Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '09

 
Kategori
Mizah
 

Farkı farketmek

Farkı farketmek
 

Yoksulluk bitti. Bu ne arıyor. Başbakanın çöpe attığı yoksulluğunu mu?


Ben burada ciddi bir şeyler yazmak için başlıyorum yazmaya, yazdıklarım kendiliğinden mizaha dönüşüyor. 2008 Ekim ayının sonlarında Milliyet blog yazarı oldum. Daha önceleri de yerel gazetelerde köşe yazıları yazdım. Onlar da bu türden, yani ironi dedikleri türden yazılardı. Aralık ve ocak aylarında ara verdim. Kullandığım bilgisayar emanet bilgisayardı. Bilgisayar gitti, benim blog yazarlığım bitti. Ama ne yalan söyliyim, blog yazarlığını sevmiştim. Sonra şubat ayında emanet bilgi sayar geri geldi. Ben de yeniden yazmaya başladım. Ekonomik açıdan zor bir dönem yaşıyorum. Becerip de kendime bir bilgi sayar alamıyorum.
Ortam mizah yapmaya elverişli bir ortam. Malzeme bol. Yaz yazabildiğin kadar. Bu arada toplam üç aylık blog yazarlığımda, ziyaretçi sayım 67 bine ulaştı. Teşekkür ediyorum. Genelde yazdıklarımın beğenilmesi de, beni mutlu ediyor. Beğenmeyenler de var. Olumsuz eleştiri aldığım da oluyor, nadir de olsa. Biri diyor ki: "Kardeşim. Bu mizah değil. Alay ediyorsun. Bu yazıya iliştirdiğim resme bir bakın. Kim, kim ile alay ediyor?.. Alay edilecek duruma düşseler de, hiç kimseyle, bunca yıllık ömrümde alay etmedim. Ben Başbakan mıyım ? Bana kardeşim diyeni de tanımıyorum. Demek böyle bir kardeşim varmış. Anam sağ olsaydı sorardım.
İlişikteki resmi, dün akşam televizyon haberlerinde gördüm. Kalkındık. Allahın izniyle yoksulluk bitti. Bu kış vatandaşımızı bedava kömür ile ısıttık. Vatandaşımızın suyu ısındı. Karnı doydu. Uyguladığımız makarna kürü ile göbekler indi. 6.5 yılda, 70 milyon manken yarattık, her yaştan. Yoksuluz. Göğsümüz AKP nin tunç siperi. Altı buçuğuncu yıl marşının, ilk mısralarını ben yazdım. Bu şeref bana ait. Her ne kadar, "kardeşim, böyle marş mı olur" diyenler çıkacaksa da, olur, olur, bal gibi olur.
Bu devirde köşe yazarı olmak da zor. Hele ciddi bir yazarsanız, daha da zor. Ne yazacaksınız. Dün İstanbulda beş miting vardı. Bu günkü gazeteler bu mitingleri yazdılar. Ciddi köşe yazarları, bu mitingleri, yorumladılar. Ne yazdılar? Kimin mitingi daha kalabalıktı? Kardeşim, bana ne? Kiminki kalabalık olursa olsun. Siz oraya nüfus memuru olarak mı tayin edildiniz. Aralarında vatandaşlık numarası olmayanlar var mıydı? Mitingdekilerin kaçı işsizdi? Kaçının karnı açtı. Kaç kişinin evinde akşam yemeği yoktu? Kaçı yarınından endişe duymuyordu. Bunlar ciddi şeyler. İşte bunları yazın.

İster başbakan, ister Muhalefetin gedikli lideri Baykal, Kürsüye çıkıp, kalabalığa deseler ki: İşsizler el kaldırsın..
Kaç kişi el kaldırırdı? Desler ki: Aşsızlar el kaldırsın. Kaç kişi el kaldırırdı? Deseler ki: Cebinde kuruşu olmayanlar el kaldırsın. Kaç kişi el kaldırırdı?

Bu soruları Baykal sorunca mitingdekiler, durumlarını belirtmek için el kaldırırlardı. Bu soruları Başbakan sorunca, mitingdekiler, Başbakan aş, iş, para dağıtacak diye, coşkuyla el kaldırırlardı. İşte mitinglerdeki fark bu olurdu.
 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..