Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '07

 
Kategori
Güncel
 

Falçatalı eğitim ve şiddet

Falçatayı sevmem, falçatayı sevenleri de sevmem.Falçatanın sesi bana tıpkı bir kobra yılanının çıkardığı ses kadar soğuk, ürkütücü ve tehdit edici gelir.Öğrencilerin iş teknik dersi için getirdikleri bu malzemeyi bence bakanlık bir an önce okula girişini yasaklamalıdır.Televizyonda izlediğim haberlerden biri de falçatalı bir yaralanma olayı idi ve bana yıllar önce yaşadığım benzer bir hadiseyi hatırlatarak travmaya, ellerim ve ayaklarımın titiremesine neden oldu.

Sınıftaki son derece sezsiz ve sakin öğrencilerimden ve belki de dersi dinleyen nadir öğrencilerimden biriydi(A.l)
Ben yoklama alırken, sırasından kalkıp en arkadaki öğrencilerden birine ağza alınmayacak küfürler savurdu ve ben haliyle şok oldum.
A.I küfürlerini savurduktan sonra arkadaşına "teneffüste görüşecez senle ve seni öldürecem!" şeklinde bir de tehdit savurdu.
Son derece efendi ve derse ilgili bu öğrencimin hiç beklemediğim çıkşı ve davarnışı bende kızgınlık ve hayal kırıklığı yarttı.
-Yazıklar olsun biz öğretmenlere ki, on bir yıllık eğitimi tamalamak olan siz gençlere hala sokak ağzı ile konuşmamayı öğretememiş...... şeklinde başlayan nutuk ve nasihatten sonra ortalığı sakinleştirerek, konuyu işlemeye başladım.

Ortalık normalleşti ve söz konusu öğrencim her zaman ki gibi so derece sakin tavrını ve efendiliğini takınarak derse iştirak etmeye başladı.Ben dersi işlerken haliyle pek rahat değildim.Bir taraftan bu öğrencimin nenden böyle davranmış olabileceğini sorgularken bir taraftan da öğrencinin tehdit içeren cümlesi kafamı kemirip durmaktaydı.

Ortalık sakinleşmişti ve ben nöbetçi olduğum için ilgili kata çıkmam gerkiyordu.
"Çocuk bunlar.Bir kızgınlık anında söylenmiş bir tehdit cümlesi.En fazla olacağı birbirlerine tekme tokat girişirler ve arkadaşları araya girip onları ayırır.Bu çağlarda olur böyle şeyler.Hem katta nöbetçi öğretmen var bir olay olacak olursa, nöbetçi öğretmen müdahale eder" diyerekten sınıftan ayrıldım ve kendi nöbet yerime çıktım.

Aradan beş dakika gibi bir süre geçti ki söz konusu kattan bir hareketlilik, bir gürültü bulunduğum kata kadar işitildi.Korkmadığım şey başıma geldi.Aşağı kata indiğimde meydana gelen olay son derece ürkütücüydü.AI çantasından çıkardığı falçatayı arkadaşının suratına savurmuş ve onu yaralamıştı. Şah damarını şans eseri ıskalamıştı.Kavgayı ayırmaya çalışan öğrencilerden biri de falçataya bileğini kaptırmış ve o da bileğinden feci bir şekilde yaralanmıştı.Neyse ki yaralanan öğrencilerimizin ikisi de hayati tehlikeyi atlattılar.

Değerli meslektaşlarım beni duyarsızlıkla suçlayabilirler ve haklıdırlar da .Ancak hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığını, muhakkak bir evveliyatının olduğunu da unutmasılar ve ön yargılı davranmasınlar.Bundan ders alıp en ufak şeyi muhakkak umursasınlar.

Dah sonra öğrendiğim ki olayın nedeni sadece sınıftaki bir küfürleşmeden ibaret değilmiş.
A.I.Bir ay evvelinden sınıftaki erkek öğrenciler tarafından dışlanmış.Sınıfın kızlarına karşı arkadaşlarının düzenledikleri saçma bir kampanyaya iştirak etmediği için."Sen erkek misin oğlum, erkeksen bizim yanımızda yer al .Ha kızsan ona diyecek bir şeyimiz yok " şeklinde bir çok kez bir ergenin tahammül edemiyeceği sataşmalara maruz kalmış.İçindeki kızgınlığın dozu bir arkadaşını öldürmek kastıyla plan yapacak kadar yükselmiş.Ve malum üzücü hadisenin altyapısı bu şekilde oluşmuş.
 
Toplam blog
: 49
: 1026
Kayıt tarihi
: 04.11.07
 
 

On beş yıllık eğitimciyim. Halen bir devlet kurumunda öğretmenlik yapıyorum. Dünyanın en zor ama en ..