Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '10

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe lider. Müthiş maçta Bursa'yı yenemeyen Galatasaray yarış dışı kaldı.

Fenerbahçe lider. Müthiş maçta Bursa'yı yenemeyen Galatasaray yarış dışı kaldı.
 

Bir önceki yazımda da Önce Reha Muhtar'ın Franco, sonra Erman Toroğlu'nun Bobo ile ilgili ortaya attıkları çirkin imalara dün gece bir yenisi eklendi.

Ahmet Çakar, dün gece Telegol programında kaleci Murat Şahin'in bilinçli olarak topa hatalı çıktığını ve gol yediğini ima etti.

Bir yerlerden komut mu alınıyor da her hafta birisi yeni bir ''çirkin ima'' ile ortaya çıkıyorlar...?

Zaman zaman ''pisagor teorisi var, bilir misin? '' diye diğer yorumculara soran Ahmet Çakar, Alex'in korner atışının, avut çizgisine paralel gittikten sonra, kaleden 6-7 metre uzakta bulunan Bekir'in kafa vurduğu yere son anda inanılmaz bir falso ile açıldığını ve bu nedenle kaleci Metin Şahin'in boşta kaldığını görmemiş, anlamamış olabilir mi? Ben sanmıyorum. Gol yediği dakikaya kadar Alex, Özer ve Guiza'nın bütün şutlarında doğru yerde durarak kurtaran, Alex'in kullandığı bütün korner ve serbest vuruşları tutan veya en az 5 tanesini tek yumrukla uzaklaştıran da, yine aynı Murat Şahin idi.

Varsayın ki, Murat Şahin bilerek topa hatalı çıktı... Kale içinde, yoğun bir şekilde 10-15 kişinin olduğu bir yerde gol olmasının garantisi varmıdır ???

Bir sürü maçta, kale içine yapılar ortalarda, korner ve serbest vuruşlarda kaleciler zaman zaman hatalı çıkışlar yapmıyor mu ?

Peki, hepsi gol mu oluyor ? Elbette, hayır...

Peki bunları iyi eğitimli Ahmet Çakar bilmiyor mu ? Elbette, biliyordur ...

Peki niçin böyle çirkin bir imada bulunuyor ???

İşte bunu anlamak, kabul etmek mümkün değil...!!!

Ben sadece YUHH diyorum, o kadar...

........................

Nedense ''bazı'' yorumcular, Fenerbahçe'nin eski yedek kalecilerinin Fenerbahçe maçlarında kasıtlı gol yediklerini ima etmekten kendilerini alamıyorlar...!

Bu nedenle, Fenerbahçe, maçlarda bir sürü gol pozisyonuna girip sadece bir tane atmak huyundan vazgeçsin artık...

Bence, bu tür ''çirkin ima''lara, iddialara son vermek için ikinci golü atsınlar mutlaka ...!

..........................

Kasımpaşa maçına gelirsek, ilk devre bir kaza golü yememek için Fenerbahçe, temkinli ve kontrollü başladı. Kasımpaşa da sezonun ilk yarısında oynadığı Fenerbahçe maçında yaptığı gibi defansını sağlam tutarak, ilerde kontra atak yapmayı düşünerek başladı. Sahanın çimleri çok uzun olması süratli ve iyi oynamayı engelliyordu.

Fenerbahçe, ikinci devre 55. dakikadan itibaren gol atmak için baskılı oynamaya başladı. Her an gol gelebilir diye beklerken, ceza sahası içinde gereksiz fazla paslaşma çabası golü geciktirdi. Guiza yine boş kaleye gol atamadı. Özer, yüzde yüzlük penaltı pozisyonunda, kendini yere atmayıp oynamayı tercih ettiği için penaltı şansı kaçtı. Ve beklenen gol Bekir'in akıllı kafa vuruşu ile geldi.

Golden sonra Fenerbahçe yine kaza golü yememek için kontrollü oynamayı tercih etti ve 1-0 ile 3 puan almayı başardı.

Gökhan Gönül, Selçuk, Emre, Lugano-Bekir ikilisi iyi oynadı. Mehmet Topuz ve Özer yine çok koştu. Topuz'un yerine giren Deivid başarılı pas yüzdesini arttırdı ve pas trafiğinin akışını sağladı, başarılı oynadı. Alex vasat, Guiza kötüydü.

Cüneyt Çakır, iyi maç yönetti. Zaten, Türkiye'nin en iyi hakemi olduğu, topa veya rakibe yapılan faulleri iyi algılamasından ve kararlarından kolaylıkla anlaşılabiliyordu.

...............................

Şampiyonluk yarışını etkileyen GS-Bursa maçı müthiş zevkli, heyecanlı ve hızlı oynandı. Başından, son düdüğe kadar adeta nefes kesti. İki takımda çok net gol pozisyonuna girdiler, özellikle Sercan, Keita ve Volkan Şen çok gol kaçırdılar.

Sercan çok kolay gol pozisyonuna girmesine rağmen gol vuruş tekniği zayıf olduğu için başarılı olamadı. Volkan Şen sezonun belkide en iyi oyununu oynadı. Keita son dakikaya kadar çok koştu, defans yaptı. Aslında saha da koşmayan, mücadele etmeyen yoktu.

Erman Toroğlu artık ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırmış durumda. Böyle hızlı ve güzel bir maç oynanmasına katkıda bulunan hakem Bünyamin Gezer'e bile kusur buldu ve inandırıcılığını kaybetmeye başladı.

Zapotochny'ye gösterilen kırmızı kartı hatalı değil kasıtlı bulduğunu söyleyerek maçın sonucu etkilendiğini yazmış. Oysa Neil'de aynı Zapotochny gibi serbest vuruş öncesi Ömer Erdoğan ile itiş kakışdan aynı şekilde ilk sarıyı görmüştü. Eee, Zapotochny'e gösterilen sarı niçin hatalı ve kasıtlı o zaman ...?

Bu kadar taraflı bir önyargılı tutum değil Erman Toroğlu, kimseye yakışmaz ama o kendine yakıştırıyor sanıyorum...

Gökmen Özdenak gibi bazı GS'li spor yazarlarının, internet ortamında ve Milliyet blog da bazı GS'lilerin ''maçı Bursa kazansın, FB şampiyon olmasın'' iddia ve düşüncelerinin doğru çıkmaması, gerçekleşmemesi şaşırtıcı olmadı. Tertemiz ve güzel bir maç oldu.

Bir önceki blog yazımda, ne FB, ne GS, ne de BJK gibi yüzyıllık büyük klüplere yakışmayacağını, asla böyle bir şey yapacaklarını asla düşenmediğimi belirtmiştim. Yanılmadım ....

Maçın berabere bitmesi Fenerbahçe'ye yaradı. GS yarış dışı kaldı. Fenerbahçe ve Bursaspor'un ilk iki olarak şampiyonlar ligine katılması kesinleşti.

Fenerbahçe ve Bursa arasında şampiyonluk yarışı son haftaya kadar sürecek.

Umarım kalan son 3 haftada sorunsuz geçer, sadece futbol konuşulur, yeni ''çirkin ima'' lar ortaya atılmaz....!

Şevket Onat

 
Toplam blog
: 56
: 1798
Kayıt tarihi
: 23.02.10
 
 

ODTÜ mezunuyum. Uzun yıllar, çeşitli bankalarda bilgi işlem ve kredi kartları  merkezlerinde yöne..