Farklı cinsiyet ve yaşta insanların birlikte yaşamaları özelliklerinin kaybolmasına neden oluyor

Hiç düşünmüyoruz ama genç-yaşlı hatta kadın-erkek bir arada yaşadığımızda gerek cinsiyet gerekse yaş gurupları birbirlerinden etkileniyorlar. Elbette bir kız erkek olmuyor ama kadınlığa ait duygu ve düşünceleri ile bir kısım davranışları özgünlüğünü koruyamıyor.

Yani bir bebek doğdu, büyüdü; gerçek kişiliği olduğu gibi kalamıyor. Eğitim/kültürle değişiyor ama ondan önce diğer farklı yaş gurupları ve farklı cinsiyetten bazı şeyler alıyor veya onlara bazı şeyler veriyor.

Şaşıracaksınız ama kadının düşünce ve davranışlarının erkekten farklı olması gerekir.  Pek de farklı olmadığını görüyoruz. Verilen ortak eğitimin/kültürün bunu sağladığı söylenebilir ama duygular da aynı; o da mı eğitimle değişiyor? Kadınla erkeğin vücut yapısı, ses tonu, narinlik gibi yaratılıştan gelen farklar dışında düşünceleri, duyguları, zevkleri vs aynı.

Ben aynı hayatı ama ayrı ayrı yaşayan, birbirini görmeyen örnek bir kadınla erkeğin fikir ve duygularının da aynı olmayabileceğini düşünüyorum. Birlikte yaşamaktan dolayı ortak bir düşünce, ortak duygu ve ortak zevkler oluşuyor. Kadına erkek elbisesi giydir, makyaj falan yap, sesini değiştir al sana Tophaneli Kadir. Oysa normalde erkeğe benzese bile duygu, düşünce ve zevklerindeki ayırıcı özellikleri koruması lazım. Kadın da insandır ama kadına göre (tabii ki erkeğe göre de) duygu düşünce ve zevk vardır. Erkeklerin içine fazlaca çıkmamış kadınlarda bu kadın cinsiyetine özgü, birlikte yaşamaktan dolayı değişime uğramış duygu, düşünce ve zevklerin fazla değişmeyerek orijinal halde kaldığını görürüz.

Birlikte yaşamadan karşılıklı etkilenmeye farklı cinslere aynı eğitimin/kültürün verilmesi de eklenince Ayşe ile Hasan’ın atıyorum gürgen ağacı hakkında söyledikleri aynı oluyor. Bir kadın ve bir erkek doğumundan ölümüne kadar iki ayrı yalnız deney bölgesinde yaşasınlar. Konuşmayı, yiyip içmeyi falan öğrenecekler. İkisinin aynı belli bir yaşta düşünce, duygu, davranış ve zevkleri belirlensin. Aynı olmadığı görülecektir.

Buradan şuna varıyoruz: Ayrı cinste canlılar cinsiyet özelliklerini korumak için ayrı yaşamalıdırlar. Şu anda gerek erkek, gerekse kadın için melez bir kişilik söz konusudur. Orijinal kadın (ya da erkek) kişiliği yeryüzünde mevcut değildir.

Bu durum düşünceleri/duyguları olmayan diğer canlılar için fark etmez ama insan için önemlidir. Orijinal kadın fikri/duygusu/zevki kim bilir nasıl bir dünya yaratacaktı. Onlar ayrı ayrı yaratılıyor. İkisine de “insan” dememiz aynı (bedeni demiyorum) olduklarını göstermez ki. Kadını da erkeği de dinle aynı konuda aynı şeyleri söylüyorlar. Çünkü birbirlerine bakarak büyüyorlar. Acıklı bir şeye kadın ağlıyorsa erkek de ağlıyor. Bizim dediğimiz orijinal yapıda belki de biri ağlarken diğeri gülecekti.

Farklı yaş gruplarının bir arada yaşamaları da önemli. 3 yaşında çocuk, 80 yaşında adam. Çocuğun çocuğa özgü davranışları olduğu gibi kalabilir mi? Bunları yazmamızdaki amaç şudur: “Ayrı cinsiyet ve yaş gruplarındaki insanların ayrı yaşamaları gerekiyor olabilir” savında düşünce arayışına girmek.

Ben böyle olmadığımızı, bir arada yaşayıp (birbirimizi taklit edip) birbirimize benzeyerek bu hale geldiğimizi düşünüyorum. Kadın gibi erkekler, erkek gibi davranan kadınlar… Aslında böyle bir şey mümkün değil. Ben kadını hiç görmemişsem nasıl kadın gibi davranırım. İnsan ancak bildiğini taklit edebilir; kadınla yan yana birlikte yaşadığım için bazı davranışlarım ona benziyor.

Burada asıl anlaşılması gereken şey birlikte bir arada yaşama olmasaydı kadının,erkeğin,çocuğun,gencin, yetişkin ve yaşlının davranışları bugünkü gibi olmayacaktı.Her cins ve yaş grubu kendine özgü özel bir kişilik ortaya koyacaktı.

Kadın ve erkek cinsiyeti için ayrı ayrı, çocuk, genç, büyük ve yaşlı için ayrı yaşam alanları kurulmalı. Herkes kendi alanında yaşamalı. Farklı cinsler ve farklı yaşlar için sadece belli zamanlarda belli bir süre (Eğitim ve davranışlarımızı onlara aktaramayacağımız kadar bir süre)buluşma zamanları olmalı.

İşte o zaman saf, orijinal çocuktan (ve diğerlerinden tabii ki) bahsedebiliriz. Bu aslında her farklı cins ve yaşta insanı Tanrı’nın yarattığı haldir. Davranışlarımız farklı olacaktı. Yemeği bile farklı yiyecektik. Biz Tanrının ayrı ayrı yarattığı farklı cins ve yaş grubunda canlının orijinal hallerini öldürüp, “insan” adıyla yeni kopyalarını hayat pazarlarına sürdük.

Cahil insanlar kadınla erkeğin vücut yapısına, ses tonuna, doğurma vs özelliklerine bakıp zaten aynı değil diyecekler. Biz bunları kastetmiyoruz.

Aynı konuda kadının ayrı erkeğin ayrı düşüncesi olmalı. Duygular farklı olmalı. Zevkler farklı olmalı.

Bugün için erkeğe benzemiş kadın ve kadına benzemiş erkekten bahsedebiliriz. Ya da ne kadın ne de erkek var ortada.

Ne demek istediğimizi insanların tam olarak anlayacaklarını zannetmiyorum. Ama bu yazı üzerinde düşünmemiz için gerekli. Bazı şeyler bildiğimiz gibi olmayabilir.