- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe'de Özgüven Kaybının Belirgin Hali
- Aykut Kocaman, Trabzonspor maçına elindeki mevcut kadrodan sahaya sürebileceği en doğru on biri sahaya sürerek başladı. Ne var ki takım, yine hüsranlara gark oldu.
- Peki neden?
- Takımın bu duruma gelmesinde şüphesiz ki, geçmiş dönem tercihlerinin ve yersiz takım kurguları oluşturmanın etkileri oldukça büyük. Geçen sezon dahil bu sezonun geride bıraktığımız maçlarına baktığımızda, Aykut Kocaman’ın yanlış tercihleri ve bu tercihler üzerinden ortaya çıkan polemikler… Sonrasında gelen puan kayıpları, takımda özgüveni yok etmiş.
- Evet… Fenerbahçe’nin bu gün en ciddi sorunu, özgüvenini kaybetmiş olması.
- Sanırım Aykut Kocaman’ın da fark edemediği şey bu olsa gerek.
- “Liderlik” olgusu üzerinde çok defalar durmuştuk.
- Alex koşmuyor, Alex yürüyerek futbol oynuyor ve pres yapmıyor. Ama Alex gol atıyor ve gol attırıyor. Tamam da, Alex’in bunlardan öteye takımda lider olarak varlığından doğan diğer katkıları hepsinin de üzerindedir. Ve Aykut Kocaman, Alex’in diğerlerinden öteye liderlik kimliğinden yararlanacağı yerde, Alex’i silmeye çalıştı ve gelinen noktada, bütün takımda özgüvenin yok olmasına neden oldu. Sanırım Aykut Kocaman’ın takıma verdiği en büyük zararda bu nokta olsa gerek.
- Maça gelince…
- Kuyt, Krasiç gibi futbolcuların sakatlığından ötürü eldeki mevcut kadrodan en doğru olanını sahaya sürdü Aykut Kocaman. Ne var ki Aykut Kocaman’ın en ciddi eksikliklerinden birisi de, futbolcularını farklı mevkiilerde kullanmaktan kaçınması. Bence bu gün Fenerbahçe’de Yobo’nun yanına en doğru tercih olarak Mehmet Topal tercihi yapılabilir. Zira Bekir çok yüksek hata oranıyla oynayan bir futbolcu ve taraftara gerektiği ölçüde güven veren bir oyun kimliği yok. Oysa Mehmet Topal, daha önceden çok defalar stoper mevkiinde görev almış bir futbolcu ve bu görevinde de fazlasıyla iyi oyunlar çıkarmıştı.
- Aykut Kocaman’ın sahaya sürdüğü on birde, benim için sürpriz bir isim olan Stoch oldu. Elinizde bir Stoch varsa, ille de maça Stoch’la başlamak durumundasınız. İster iyi gününde olsun, ister kötü gününde olsun… Formsuz olması dahi Stoch’un yedek kalmasına gerekçe olamaz. Zira Stoch hem oyunu güzelleştiren, hızlandıran, seri futbol oynayan ve attığı uzaktan şutlarla rakip takımın dengesini bozan bir futbolcu. Ne var ki Aykut Kocaman, üstün bir başarı örneği sergileyerek, son iki yıldan beri elindeki bu denli değerli bir futbolcuyu küstürmek için her yolu deniyor ve başarısız olduğu da söylenemez. Nitekim sürekli yedeklikten kurtularak ilk on birde sahaya çıkan Stoch’ta işte ancak dün akşama oynaması gerektiği kadar bir oyun ortaya koydu.
- Fenerbahçe’nin acil olarak çözmesi gereken sorunlarından birisi odur ki, sürekli prese dayalı bir futbolu hayata geçirmek. Maçın genelinde göze batan en çarpıcı durumun, rakip takımın orta sahada çok rahat bir şekilde top çevirmesiydi. Oysa galip gelmek istiyor ve rakibinize oyununuzu kabul ettirmek istiyorsanız, orta sahada sürekli prese dayalı bir oyun ortaya koymak zorundasınız. Ne var ki Fenerbahçe’de bu yönde bir ivme olmadığı gibi geleceğe ilişkin de böyle bir ışık göremiyoruz.
- Her ne kadar dün akşam topu daha fazla ayağında tutan taraf Fenerbahçe olsa da, daha çok gol pozisyonuna giren taraf Trabzonspor’du. Özellikle Olcan biraz daha becerikli olsa, Fenerbahçe dün akşam sahadan boynu bükük ayrılırdı.
- Trabzonspor’da şüphesiz ki Alanzinho, takımın orta sahadaki beyni konumunda. Sahada ayak basmadık yer bırakmıyor Alanzinho. Hızlı bir futbolcu ve rakip takımların dengesini bozan özellikleri var. Trabzonspor’da Bamba’da dikkatimi çeken diğer futbolculardan birisiydi.
- Defansta görevini başarıyla yerine getirdi.
- Ve bir diğer isim Yasin’di.
- Oldukça iyi bir kanat oyuncusu. Her saniye oyunun içerisinde olan bir isimdi Yasin. Umarım Abdullah Avcı’nın dikkatinden kaçmıyordur Yasin.
- Fenerbahçe’nin dün akşam Trabzonspor’la berabere kalmasında geçmiş dönemde kaybedilen özgüvenin izlerini fazlasıyla gördük. Umarım bu durumu Aykut Kocaman’da görür ve acilen tedbirler alma yoluna giderek bir an önce takımıyla barışık hale gelir. Aksi halde, önceden dediğim gibi, Aykut Kocaman ligin beşinci haftasını zor görür… Her ne kadar beşinci haftayı çıkarsa da Aykut Kocaman, aynı yanlışlar üzerinden devam ederse, beş olmasında onuncu hafta, on beşinci hafta olsun. Sonuç değişmez.
- Toplam blog
- : 1509
- : 1145
- Kayıt tarihi
- : 07.08.07
Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..