Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Fazıl Say ~ Klarnet ~ Hayyam

Fazıl Say ~ Klarnet ~ Hayyam
 

Aralık ayının ve 2011’ in son günleri…
Yer, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı.
Heyecanlı ve sabırsız, ışıl ışıl bir kalabalık saatin 20.00 olmasını bekliyor.

~

20-21 Aralık tarihinde, dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl SAY’ ın yeni eseri ‘Hayyam Klarnet Konçertosu’ Türkiye’ de ilk kez seslendirildi. Bu muhteşem iki akşamda, dünyaca ünlü klarnet virtüözü Sabine MEYER’ e, şef Gürer AYKAL yönetimindeki Borusan İstanbul Flarmoni Orkestrası (BİFO) eşlik etti.

Eserin Dünya Prömiyeri, Schleswig Holstein Festivali (16 Temmuz 2011, Kiel)’ nde gerçekleştirilmiş; ünlü virtüöze Kiel’ de eşlik eden isimler ise şef Işın METİN ve onun yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası’ ydı.

Konser Öncesi

Biletler, haftalar öncesinden tükenmişti. Konsere gelmek isteyip de bilet bulamayan sanatseverler, konser gününe ve hatta konser saatine kadar olası bilet bulma, o büyülü dakikalara dâhil olma fırsatını aradı. Şanslı olanlar da vardı, ümitlerini bir başka konsere bırakanlar da…

21 Aralık ve ben yoldayım. Trafik her zamanki gibi yoğun, yoğunlukta bekleme anlarının klasik konuşmalarını yapıyoruz. Taksi sürücüsü, bu yol her zaman kalabalıktır ama iki gündür bu saatlerde katlandı trafik, diyor. Yüzümde gülümseme, açıklıyorum sebebini; bu ek yoğunluğun bi’ parçası olmanın verdiği mutluluk ile…
Daha fazla ilerleyemiyoruz ve ben uygun olan en yakın noktadan itibaren yürüyerek devam ediyorum yoluma; birçok kişi ile aynı doğrultuda. Yaklaştıkça, içim(iz)de artan bi’ mutluluk; keyifli, güzel bi’ his. Tebessümlü, küçük sohbetler eşliğinde varılıyor Lütfi Kırdar’ a.

Saatler 20.00’ a yaklaştığında yapılan anons ile konser salonuna geçiliyor yavaş yavaş. Salona adım attığımda gördüğüm manzara muhteşem! Muazzam bi’ kalabalık var. Birçok kişi anonstan çok önce yerini almış, salon tıklım tıklım! Ek kontenjan konumundaki sandalyeler de tamamen dolu. İçimden, ‘ne büyük bir sevgi, ne kadar büyülü bi’ atmosfer’, diyorum ve salondaki yerimi alıyorum ben de...
Konserin başlamasına dakikalar kalıyor, artık.

~

Ve… Saat 20.00!

CARL MARIA VON WEBER ~ DER FREISCHÜTZ UVERTÜRÜ

Alkışlarımız eşliğinde BİFO’ nun değerli sanatçıları çıkıyor sahneye. Çok geçmeden değerli şef sevgili Gürer AYKAL’ ı alkışlıyoruz.
Eserin ilk notalarıyla birlikte Gürer AYKAL ve yönetimindeki orkestra, harika performansları ile salonu dolduran sanatseverlere farkı bir dünyanın kapılarını açıyor.
‘Unutulmaz bir akşam olacağı hissi’ herkesin ruhunu sarıyor, ilk dakikalardan itibaren.
Yaklaşık 10 dk. süren eserin seslendirilmesi sona erdiğinde salonda yükselen alkışlar hem beğeninin;  hem de ‘Hayyam Klarnet Konçertosu’ için bekleyişin son bulduğunun bi’ göstergesiydi.

~

Ve… Hayyam!

FAZIL SAY & 'HAYYAM' KLARNET KONÇERTOSU

Fazıl SAY & Gürer AYKAL’ dan Seslendirme Öncesi Kısa Sohbet


Herkes büyük bir merakla beklerken, virtüöz Sabine MEYER için son düzenlemesi yapılıyor ve sahnenin ortasına iki sandalye getiriliyor.
Ve… Coşkulu alkışlar eşliğinde, eserin bestecisi Fazıl SAY ve şef Gürer AYKAL geliyor sahneye, sandalyedeki yerlerini alıyorlar. İkili, soru-cevap temelindeki bi’ sohbet ile ‘Hayyam Konçertosu’ nu anlatmaya başlıyor bize…

Besteci ve piyanist Fazıl SAY, 15 yaşından beri Hayyam’ ı okuduğunu, hemen hemen bütün dörtlüklerini ezbere bildiğini ve her yönüyle çok etkilendiği Hayyam için bir şeyler yapma/üretme fikri ile kendisinden talep edilen klarnet konçertosu besteleme fikrinin birleştiğini ileterek, konçertoda Hayyam’ ın yaşamını anlattığını, yaşamını (dönüm noktalarını düşünerek) üç bölüm olarak ele aldığını ve klarnetin Hayyam’ ı temsil ettiğini dile getiriyor. Biyografik bir eser niteliğinde olduğunu vurgulayarak Hayyam’ ın hayatına da kısaca değiniyor; şef Gürer AYKAL’ ın esprili yorumlarıyla yaptığı müdahaleler, sohbeti daha da keyifli kılıyordu.

Gürer AYKAL’ ın değindiği çok önemli bi’ nokta vardı ki, sanatseverler olarak gururlandık, duygulandık ve mutluluk duyduk.
“Genelde, biz, hayatta olmayan bestecilerin eserlerini seslendiriyoruz. Ne büyük mutluluk ki, bu gün, eserin bestecisi aramızda; eseri bestecisinin anlatımıyla tanıyabiliyoruz. Harika bir şey…”, dedi Gürer AYKAL ve biz sanatseverler, değerli şefle hemfikir olduğumuzu yükselen alkışlarımızla ifade ettik.

Sohbetin son aşamasında Fazıl SAY’ ın yeni bestelerinden söz edildi. İKSV siparişi olan ikinci senfonisi ‘Mezopotamya’ nın ilk seslendirilişinin 23 Haziran 2012’ de olacağını ileten SAY’ a Aykal, ‘size artık Türkiye’ den de sipariş geliyor demek...’ dedi ve bu zamana kadar Fazıl SAY’ ın bestelemesi için, yurtdışından bu yönde birçok adım atılmasına karşın kendi ülkesinde atılan adımların yetersizliğini esprili bi’ şekilde vurguladı. SAY’ ın Salzburg tarafından  sipariş edilen üçüncü senfonisi Universe' ün Aralık 2012’ de ülkemizde seslendirileceği ve Ney Konçertosu Hezarfen’ in de bitmek üzere olduğu, paylaşılan güzel haberler arasındaydı.
İkilinin arasında geçen birkaç keyifli cümleden sonra bu güzel sohbet noktalandı.

~

Peki, Fazıl SAY’ ın bu denli etkilendiği 'Hayyam' kimdi ?


İranlı şair, filozof, matematikçi ve astronom Ömer Hayyam evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış; kendi içinde yaptığı sorgulamaları ve akıl yürütmeleri, edebi bir biçimde dışa aktarmıştır. Dünya, var oluş, din, devlet ve toplumsal örgütlenme biçimleri gibi hayata ve insana dair konularda özgürce ve sınır tanımaz bir şekilde akıl yürütmüş; akıl yürütürken gerek içinde yaşadığı toplumun, gerekse daha önce yaşamış toplumların ve insanların kabul ettiği kurallara/sınırlara bağlı kalmamıştır. Bir anlamda dünyayı, insanı ve var oluşu kendi aklıyla baştan tanımlamış; çağını aşarak "evrenselliğe" ulaşmıştır.

~

Sıra, artık, klarnetin kraliçesi Sabine MEYER’ deydi.
Hayyam’ ın yaşam kapıları, SAY’ ın notaları ile açılıyordu…

HAYYAM

1. Bölüm ~ İran, 11. Yüzyıl ~ Hayyam’ ın çocukluğu, gençliği ve dünya üzerine


Çocukluğu ve gençliği… İyi ve kötüyle, zorbayla, felsefeyle, erdemle tanışması…

Notalar ve Sabine MEYER’ in onlara dokunuşu öyle büyülü ki Hayyam; çocuk hali ve ruhuyla canlanıyor, gözümüzde. Koşturuyor oradan oraya, tüm afacanlığıyla...Orkesta, Hayyam’ ın arkadaşları; klarnetle birlikte oyunlar oynar, flüt ve diğerleri… Hepsi neşeli…

Ardından ergenliğe atılan ilk adımlar, artan farkındalıklar, sorgulamalar… Öğrenmeye olan açlık, öğrendikçe artan sorular ve akıl yürütmeler… ‘Kötü ve zorba’ hiddetiyle, keskinliğiyle ayrılıyor ‘iyi’ den… Gerçeklerle buluşuyor, Hayyam ve hayatı!
Sesler yükselmeye başlıyor orkestrada, klarnet tüm bilgisini konuşturuyor… Karşılıklı sorgulamalar, restleşmeler… ‘Kötü’ ye, karşı durma; ‘iyi’ yi selamlama ve savunma… Dünyaya, hayata dair yeni arayışlar.

2. Bölüm ~ Karısı, şarap, rubaileri ve felsefesi üzerine

Büyük aşkı karısı, şarap, felsefe, uzay, dini sorgulaması… Bu unsurların dörtlüklerine yansıması…

AŞK… Karısı, Hayyam’ a sesleniyor. Konuşmaya başlıyorlar, birbirlerinin ruhuna dokunarak… Sevgiyle, tutkuyla sarılıyor; aşklarını tadıyor iki sevgili. Kimi zaman da, fikir ayrılıkları beliriyor; çatışmalar, söz savaşları…
Viyolonselin derin, yumuşak sesiyle başlıyor bölüm. Klarnetle arasında, küçük ve sakin ses oyunları; aşk ve sevgi üzerine konuşmalar… Birden klarnetin sesi yükseliyor; anlaşamıyor, uzlaşamıyor viyolonselle. Viyolonselden aynı hiddetle tepki; çatışıyor sevgililer…
Yine de sevgidir, kazanan. Var mıdır, aşktan öte!

Hayyam tüm kalıplara, varılmış sonuçlara, verilmiş yanıtlara karşı çıkıyor; savaşıyor onlarla, bilgi evreninde. Döküyor Hayyam satırlarına, kelimelerle yanıtları; kendi zihin gerçekliğiyle…
Klarnet yankılanıyor içimizde; tek başına, savaş açıyor orkestraya! Notaların düellosuna şahit oluyorsunuz; zıtlıklar, bağrışmalar ve teslim bayrakları…

3. Bölüm ~ Son yılları, ölümü ve uhrevi boyutu üzerine

Hayyam’ ın 80’ li yaşları, en erdemli dönemi ve ölümü… Ölümüyle, karısı ve karısının yalnızlığı…

Hayyam yaşlanmıştır, artık… Verdiği mücadele, engin bilgisiyle ulaştığı yanıtlar, eriştiği farkındalık ve kendi gerçekleriyle erdemin derinliğini yakalamıştır.
Ve sevgisi; sevdiği, her şeyi… Her anında, yanında! Hüzünde, sıkıntıda; derdinde, savaşında gücü, ortağı, desteği…
Hayyam yorulmuştur; zihni ve bedeni solmaya yüz tutmuştur, artık. Hayatla, dünyayla son kez konuşur. Karısına; uzun yıllar yan yana yürüdüğü, bi’ bütün olduğu sevdiğine, içindeki ölümsüz aşkla son kez dokunur ve Hayyam sonsuzlukla buluşur.
Karısı, gidişiyle Hayyam’ ın, yalnızlığıyla konuşur. Sevgisini fısıldar; ağlar yalnızlığının omzunda, Hayyam’ ın yokluğuna…

Klarnet, Sabine MEYER’ in büyülü ellerinde ve sonsuz nefesinde, son notalarını buluşturur dünyayla… Son serzenişler, son diklenmeler; kendinden emin, erdemli seslenişler...Orkestra ile karşılıklı çıkışlar, son buluşmalar, yankılar ve son tükenişler. Hayyam’ ın mısrasında da dediği gibi ‘ben düşündükçe var bu dünya, ben yok o da yok’! Klarnet susar, orkestra susar; Hayyam ile dünya sonsuzluğa kavuşur.
Ve, viyolonsel… Sessizliğin ardından, yalnız kalır. Yitirir sevdiğini, sesinin sebebini. Viyolonsel sesi hüzne bürünür. Notalar, gözyaşı olur. Akar ruhtan, sessizce… Sessizlikle karışır, kaybolur.

Konçertonun son bölümü; hüzün ve gözyaşıdır.

~

Fazıl SAY, Hayyam’ ı ve yaşamını o kadar iyi özümsemiş ki, nota-biyografi işleyişi mükemmel! Klarnetin dünyadaki en ünlü ismi Sabine MEYER ise tek kelimeyle muhteşem!!!

Eser ve seslendiriliş öylesine bütünleşmiş ki, ilk andan itibaren Hayyam’ la yaşamaya başlıyorsunuz hayatını ve ölümüyle derin hüzün ruhunuzu teslim alıyor; gözyaşlarınızın süzüldüğünü bile fark edemiyorsunuz, o teslimiyetin etkisiyle...

~

Son notayla birlikte tükenmek bilmeyen, gittikçe artan, salonu yıkarcasına alkışlarımız ‘Fazıl SAY ve olağanüstü eseri’ için!!! Sabine MEYER’ in büyüleyici performansı için!!! Şef Gürer AYKAL yönetimindeki BİFO’ nun, eserle ve solistle muhteşem bütünleşmesi için!!!

Susmayan alkışlarımız sonucunda klarnet kraliçesi sevgili Sabine MEYER, keyifli bi’ bis ile tüm salonu mest etti ve benzersiz hisler eşliğinde ilk yarı sona erdi.

*Küçük bir bilgi: Dünyaca ünlü klarnet virtüözü Sabine MEYER’ in ardından, Hayyam Konçertosu’ nu önümüzdeki dönemde genç klarnet sanatçımız Ecesu SERTESEN seslendirecektir.

FAZIL SAY & PYOTR ILYICH TCHAIKOVSKY ~ 1. PİYANO KONÇERTOSU

Aradan sonra sıra sevgili Fazıl SAY’ daydı.

Size sadece şunu söyleyebilirim ki, ben bu eseri daha önce çok duydum ama ilk kez ‘dinledim’!
Böyle bir performans olamaz! Ruhun müziğe teslimiyeti, notalarda kaybolma, eserle bütünleşme, tek vücut olma böyle bir şey olsa gerek…

En önde ve piyanoyla çapraz bi’ noktada oturduğum için, Fazıl SAY’ ın eseri çalarken sergilediği performansı net olarak gözlemleme şansı yakaladım. Bu derece mükemmel bi' yorumlamaya şahit olacağımı sanmıyorum, bir daha; tabi, aynı eseri Fazıl SAY’ dan bir kez daha dinlemezsem…

Kimi yerde fırtınaydı, kimi yerde coşku, kimi yerde keyif! Harikaydı, tek kelimeyle…

Dünyaca ünlü sanatçımız Fazıl SAY, eserinin seslendirilmesinin ardından böylesi eşsiz bi’ performans sergilemesiyle unutulmaz bi’ akşama daha imzasını atıyordu; tabi ki, değerli şef Gürer AYKAL ve BİFO’ nun hayranlık uyandıran performansı eşliğinde…

~

Konser bitmiş, tüm salon alkıştan yıkılıyordu! İçimizde, ‘bu anlar hiç bitmesin’ dilekleri…

Gürer AYKAL, orkestra size bir şey söylemek istiyor, dedi ve hepimiz orkestraya kulak verdik.

BİFO’ dan yükselen ‘YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN’ sesi, hepimizin kalbinde BİFO’ nun neden ayrı bir yere sahip olduğunu bir kez daha kanıtlıyordu.

Bu sıcak esinti ve ‘ne kadar alkışlasak az’ düşüncesiyle muhteşem bi’ konser daha sona erdi.

Ve... Tadı damağımızda kalan 'bu konser akşamı', unutulmaz anılarımız arasındaki yerini çoktan almıştı...


Teşekkürler, Fazıl SAY... Teşekkürler, Gürer AYKAL ve BİFO!




Başak GÜZEL

 
Toplam blog
: 51
: 488
Kayıt tarihi
: 12.07.11
 
 

Yazan & Okuyan & Sorgulayan   Burç : Başak Yükselen burç : Koç İlk nefes: 22 Eylül 1983, Perşembe..