Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '09

 
Kategori
Mizah
 

Seçim yasakları yine başladı!

Seçim yasakları yine başladı!
 

İNGİLİZLER ile ANZAKLAR ÇANAKKALE'den kaçıyorlar. Bir ALMAN karikatürü 1915.


Sonunda Seçim Yasakları başladı!

Bu kadar olur: Herşey paldır küldür gidiyordu. Herkes eteğindeki çakılları ne güzel de dökmeye başlamıştı. Yıllardır süregelen bu YASAK masak işleri kalkmalı artık! GELECEK SEÇİMLER için böyle bir uygulama OLMAMAMLI! BİZE yakışmıyor! Elin ağzı torba mı ki BÜZ'CEN BE!? Göstermelik işlerde BATI TAKLİTÇİLİĞi'nde üstümüze yok!

Olayın ilginç yönlerinden biri de şu olsa gerek: DİPLOMASİ açmazlarımız yanında geleceği kestirememek, gelecekle ilgili büyük tasavvurları geliştirememek gibi hasletlerimizin pek uzun ömürlü olmaması bizi geriletmiştir. İNATÇILIK sürecinde çabucak tökezliyoruz anlaşılan! Yakın geçmişte de gördük: ALMANLAR(Avusturya ile birlikte!) üstümüze yürüyünce AB ÖNLERİNDE kemküm edip duruyoruz! VİYANA BOZGUNU sonrası da böyle olmamış mıydı gidişat? O günlerde de ise LEHLER (Polonyalılar!) çıkmıştı karşımıza!

Dünyanın paylaşılması sürecinde yangına körükle gitmek isteyen ALMANLAR bilumum ateşli silahları getirtilmiş olsa bile binlerce taktik hatalar yüzünden OSMANLI DEVLETİMİZİ Düvel-i Muazzama parçalayıvemişti! BATI da en az 200 belki de 700 yıllık rüyasına kavuşabilmişti. 1915 yılı boyunca ÇANAKKALE geçilememişti ancak atalarımızın ''su uyur düşman uymaz'' benzetmesindeki hikmetli düşüncenin gerekleri yerine getirilemediğinden Devlet-i Ebed Müddet'in bütün sınırlarındaki geçitler tek tek düşüyordu! ALMANLAR KİMDEN YANAYDI O YILLARDA? Osmanlılar'ın karakaşına kara gözüne değildi sanırım! Oysa 1960'lardan sonra ALMANYA'daki adımız artık ''kara kafa'' dır!

ALMAN Genel Kurmayı yaşlı Gen. Liman Von SANDERS ile diğer DEVEDİŞİ GİBİ YAŞLI BAŞLI GENERALLER'ini Orta Doğu'ya akın akın boşuna mı yollamışlardı? Ne de olsa işlerin içinde bin bir HİNLİK vardı! 600 YILLIK OSMANLI DEVLETİ birden bire ENVERLAND oluvermişti! POHPOHLAMAK'ta da BATI'nın üstüne yoktur ha!

Sonraki acıklı durumlarımızı, kardeşin kardeşe boğazlattırıldığı, PAYİTAHTIMIZ'ın elegeçirildiği, yerli işbirlikçiler ile ne tür kitallerin yap (tır) ıldığı, nice köprülerimizin uçurulduğu, konukomşunun, yakın akrabaların birbirine düşman kılındığı, nice masum ellere dehşetengiz ateşli silahların tutuşturulduğu gibi gerçekleri de yaşamış ATALARIMIZ!

Sonra nice baskılar nice desiseler ve diplomatik oyunlar ile giden gitmiş: Adalar gitmiş, kardeşlikler bitmiş, petrol alanları gitmiş, akrabalıklar bitirilmiş, ortak yurttaşlık bilincimiz uçurulmuş, mübadeleler arttıkça artmış, ayrılıklar gayrılıklar körüklendikçe körüklenmiş!

Bugün de ORTA DOĞU'da bu tür oyunlar segileniyor yine! İyi ki arada bir ''mekik diplomasisi'' adlı bir süreçten çok seyrek de olsa bazı bilgi kırıntıları yazılabiliyor; zorlama da olsa pek çok yorumların girdabında boğulmadan kurtulup çıkıveriyoruz açık alınla! Ahhh bir de şu çok konuşkan, arada bir sarhoşluk rolleri de kesen SARKOZY nam Macar kökenli Fransız olmasa orta yerde!

AB
sürecinde başka başka sorunlar varken bugün de Bayan MERKEL'in demir yumruğu yüzyüze kaldık! O da RUSYALI KATERİNA'nın beslendiği kaynaklarda yetişmişti az da olsa! AB kıyıcığına az biraz tutunmuşken başımıza gelenlerin açıklanabilirliği de bulunamadı gitti: Anlaşılan o ki ViZE ÇÖZÜMÜ ile AB'cilik oyunumuzu başıbozuk vizesiz seyyahlar olarak bir süre daha inatla oynayacağız! Yoksa birileri bizi oynatmayı çok mu sevdi? Seyrine doyum olmasa bile: Oyunculuğumuz, tavırlarımız, bıyıklarımız, türlü türlü halay çekişimiz, turistik ve arkeolojik zenginliklerimiz onların pek de hoşuna gitmemiş olabilir! Ne de olsa DÜNYA BİR OYUN SAHNESİ (William Sheakspeare) idi.

Olayın bir başka seyirlik yönü de BULGARLAR'ın insan hakları ve hukuk devleti olmak yolundaki şaşırtıcı ilerleyişinin AB Komserlerince büyük bir anlayışla karşılanması idi. Bu başarı öyküsü AB için: Bir zamanlar çeşitli destekler ile YEŞİLKÖY'e kadar yollanan, sonra da OSMANLI DEVLETİ'nden olmadık tavizler ile toprak parçaları koparan BULGARLAR'a bu yüzyılın bir ödülü olsa gerektir. Demek ki AB büyük mü büyük lokmalar peşinde değiller! Ufak ufak, sindire sindire, dört bir yandan sararak yaklaşmak isitiyor TÜRKİYE'ye!

Nice karanlıkları da içinde barındıran TARİH adlı bilmeceye çok dalmadan; hep bir ağızdan diyelim ki: İşte Seçim Yasakları da geldi! Hoş geldi safa geldi! Demek ki bundan sonra : Dergahta bargahta PROPAGANDA YAPMAK gibi bir hürlüğümüz yok! Bazıları: Külahıma anlatsınlar dese bile: Seçim Ekonomisi de durduruldu demektir artık!

Ancak TÜRKİYE eski TÜRKİYE değil: Yüzünü de gövdesini de arabalarının plakalarını da BATI'ya döndürmüş büyük bir ülkedir! Genel Seçim havasında geçmekte olan bu seçim gezileri buyunca bu konulara, her neden ise hiç değinilmedi! Ne tez ne anti tez vardı! Yine SEN BEN, yine KİŞİSELLİKLER ile harcadık günlerimizi.

Artık: SUSPUS OLALIM ARKADAŞLAR demeyelim. Kimse de demesin! BİZ MUKALLİT miyiz be? Her alanda da ''Batılı gibi'' olacak değiliz ya? Kendi hasletlerimiz, kendi inatçılıklarımız, kendi doğrularımız, kendi alışkanlıklarımız, kendi yaklaşımlarımız, kendi oy kapma usullerimiz, kedimizce gizli oy açık tasnifimiz yok mu? Oysa ne kadar da YANLIŞ!

Demokrasilerde neden MEMUR siyasetle uğraşamaz? Neden açıktan açığa oy kullanamayız? Bir de neden oy verilen partinin pusulasının ÜSTÜNE İMZA atılamaz bu hukuk devletinde? Böylece gizli oy, açık tasnif bilmecesinin HUKUKEN tıkanmak istendiğinin yanı sıra ADLİ TIP KURUMU'nun da işin içine çekilmek istenmemesinin hikmeti burada gizli bence!

Seçme ve seçilme hakkı olan kişilerden GÖZ GÖRE GÖRE ülkenin geleceğine AÇIKTAN AÇIĞA imza atması engellenmiyor mu? Kişinin seçmen kütüğündeki imzası ile oy pusulasındaki imzası olmadan olmaz bence! SANDIK kaçırmanın ve bazı sandıklara itirazların önünü böylece kesmek mümkünken neden SEÇMEN GİZLİ GİZLİ oy kullanacakmış? O da hür vatandaş değil mi? O da aylardır yıllardır dile getirdiği düşüncelerini, benimsediği partinin pusulasının üstüne imzasını da basarak açılayamaz mı? YSK'na duyurulur: Bu düzenleme yapılmaz ise gelecek seçimlerde BEN YOKUM arkadaş! Ceza makbuzunu şimdiden hazırla, yazdır, postala bana!

Bence yeter artık BATI'nın peşinde takılıp gittiğimiz! Ne oldu ise o meş'um VİYANA BOZGUNU'ndan sonra oldu! ATOM'u YEDİKTEN SONRAki Japonlar gibi OLMALIYIZ. SİLAHLANMAYA da GİZLİ OY KULLANMAYA da dur demeliyiz artık! Medeniyet yolunda ilerlerken de dik durmalıyız!...
 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..