Fener İçin Çoğu Gitti Azı Kaldı

Sarı lacivertliler Ankara deplasmanına oldukça çekinerek gitti. Onları endişelendiren sadece rakiplerinin başarılı iç saha performansları değil ta on beş gün öncesinden torba olmadığı için büzülemeyen ağızlardan çıkan şuursuz açıklamalardı.

Böyle bir ortamda iki seçenek vardı. Birincisi Ankaragücü futbolcularının üst düzey motivasyon ve arzu ile Fenerbahçe’den puan alması, ikincisi ise oluşan kaos ortamının Fenerbahçe’den önce ev sahibi takımın futbolcularını olumsuz etkilemesi ve maçı ciddiye alan Fenerbahçe’nin sahadan galip ayrılması. Bunlardan hangisinin gerçek olduğuna bu akşam hep beraber şahit olduk.

Şimdi her şeyden önce şunu düşünmek gerekmez mi? Bütün bu hezeyan ne içindi? Bir futbol maçının sadece üç olasılığı varken buna otuz üç ayrı senaryo üretmek ve hem kişileri hem de camiaları zan altında bırakmak futbolumuza zarar vermekten başka ne işe yarıyor?

Neticede Fenerbahçe çok zorlanması beklenen bir deplasmandan disiplinli futbolu ve sağlam takım savunması ile beklenmedik şekilde rahat bir galibiyet çıkararak şampiyonluk yarışında büyük bir avantaj yakaladı. Bundan sonra şampiyonluk için dereyi geçen sarı lacivertlilerin tek yapması gereken çayda boğulmamak.

Ümit Özat

Ümit Özat gerek Gençlerbirliği, gerek Bursaspor, özellikle de Fenerbahçe forması giydiği futbolculuk yıllarında efendiliği, hem arkadaşlarına hem de rakiplerine saygısı ve aklı başında açıklamaları ile bilinirdi. Fakat şimdilerin genç teknik adamını Ankaragücü antrenörü olduktan sonra tanımakta zorluk çekiyoruz. Sezon başından beri, üstünde dünyaca ünlü bir teknik adam olmasına karşın, takımının tek patronuymuş gibi bir davranışa bürünen ve bu doğrultuda açıklamalar yapan Özat bugün de saha kenarındaki disiplinsiz hareketleri ve saygısız davranışları ile dikkat çekti. Umarım Ümit Hoca kendisine yakışmayan bu davranışlarının kısa zamanda farkına varır, onları terk eder ve tıpkı futbolculuğunda olduğu gibi teknik adamlığında da taraflı tarafsız herkesin takdir ve beğenisini kazanır.