Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Kasım '09

 
Kategori
Spor
 

Fenerbahçe'de Emre Belözoğlu sorunu...

Fenerbahçe'de Emre Belözoğlu sorunu...
 

Dakika 53. Emre girdiği ikili mücadelede sakatlanıyor, üstelik hakem düdüğü çaldıktan sonra topun dibine giriyor. Hakem sarı kartını çıkarıyor. O Emre’nin maçta aktif olarak yer aldığı son pozisyon oluyor. Bir taraftan baldırını yoklarken diğer taraftan kenara “beni çıkarın” işareti yapıyor, gol öncesinde de kendisine faul yapan adamı yakalamak için son bir hamle yapıyor. Ancak çok geç, Fenerbahçe bir dakika içinde skoru 3-0’a götürecek ilk golü görüyor kalesinde.

Emre biraz daha sakin olabilse; hatta futbolun en profesyonel görüntülerinden biri olan yerde yatıp zaman geçirse; dahası oyuna devam edemeyeceğini işaret edip, diyelim ki iki dakika sonra oyuna girecek arkadaşı için zaman kazandırsa belki bu yazı şekillenmemiş, Fenerbahçe yenilmemiş olacaktı.

Emre aynı maç içinde takım arkadaşı Santos ile saha içinde tartışacaktır.

Bükreş maçı sonrasında Fenerbahçe’nin bu anlamda en rahat “cool” futbolcusu Vederson ile tünelde kapıştığının haberini okumuştuk.

Bundan yarım sene önce oynanmış olan yine bir Beşiktaş maçında Deivid ile tartıştığını hatırlayacağız.

Yine bir başka maçta Güiza’yı kendisinin de içinde olduğu pozisyonu bozduğu için çıkıştığını da…

Emre kendisine yapılan her faulden sonra ayağa kalkıp hırsla faulü yapan rakip oyuncunun üzerine yürüme görüntülerine artık neredeyse alıştık.

Emre bu sezon agresifliği yüzünden ceza aldı.

Emre geçen sene yine aynı hırçınlığı yüzünden, rakibinin boğazını kesme görüntüleri verdiği için de ceza almıştı.

Fenerbahçe’nin iki sene öncesine kadar elinde Aurelio isimli çok önemli bir futbolcusu vardı. Sahada basmadık yer bırakmadığı gibi rakibin o bölgedeki bütün etkinliğini yok ederken; Alex’e yakın oynayarak ona yapılan yakın savunmalarda arkadaşını rahatlatan bir pas alış verişine giriyordu. Anladığımız kadarıyla Aurelio’nun bu kadar rahat gidişinin gerisinde Emre ile yapılmış anlaşma vardı. Geçen sene Fenerbahçe bu bölgede oynayan Emre’nin formsuzluğu nedeniyle çok zorlandı. Emre ancak ikinci yarının ortalarında form tuttu ve bu sezona da iyi başladı.

Emre, Fenerbahçe’nin şu an en kritik bölgesinde ve en önemli yerinde forma giyiyor. Oyun karakteristiği olarak Aurelio’dan da etkili oynadığını ve ağırlığını ortaya koyduğunda takımın performansına direkt etki ettiğini biliyoruz, görüyoruz, sonuçlarını izliyoruz.

Ancak Emre’nin bizim gördüğümüz şeyi kendisinin hala idrak edemediğini üzülerek şahit oluyoruz.

Emre kendisinin dokunulmaz ya da faul yapılamaz bir futbolcu olduğunu mu sanıyor?

Bu haliyle de kuşkusuz her an tahrik edilmesi çok kolay, oyundan düşürülerek Fenerbahçe’nin bütün savunma direncinin yok edilmesini sağlayan rakibin en önemli taktiği haline geldiğinin farkında mı?

Hani, Ömer Aşık’ın Avrupa Şampiyonası’nda serbest atış yüzdesi düşüklüğü rakip koçların taktiğini nasıl onun üzerine kurduysa, bunu karşılığı da futbolda Emre oluveriyor.

Emre’nin bu akıl dışı futbolu devam ederse her beş maçlı seri sonrasında maç içinde yaptığı sertlikleri ve kontrolsüzlükleri yüzünden ya ceza ile ya da sakatlıkları nedeniyle Fenerbahçe’yi eksik bırakacak, taktiksel olarak da zayıflatacaktır.

Emre bu sezon Fenerbahçe’ye gelmiş olsa ve bu hareketleri ilk defa yapıyor olsa bu yazının vermek istediği mesaj çok anlamı olmayabilirdi; ancak Emre Fenerbahçe’de ikinci sezonunu oynuyor ve o hiç değişmedi.

Emre’nin futbolculuğunu tartışmak çok anlamlı değil. Ancak spor sadece bireysel beceri, yetenekle yapılmaz. Bütün olmayı gerektirir.

Fenerbahçe’de bir disiplin sorunu var ve bunun merkezindeki futbolcunun davranışları artık alarm veriyor. İkinci devre Fenerbahçe’nin her maçı final havasında geçecektir. Bu nedenle bütün futbolcuların sahada, futbolun içinde kalarak mücadele etmeleri çok önemlidir.

Emre sadece rakiple değil maç içinde, belki antrenmanlarda arkadaşlarıyla da tartışıyor, kavga ediyor. Kuşkusuz bu tavrı ile takımın havasını darmadağın ediyor. Hepimiz spor yaptık, futbol, basketbol oynadık. Saha içinde bizden çok daha iyi oynayan arkadaşlarımızın azarlamasının bizde nasıl etki ettiğini yaşadık, bunu derinlerde hissettik.

Sonra bu adamların hepsi profesyonel futbolcudur. Emre’nin sahada azarladığı futbolcudan ne farkı var ki?

Emre bir taraftan arkadaşlarını azarlıyor diğer taraftan da yaptıkları davranışlarla futbolun dışında kalıyor. Bütün hafta Fenerbahçe'nin Beşiktaş'tan yediği golün sorumluluğunu Emre'ye yazılmadı mı?

Bu derin bir çelişkidir.

Fenerbahçe’nin bu duruma karşı önlem alması şarttır. Emre’nin sakatlanması belli anlamlarda hem onun hem de Fenerbahçe için şanstır. Bu sürenin bir rehabilitasyona dönüştürülmesi iki taraf için de yararlı olacaktır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..