, dağınık kalıyor.

   Ah biz de devrimciler gibi açık ve net olabilseydik... Yatmadı mı kafana onun dediği/yaptığı, haykır kardeşim sen de: Özeleştirini ver! İşte veriyorum özeleştirimi(zi)... Hepimiz adına, belki de haddim olmayarak, sürç-ü lisan ettimse, affola...

   Şaire sormuşlar: Neden ol(a)mıyor?  "Ya biz beceremiyoruz bu işi, ya da becerilecek birşey yok zaten" Daha ne desin üstad?

  Peki neden?

   Çünkü kalbi vaktizamanında bir başkası için çarpmış olanlar kalp kırıklarını henüz aldırmadığından. Çünkü "acaba"lar, "yoksa"lar, "nemelazım"lar, kafanın içinde serbest uçuş yaptığından. Çünkü yılların eskitemediği "kaçayım kovalasın"lar, asırlık öğreti "ağır olayım molla desinler"ler hala geçer akçe zannedildiğinden. Çünkü "beni anlasın"lar "beni böyle kabul etsin"ler fütursuzca kutularından çıkarıldığından. Çünkü kaderi batasıca "kardan" insanlarla "ateşten" insanların temasının nihayeti, aşkın değil fiziğin kurallarına paralel olduğundan. Çünkü "gurur" kalelerini, değil bu insancıklar; Fatihler, Makedon İskenderler gelse yıkamayacağından. Çünkü "açık sözlülüğün" yerini "üstü kapalıcılık" alalı çok zaman geçtiğinden. Çünkü bir kere iyice bir kırılıp ağzının payını almış kalplerin bir dahaki sefere ne cesareti ne de mecali kaldığından. Çünkü klavye icad olduğundan mertlik bozulduğundan. Çünkü gençlik ateşiyle kavrulurken hayat sonsuz, seçenekler sınırsız gibi geldiğinden (Mungan'ın kulakları çınlasın). Çünkü "saplar"la "samanlar" “kurtlarla” çakallar”  birbirine karıştığından. Çünkü günü kurtarmak koca bir ömrü kurtarmaktan daha zahmetsiz olduğundan. Çünkü  "sevilmeden de sevebilmek" ile "ne istediğini bilmek" uzun zamandır bizle aynı gemide denk gelemeyip ayrı ayrı limana ulaştıklarından.

    Çünkü çünkü çünkü, böyle uzaar gider bu liste. Halbuki konuşabilsek, dertleşebilsek...Ne çıkar bundan... Korkacak, kaybedecek neyimiz kalmış yerlerde sürünen "tercihli yalnızlığımız"dan başka...

 
Toplam blog
: 13
: 219
Kayıt tarihi
: 25.10.13
 
 

Arada ilham perileri uğruyor, fısıldıyorlar birşeyler. Ben de duyabildiğim kadarını karalayıveriy..