Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '08

 
Kategori
Siyaset
 

Ey hocalar! Anıtkabir'i ziyaret etmeyin, Ahmet Altan kızıyor!

Ey hocalar! Anıtkabir'i ziyaret etmeyin, Ahmet Altan kızıyor!
 

Şöyle yazıyor yüce bilgin:

“Dün, bir haber geldi. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin rektörüyle hocaları Anıtkabir’e gitmiş. Gazetelerin internet siteleri bu “ziyareti” o alışıldık başlıkla duyurmuşlar. 'Atam, izindeyiz.'

Bir an bu tür bir 'ziyaretin' başka ülkelerde olduğunu düşündüm. Harvard Üniversitesi’nin hocaları, General Washington’un Mount Vernon’daki evine gidip, 'izindeyiz general' diyorlar. Ya da Oxford Üniversitesi’nin hocaları General Cromwell’in “izinde” olduklarını açıklıyorlar. Heidelberg’lilerin Bismarc’ı, Sorbonne’luların Napolyon’u ziyaret ettiklerini de hayal edebilirsiniz. Tuhaf geldi, değil mi? Çünkü onlar böyle bir şey yapmazlar. Bilimin ve bilim adamlılığın da bir 'soyluluğu' var çünkü. Gerçek bir bilimadamı da 'gülünç' duruma düşmektense ölmeyi tercih eder. Bizimkiler, 'gülünç' olduklarının farkında bile değiller. Cübbeleriyle, bir 'kabire' gidip çoktandır aramızda olmayan bir liderin anısına sığınmaya çabalıyorlar.”

Ve kudretli düşünür soruyor:

“Gerçek bir bilim adamı bir “kabir”den medet umar (…) mı?”

Taraf gazetesinde yayınlanan, farklı konulara değinen uzun yazının, Atatürk ile ilgili bölümü bu…

Yazarı Ahmet Altan. (Hiç şaşırmadınız değil mi?)

Bu ülke demokratik bir ülke ise, elbette Atatürk’e, Atatürk’ün fikirlerine karşı olanlar, Atatürk ile ilgili her konuda, farklı düşünenler olacaktır.

Bir insan, bu tip fikirlerini özgürce dile getirebilmelidir.

Ama bunları yaparken, içindeki kini bastıramaz, hırsına yenik düşer, nefretini kusar, Atatürk’ü Anıtkabir’de ziyaret eden hocaları ‘soylu’ bir davranış sergilememekle; ‘gülünç’ duruma düşmekle suçlarsa…

Yani demokrasinin sunduğu özgürlüğü, bir demokrata yakışmayacak derecede çirkin bir üslupla kullanırsa…

Her şey bir tarafa, asıl derdi ortaya çıkıyor…

Ardında gizlendiği o demokratlık perdesi aniden düşüveriyor…

Sorsalar ya romantik ve liberal filozofumuza:

Hocaların Anıtkabir’i ziyaret edip etmemeleri, onlara nasıl bir ’soyluluk’, ya da ’soysuzluk’ niteliği kazandırıyor?

Bir grup üniversite hocası, bu ülkeye bilimi getirmiş, bilimin öncülüğünü hedef göstermiş liderlerinin mezarını ziyaret edince neden ‘gülünç’ duruma düşüyorlar?

Ama,

Üniversite hocaları bahane…

Ahmet Altan’ın, Atatürk’le, Kemalizm’le derdi bitmiyor.

Yok, Harvard Üniversitesi’nin hocaları, General Washington’un Mount Vernon’daki evine gidip, “izindeyiz general” demezlermiş…

Yok, Oxford Üniversitesi’nin hocaları General Cromwell’in “izinde” olduklarını açıklamazlarmış…

Bize ne yahu.

Bize ne!

Biz gidiyoruz…!

Hocalar Anıtkabir’i ziyaret edip ‘Atam İzindeyiz’ deyince ne oluyor?

Ekonomi mi batıyor, ülke mi bölünüyor, Avrupa Birliği mi bizi almıyor, dünyanın gözünde değerimiz mi düşüyor, ne oluyor; borsa mı etkileniyor, eğitim mi geriliyor, turizm gelirleri mi düşüyor…

Nedir derdin?

Neymiş,

Gerçek bir bilim adamı bir “kabir”den medet umar(…) mıymış!

Ya gerçek bir düşünür bir ‘kabir’den bu kadar korkar mı?…

(www.taylanozbay.com)

 
Toplam blog
: 74
: 1874
Kayıt tarihi
: 06.05.07
 
 

Zonguldak’ta doğdu. On altı yaşından beri çeşitli yerel, bölgesel ve ulusal gazete-dergilerde, ay..