Fenerbahçe, Güney Kıbrıs'ta Bayram yapabilecek mi?

Fenerbahçe; siyasi ve tarihsel nedenlerle oldukça zorlu bir atmosferin beklediği Güney Kıbrıs Kesimi'nde, Rum temsilcisi AEL Limassol ile karşı karşıya gelecek.

Hafta sonu sakatlıklar nedeniyle 5 önemli oyuncusundan yoksun bir şekilde Bursa deplasmanına giden takım, 2 oyuncusundan gelen güzel haberle biraz olsun rahatlamış oldu. Yobo, Meireles ve Mehmet Topuz'un tedavileri devam ederken, Gökhan ve Mehmet Topal'ın kadroda yeralabileceği duyumu alındı.

Güney Kıbrıs'a götürülen kadroda; Volkan, Mert Günok, Serkan Kırıntılı, Gökhan Gönül, Egemen, Bekir, Serdar, Hasan Ali, Cristian, Mehmet Topal, Özgür Çek, Stoch, Krasic, Selçuk, Caner, Kuyt, Semih, Sow, Recep Niyaz yer aldı.

Aykut Kocaman'ın muhtemelen sahaya süreceği kadro ise; Volkan, Gökhan, Bekir, Egemen, Hasan Ali, Krasic, Mehmet Topal, Cristian, Caner, Kuyt, Sow.

Rum ekibi, Fenerbahçe'nin dize getiremeyeceği bir takım değil muhakkak, ancak halen süregelen bir özgüven sorunu nedeniyle, konsantrasyonunu ve mücadele gücünü 90 dakika sahaya yansıtamayan, istikrarlı bir takım olgusu ve oyun sistemi bulunmayan bir Fenerbahçe ile ev sahibi olmanın avantajını özellikle olası bir taraftar baskısı ile kullanacak olan ve teknik direktör değişikliği ile kan değişikliğine giden bir AEL Limassol karşı karşıya gelecek. Öncelikle herhangi bir olayın çıkmaması en büyük temennimiz. 

Grupta sadece 1 puanı ve 1 golü bulunan Rum ekibi, Fenerbahçe'ye karşı daha fazla agresif ve motive olacağı aşikar. Fenerbahçe'nin, rakibinin açık futboluna, geriden Gökhan ve Hasan Ali'nin ileriden Krasic ve Caner'in bindirmeleri ile pozisyon üretebilmesi uzak ihtimal değil. Ancak bu atak denemelerinde, (özellikle Caner ile) ileride yaşanabilecek top kayıplarına önlem almak şart. 

Bireysel hataya açık olan Bekir ve Egemen, defans hattında zaten yeterince stres yaratıyorlar. İleride kaybedilen her top, orta alanda kesici özellikli tek oyuncu olarak Mehmet Topal'ın yalnız kalması, ya da Hasan Ali'nin sık sık geride kademesini kaybetmesi nedeniyle pozisyon görmemiz kaçınılmaz olur.

Ayrıca Sow'un yükselen form grafiği umut verirken, Kuyt'ın son zamanlardaki tutukluğu ve etkisizliğine rağmen 90 dakika boyunca sahada gezinmesi, Bursa deplasmanında görüldü ki, takıma ister istemez olumsuz etki ediyor. Alex'i sahada yürüyor diye eleştirirken Kuyt'ın da kötü oyununa bu kadar müsamaha gösterilmemeli, yerine Stoch'a görev verilmelidir.

Fenerbahçe'nin AEL Limassol ile yapacağı her iki maçtan da kayıpsız ayrılması demek, UEFA Avrupa Ligi C grubundan güle oynaya çıkması demektir. Umalım ki Almanya'daki mücadele gücü ve isteği, olumsuz şartlara rağmen Güney Kıbrıs'ta da sahaya yansısın.

Son Bayramımız, Spartak Moskova karşısında, deplasmanda alınan mağlubiyet nedeniyle buruk geçmişti. Bu kez farklı olsun...

Bu arada, aileniz ve sevdiklerinizle mutlu huzurlu bir bayram geçirmenizi diliyorum.