Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '07

 
Kategori
Aile
 

Eyvah, annem

Eyvah, annem
 

Birdenbire farkında olmadığım birtakım düşüncelerin etkisinde olduğumun farkına vardım ve ‘’Eyvah!’’ dedim. Eyvah! Anneme benziyorum! Galiba büyüyorum!

Eyvah! Kardeşime öğütler vermeye başlamışım. Gelecek kaygıları sarmış beni. ‘’ÖSS’yi ye, o seni yemeden!’’ demeye başlamışım.

‘’Yeni nesil bir acayip, biz böyle miydik?’’ diye başlayan sohbetlerin tam ortasında buluvermişim kendimi daha yirmilere merdiven dayamadan.

Daha bir iki yıl öncesi içinde olduğum liseli gençliğin amaçsızlığı serilmiş gözlerimin önüne. Gününü gün eden, kendini sadece dinlediği müzik tarzıyla ifade edebilen, sesli harfleri düşürerek yazarken mesaj karakterinden çok kendi karakterini düşürdüğünün farkında olmayan liseli gençlik… Sesli harflerle birlikte kendi sesini de yitiren etkisiz ve de tepkisiz gençlik…

Evdeyken kıymetini bilemediğim öğütleri doldurmaya başlamışım ceplerime. Annemin sesi yankılanmaya başlamış beynimde. Her geçen gün benimsediğim yeni bir özelliğini keşfeder olmuşum.

Annemin gözlerini ödünç almışım adeta. Onun hırsını, kararlılığını, ödün vermez azmini yakalar olmuşum kendimde. Onun dayanıklılığını, canından can kopsa ah demez gözükaralığını tac etmişim başımın üstüne.

Yeni atıldığım hayat mücadelesinde yorulduğum anlarda duraklarım yine onun sımsıcak, güven dolu kucağı olmuş. Sımsıkı sarılıp anne şefkatine, gücümü geri kazanıp, zırhlarımı kuşanıp dönmüşüm yine maskeli baloya.

Bir yandan da beni annem gibi yapan tüm kadınsı özellikler birer birer baş göstermeye başlamış. Babamın ‘’Kadınlara aya merdiven dayadık deseler hani nerede derler!’’ sözü aklıma geldikçe, gezmediğim, görmediğim tek yerin orası kaldığını fark edip kendime güler olmuşum. Arkadaşlarımı etrafıma toplayıp ellerine birer kupa çay verip, heyecan dolu gözlerle baldan tatlı dedikodular tüketir olmuşum. Blucinlerin yerini amatör de olsa iş hayatının gerekleri, etek ceketler almaya başlamış. Bir zamanlar kokoşlukla etiketlendirip yanına yaklaşmadığım kıyafetlerine birer birer el atmaya başlamış, takılarına tokalarına ortakçı oluvermişim.

Annemin düzen huylarından yaka silkerken kendi öğrenci evimde onun küçük bir kopyası oluvermiş, dehşetle fark etmişim. ‘’Anne benim uçmam gerek/istemiyorum pilav yapmak/sana bir de torun gerek/istemiyorum çocuk bakmak!’’ diye çığlık çığlığa şarkılar söyleyerek dolu dizgin koşarken hayat yolunda, çoluk çocuğu sıkıştırıp severken pilav tenceresinin başında buluvermişim kendimi.

Deli kızın yine uslanıp durulacağı yokmuş da bu değişiklikleri fark ettiği anda başlıyormuş ‘’eyvah’’larına. Eyvah diyormuş ama en çok da içten içe teşekkürler ediyormuş annesine. Kendisi gibi güçlü, yüksek yüksek uçan, bir o kadar da yere sağlam basan, haya dolu bir genç kız yetiştirdiği için minnet borçluymuş ona. Bal gözlü küçük kız büyümüş ama gerçek huzur hala ‘’ Anne ben büyüyünce senin gibi güzel olucam!’’ sözlerinin masumiyetinde gizliymiş.

Sayıp döktüklerime baktığım anda fark ettim ki annemden ödünç aldığım ne varsa hepsi benimdir artık ve bir kez daha dedim ki: ‘’Eyvah! Anneme benziyorum! Galiba büyüyüyorum!’’ J

 
Toplam blog
: 11
: 1148
Kayıt tarihi
: 05.03.07
 
 

Kırklarelili'yim. Uludağ Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği 2.sınıf öğrencisiyim. ''Sence yazar..