Özer Hurmacı, Mehmet Topuz için önemli fırsat!

Daum’un Kazım’ı santrafor bölgesinde denemesi Bükreş ve Galatasaray maçlarında tuttu; ancak Beşiktaş’a karşı başarılı olmadı. Açıkçası teknik direktörlerin böylesi denemelerle hem bizleri şaşırtması hem de takım içinde statik yapılaşmanın kırılmasını sağlaması bakımından yararlı oluyor. Kazım maç içinde tamamen yaptığı işe konsantre olabilse ve dış etkenlere karşı kulağını kapabilseydi, Beşiktaş’ın defans hattını fazlasıyla hırpalayabilirdi. Ancak Kazım’ın farklı bir mizacı var ve bu belki de Türkiye’deki anlayışa ters geliyor. Kazım’ın cezalı duruma düşmesi Daum’u başka futbolcularla oynamaya zorlayacaktır.

Kazım’ın Cezası

Dün açıklanan disiplin cezalarından Kazım’ın payına düşen dört maçlık ceza bana fazla geldi. “Neye göre fazla?” sorusunun cevabı sözle eylem arasındaki farktan kaynaklanıyor.

Rakibe futbol içinde yapılan aşırı sert hareketin ya da örneğin ceza sahasında gole giden bir futbolcuyu engellemenin karşılığı olarak verilen kırmızı kartın cezası 2 maç oluyor.

Keita futbolun olmadığı bir ortamda rakibine yumrukla vurdu; gördüğü kırmızı kartın karşılığı bir maç fazla ceza oldu.

Kazım ise sarf ettiği bir küfür yüzünden saha dışına atıldı ve karşılığında dört maçla cezalandırıldı. Bu terazinin kefelerinde ağırlık ve denklik sorunu varmış gibi geldi bana… Kurul her önüne gelen eylemede artık birer fazla ceza verme yoluna girmiştir. Bundan sonra vereceği cezaları merakla takip edeceğiz.

Alternatifleri resmi maçlarda deneme zorunluluğu…

Fenerbahçe derbi maçı öncesinde son karşılaşmasını 5 Kasım günü Bükreş takımına karşı yapmıştı. Beşiktaş maçı 21 Kasım’da oynandığına göre 16 günlük bir resmi maç yapmadan geçirdiği bir boşluk oluşmuştu. Son lig maçıyla da 20 gün!

Fenerbahçe bu boşluğu takımı dağıtıp tatil yaparak geçirdi. Ayrıca gazetelere kendilerini rehavete sürükleyecek rakiplerini de motive edecek röportajlar verildi. Oysa bu araya iki, bilemediniz bir hazırlık maçı sıkıştırılabilirdi. Takımın anahtar bölgesine oynayan futbolcuların yerine alternatifler denenebilirdi.

Fenerbahçe’nin sol kanadında bir alternatif arayışına girmeye gerek yok; çünkü hemen hepsinin nasıl oynayacağını artık biliyoruz. Ancak santrafor, orta saha ve stoper bölgelerindeki yükün belirli adamların üzerine biniyor oluşu çok büyük bir risk taşıyordu. Bilica’nın aldığı cezanın Fenerbahçe’ye verdiği zarar nereden baksanız Kayserispor ve Beşiktaş maçlarıdır. Bu Bilica’nın yokluğuyla birlikte o bölgede oynayan Önder’in kimsenin tahmin edemediği formsuzluğudur. Son maçta Emre’nin sakatlığı büyük şanssızlıktı ancak Emre’nin kariyerine bakıldığında beklenmeyecek bir şey değildi. Haftalardır her maç sonrasında Emre’nin üzerine binen yükten söz ediyorduk. Ayrıca Emre’nin mücadele tarzının kendisini her an sakatlayacak şekilde olduğunun altını çizdik.

"Emre de orta sahanın dinamosuydu. İnsan onu izlerken sık sık "Allah korusun" demek zorunda hissediyor kendisini. Öyle toplara ayağını sokuyor, o kadar riskli çalımlar atıyor ki... Bazen istemsizce gözümüzü kapatıveriyoruz." 20 numaralı formanın yeni anlamı

Kasımpaşa maçı öncesinde Kazım ve Bilica cezalı, Emre sakat. Bu Daum’un sezon başından beri oluşturmaya çalıştığı omurganın yapı taşlarını oluşturuyor. Özellikle Emre futbolun merkezinde oynuyor.

Emre’nin alternatifi sanki Özer’miş gibi ezber yapılıyorsa da Daum’un kafasında Özer’in yeri orası olmayabilir. Çünkü Daum Emre ve Cristian ikilisinin oynadığı yere çok büyük önem veriyor. Emre’nin yokluğunu daha önce Mehmet Topuz’la kapatmıştı. Mehmet’i oraya çektiğinde de bu sefer sağ kanatta kimi oynatacağı sorunu ortaya çıkacak ki; Deivid’in sakatlıktan sonra ne durumda olduğunu bilmiyoruz. İşte o 16 günlük boşlukta bu futbolcular denenebilirdi.

Daum’un sevdiği futbolcuların arasında olan Selçuk alternatifi de ne yapacağı bilinen bir futbolcu olarak Daum’un kafasında bir alternatif olabilir.

Fenerbahçe’nin Kasımpaşa’dan sonra, Twente (D), Eskişehirspor (D), Ankaragücü, Sheriff ve Trabzonspor (D) maçlarıyla çok zorlu bir döneme gireceği görülüyor. Emre neredeyse devreyi kapattı. Bu nedenle Fenerbahçe’nin Emresizliğe alışması gerekiyor.

Oturmuş bir takımla maçlara çıkmak kolaydı. Oysa bugün Fenerbahçe’nin durumu dağılmış bir takıma benziyor. Daum’un bu beş maçlık seride göstereceği başarı takımın eldeki mevcut oyuncularla yeniden toparlanabileceğini göstermesi bakımından da çok önemli. Yoksa daha devre kapanmadan bu kadronun yetersizliği, ara transferde mutlak surette takviyeye ihtiyaç duyulacağı yönünde yorumlar gelecek ve hem yönetim hem de takım üzerinde baskı yaratacaktır.

Carlos’un gideceği göz önünde bulundurulursa artık neredeyse kulübeye bile alınmayan Uğur Boral’ın tekrardan takıma kazandırılmasının büyük önemi vardır.

Emre’nin ve Kazım’ın yokluğunda Özer Hurmacı, Mehmet Topuz ve eğer hazırsa Deivid kritik rol oynayacakmış gibi görünüyor. Daum bu üçlüyü evire çevire boşluklarda deneyecektir.

Benim gözlerim Özer’in üzerinde olacak. Yıldızının parladığı bir ana dönüşeceği çok iyi bir fırsat ayağına kadar gelmiş gözüküyor.

İyi bayramlar dilerim...

Uzay Gökerman