Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi ve Türk Futbolu

Fenerbahçe - Beşiktaş derbisi ve Türk Futbolu
 

Bilica, profesyonelliğe ve fair play'e yakışmayan bir harekette bulundu.


Her şeyden önce sahadaki futbolu değerlendirerek başlamak istiyorum yazıma.

Fenerbahçe daha atak oynadı. Beşiktaş biraz korkak gibiydi, fazla ileri çıkamadı ve pozisyon bulamadı. Zaten ilk dakikalarda da Alex yine müthiş gollerinden birini attı ve takımını galibiyete taşıdı.

Alex, Fenerbahçe için vazgeçilmez bir değer, bir nimettir. Gerçekten kaptanlığının hakkını veren, mücadele eden, savaşan ve takımı için çalışan bir futbolcudur. Açıkçası Fenerbahçe'de kişiliği, duruşu, efendiliği ve mücadeleci ruhuyla takdir ettiğim az kişi vardır. Alex onlardan biridir. Belki de Fenerbahçe'de en sevdiğim futbolcu Alex de Souza'dır.

Fakat bu maçta futboldan daha çok konuşulan şeyler vardı.

Her şeyden önce Bilica'ya gelmek istiyorum. Bilica'nın yaptığı şey, amatör liglerde bile olmayacak bir hareketti. 9 kere penaltı noktasına vurup, o noktayı deşmek nasıl bir saçmalıktır? Benim şaşırdığım bir diğer nokta o bölgeye yakın olan iki hakemin de bunu görmemesidir.

Penaltının o noktadan kullandırılması bence son derece yanlıştır. Geçen haftalarda Bursaspor'un bir maçında penaltı noktasının çukur olduğu gerekçesiyle Bursaspor penaltıyı 30 cm ileriden kullanmamış mıydı? Bursaspor'un buna hakkı varken Beşiktaş'ın niye yoktur bunu anlamıyorum. Hakem Hüseyin Göçek bir de o noktaya çim atarak düzeltmeye çalıştı oyun sahasını. Bu da son derece ilkel bir harekettir.

Penaltı penaltı mıydı peki? Bence Bilica burda çok kontrolsüz bir giriş yapmıştı ve penaltıydı. Pozisyonu defalarca izledim. Herkesin takdiri farklı olabilir ama benim futbol bilgim çerçevesinde bu hareket penaltıyla cezalandırılır. Yani benim görüşüm penaltının doğru olduğu yönündedir.

Bilica'ya geri dönersek, Bilica Fenerbahçe'ye yakışmayan bir futbolcudur. Hem penaltıdaki dikkatsizliği, hem de penaltıdan önce yaptığı hareket her şeyden önce Fenerbahçe adına saygısızlıktır. Büyük ümitlerle transfer edilen bir futbolcuydu ama öyle tahmin ediyorum ki dün akşamdan sonra Fenerbahçe taraftarları bile ondan soğumuştur.

Lugano'nun topu ceza sahasında bariz olarak elle kestiği pozisyon ise yorumsuzdur. Hakemin bu pozisyonu geçmesini ben hakemin dikkatsizliğine bağlıyorum. Çünkü topu dikkatlice takip eden bir hakem, bu pozisyona tereddütsüz penaltı verir.

Mehmet Topuz'un penaltı beklediği pozisyona gelirsek, Mehmet Topuz bırakın penaltıya maruz kalmayı, arkasındaki adamı faule maruz bırakmıştır. Pozisyonu tekrar izlerseniz görürsünüz ki topa yetişemeyeceğini anlayınca arkasındaki futbolcuyu çekip bir de penaltı bekledi. Ben hakem yerinde olsam Mehmet Topuz'u sarı kartla cezalandırırdım. Mehmet Topuz'un bu hareketi de bence çok amatörceydi.

Kırmızı kartlara gelelim. Ernst'in pozisyonunda bence kırmızı kartlık bir hareket yok. Dirsek attığını düşünmüyorum. Topu almak için masumca bir hareket yaptığını savunuyorum. Kontrolsüz bir giriş yapmıştır, doğrudur. Bence sarı kartla cezalandırılmalıydı.

İbrahim Toraman ve yanılmıyorsam Vederson'un kırmızı kartı gereksizdi. Orada ben kırmızı kartlık bir şey göremedim.

Onun dışında Tello maçın son anlarında Semih'e çaktırmadan bir yumruk atıvermiş, o da kırmızı kart olmalıydı.

Verilen ve verilmeyenleriyle çok konuşulan bir maç oldu, olacaktır da.

Ben her derbiden sonra hakemin konuşulmasının Türk Futbolu için geri kalmışlığın simgesi olarak görüyorum. Hakemler futbolculardan veya taraftarlardan fazla etkileniyorlar. Oysa ki maçlar hakemleriyle değil, oynanan futbolla yorumlanmalıdır.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Merkez Hakem Kurulu bu işe acilen el atmalıdır. Böyle şeylerin önüne geçmediğimiz sürece Türk Futbolu'nun gelişimi gerçekten tehlikededir. Bu konuda konuşmak bana düşmez, zaten büyüklerimiz konuşuyor ama onların da büyükleri umarım bu işe artık bir tedbir alırlar ve gerçekten bu sıkıcı hakem muhabbeti artık ortadan kalkar.

Maç içinde herkesin en çok sinirlendiği kişi Bilica'ydı. Maçı tarafsızca izleyen biri olarak Bilica'ya gerçekten çok kızdım ve fair play ruhuna uymayarak Türk Futbolu'nun kalitesini düşürecek hareketler yaptığı için kendisini kınıyorum.

Umarım Bilica hak ettiği cezayı alır.

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..