Fenerbahçe bu sürece alet olmamalıydı

Fenerbahçe; Türk Futbolu' nun 105 yıllık çınarı. Rengine gönül vermiş olan taraftarı için, ne ifade ettiği kelimelerle anlatılamaz.

Son 10 yıldır tesisleşmesi ve stadı ile gurur duyduğumuz, ancak bu başarıyı saha içersine, futboluna yansıtamadığı için eleştirdiğimiz başkan ve yönetim anlayışının artık iflas etmeye başladığını, aşağıda linki bulunan bloglarımda ifade etmeye çalışmıştım.

Fenerbahçe İnşaat Taahhüt  A.Ş.

Paranın Aziz-liği

Aziz Yıldırım, "artık bırakıyorum" dediği zaman bırakmalıydı ya da en kötü ihtimalle 3 Temmuz' dan sonra bırakmalıydı. Bir yöneticiye bir lidere de bu yakışırdı. Belki bu bir şike davası değildir, siyasi davadır, ticari çıkarlardan oldu-bittiye getirilmiştir vs. neyse... Aklanırsın gelirsin-gelmezsin ama başında bulunduğun kurumu hakim karşısına çıkarmazsın. Kitleleri cemaat lideri misali peşinden sürüklemezsin. Sen aklanırsın güçlüsün, taraftar olarak bizleri aklanmak zorunda bırakmazsın.

Her taraftarın, tuttuğu takımı için dileyeceği gibi, gönül ister ki hep başarılarıyla anılsın. Futbol konuşulsun, en kötü tartıştığımız mağlubiyetler olsun. Ancak futbol takımımız, 3 Temmuz' dan bu yana yaşanan süreç nedeniyle, hep kişilerin yaptığı/yapmadığı, yapmadıklarını ispatlamaya çalıştığı olgularla gündemden düşmez oldu. Bir muğlakla yaşar olduk, hedeflerimiz dahi geçersiz. Kazandığımız ve kaybettiğimiz hiç bir maçın değeri yok. Çünkü, "ligi 1. sırada bitiren şampiyon olacak mı? ya da "sonuncu olan küme düşecek mi?" Bunların dahi cevabını net olarak söyleyebilen yok. En kötüsü de; bu dava süreci sonunda kişi ve kurumların aklanmasının bile sonuca bir etkisi yok.

3 Temmuz sabahı başlatılan soruşturma esnasında ve takip eden 1 hafta içersinde, futbol camiasından hiç kimsede ses-seda yoktu. İşte o an Türkiye futbol Federasyonu kılıcını çekmeliydi. Kati ceza değil belki ama Türkiye Futbol Federasyonu tedbir hakkını kullanmalıydı. Şike davasında adı geçen tüm kulüpler hakkında tedbiren olmak kaydıyla, puan silme ya da küme düşürme cezaları, kişiler hakkında ise süreli/süresiz futboldan men cezası uygulanmalıydı. Liglerin ancak bu şekilde başlatılması doğru olurdu. Sürecin sonunda, atılı suçlardan aklanacak kulüplere tazminat ödemek zorunda kalması, inanın şuanki düştüğü aciz durum kadar vahim olamazdı.