Fethullah Hoca’yı MEBakanı Yapalım,demiştim…

Fethullah Hoca’yı M.E.Bakanı yapalım, demiştim… Ama onlar yanlış anladılar, Prof.Dr.Ömer Dinçer'i M.E.Bakanı yaptılar. Ömer Dinçer kimdir; MEB'nın başına niye getirilmiştir. İnternet'i biraz karıştırın anlarsınız.  

Fethullah Gülen Hoca'ya gelince...!  

Adamın dediği lafa bakınız: “Türkçe'yi güzel kullanmamak milli günahtır…” Bu laf için bile Hoca’nın eli öpülmez mi?  

Fethullah Hoca neden Türkiye’ye gelmekten korkuyor? Fethullah Hoca biliyor ki Türkiye’nin dışı sizi, içi bizi yakar… O Türkiye’yi iyi tanıyor… Bir kez insana takmasınlar; taktılar mı… Bir kulp takarlar ondan sonra hayatın kayar gidersin… Seni unuturlar yeraltında, istediğin kadar bağır çağır; bir daha da seni kolay kolay kimse hatırlayan olmaz…  

İnsanın hayatı iki dudağın arasındadır… “Atın şu pez… içeri ..” dedikleri andan itibaren, ne Avukat; ne basın… Ne şu ne bu… fayda etmez…hayatın kaymıştır… Kurtarırsa seni ancak, Allah kurtarır…  

Bunun için bizim halkımız; zor durumda kalanlara , “Seni Allah kurtarsın...!” diye dua eder… Ne demektir bu? “Seni ya doktorlar kurtarır…yada ölüp gidersin, toprak kurtarır..” Bunun başka yolu yoktur….  

Nice babayiğitler , zindanlarda kurtulmayı bekliyor da ; ne bir ses var ne bir nefes… tutukevlerinde artık yerlere yer yatağı yapıyorlarmış, millet yerlerde yatıyor… Çıkartın o adamları ; gönderin ormana ağaç diksinler; hiç olmazsa bir işe yararlar… Ne yaptılar yani ?  

Fethullah Hoca’ya bakınca… İnsanların bütün değer düzenleri değişiyor… Ne biçim bir adam bu.. ABD kendisini çağımızın en büyük eğitimcilerinden biri kabul ediyor ve kendisine bu yüzden oturma izni veriyor… Aslında eğitimcilikle filan alakası yok…Ama bir de yaptıklarına bakın!  

Adam şaka maka değil bütün dünyada 500-700 tane kendi öncülüğünde açılan bu okullarda, Ana dil, ve İngilizce yanında , Türkçe’yi gayet güzel öğretiyor; ve kendi yerli otoritelerinden de övgüler alıyor…  

Düşünün ABD’nin “Amerikan Kültür Dernekleri” ; “İngiltere’nin “İngiliz Kültür Dernekleri” vasıtasıyla yıllardır yapamadığını bu okullar Türkçe’nin bayraktarlığını yaparak, etkili bir şekilde görevlerini yerine getirmektedirler. Aslında bütün dünyada Türkiye’yi tanıtmak; Türk kültürünü yaymak Türk Hükümetinin görevi olmakla birlikte; bu okullar bu hizmeti gönüllü olarak ve eserleri meydanda olarak yıllardır bu amaç uğrunda çalışmaktadırlar. Buna hangi ulusalcı itiraz edebilir.  

Arapçacılar Türkiye’de Arapça’yı hakim kılmak, ibadet dili olarak, eğitim dili olarak sürekli Arapça’yı kakalamak isterken, bu okulların sürekli Türkçe’yi savunması ; Arap eğitim tarzını hakim kılmak isteyen çevreleri de rahatsız etmektedir.  

Ve onlara göre Hoca Amerika’da rehine tutulmaktadır. Nasıl Cem Sultan , Avrupa’daki korsanlara ödenen haraç karşılığında , yıllarca oralarda esir yaşadı ve esir öldüyse… Hoca’da Türkiye’ye gelmesi tehlikeli görüldüğünden, Amerika’da tutulması bazı çevrelerce uygun görülmektedir. Nasıl ki Ayetullah Humeyni uzun bir süre Fransa’da sürgün yaşamış ve oradan İran’ı etkilemiştir… Fethullah Hoca’da düşünceleriyle Türkiye’de oldukça geniş bir müritler kütlesini etkilemektedir.  

Fethullah Hoca’nın bugün Türkiye’ye dönmesi bir çok dengeleri değiştirebilir… Çünkü Türkiye bir çok ideolojik ve mezhepsel dengeler üzerinde ayakta durmaktadır. Bunlardan en güçlüsü olan Nurcular , Nakşibendiler ile çekişme halindedirler. Onların yanında envai türlü inanç ve tarikat birbirleriyle yarışmaktadırlar ve çekişmektedirler…  

Aslında , Hoca anlaşıldığı kadarıyla Türkiye’deki dengeleri şimdilik değiştirmek istemiyor. Onun düşüncesi, düşüncelerini yaymaktır… Tıpkı , Said-i Nursi gibi dini alet ederek , risaleler vasıtasıyla her konuda kendi yorumlarını açıklamaktadır.  

Bu insanlar , bütün dünyayı dinden ibaret sayarak, her şeyi din açısından yorumlayan; yada dini her şeyi yorumlayabilme gücünde olan bir alet olduğunu zanneden insanlardır. Onun için bu gün din ve dünya hurafelerle dolmuştur. Her bir üstad, “Falanca Efendimiz buyurmuşlardır…” diye başlayarak aslında kendinden menkul bazı şeyler söylemekte; dini ve kutsal bildiğimiz şeyleri kendi açısından yorumlama girişimlerinde bulunmaktadırlar.  

Dünyanın işleri dünyada… Ahrettekiler ahrette kalmalı… Bu iki evrenin işlerini durmadan birbirine karıştıracak olursak; dünyayı bazı mollaların fetvalarıyla idare etmeye koyulacaksak… Vay başımıza gelenlere ; vay bu dünyanın haline… çünkü bunların hiçbirinin söylediği diğerini tutmaz.. Hiç biri de doğru dürüst bilimden ilimden anlamaz… Biraz aklı başında olalım, dünyayı akılla , mantıkla, fenle, bilimle idare etmeye çalışalım… Gerisi yalan dünya?  

Fethullah Hoca’ya gelince…?