Fetih 1974...

Vizyondaki Film “Fetih 1453”

Ancak ben ondan bahsetmeyeceğim.

Geçen hafta bir kanalda Pakize Suda’nın programını izledim, program sokaktaki vatandaşa yönelik bir nevi bilgi testi konularını içeriyordu.

Bu hafta vatandaşa yöneltilen soru yakın tarihimizle ilgiliydi:

“Kıbrıs Barış Harekâtı hangi tarihte yapıldı, o dönemde Başbakanımız kimdi?”

Soru, her yaş gurubundan ve her kesimden olmak üzere birçok kişiye yöneltildi. Alınan cevaplar mı?

Maalesef ki birçok vatandaşımız bu testi geçemedi…

Testi geçemeyenler arasında gençler çoğunluktaydı ve bunlarında çoğu üniversite öğrencisi ya da üniversite mezunuydu, ben kendi adıma üzüldüm.

Orta yaşın üzerinde olanlar, yakın tarihimize damgasını vuran bu önemli olayı ve bu dönemde yaşananları gayet iyi hatırlarlar. Ama ya gençler? Gençler bu konuya nasıl ve neden uzak kaldı acaba? Tarih kitaplarımız mı yetersiz? Müfredatta bu konuya mı yeterince yer verilmiyor? Yoksa gençlerimiz mi bu konulara ilgisiz acaba?

Fetih 1453 filmi vizyona girince, aklıma 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı geldi ve bu alandaki eksikliği gidermek adına bu yazıyı kaleme almak ihtiyacını duydum.

Hatırlanacak olursa;  1930’lu yıllarda, Ada’da yaşayan Kıbrıs Türklerine Rumlar tarafından uygulanan baskılar ve şiddet eylemleri 1960’lı yıllardan itibaren artmaya başlamıştı. Bunun üzerine, Türk Hükümeti 1964 yılında Ada’da yaşanan bu trajedik duruma son vermek maksadıyla Ada’ya askeri bir harekât düzenlemek istedi. Türkiye’nin bu adımı, tarihimizde “Johnson Mektubu” adıyla bilinen olayı doğurdu. Dönemin ABD Devlet Başkanı Lyndon B.Johnson tarafından, dönemin Başbakanı İsmet İnönü’ye hitaben yazılmış olan tehditler dolu mektup, tarihimizde Türk-Amerikan ilişkilerinde dönüm noktalarından birisi oldu. Benzeri bir durum da daha önce 1963 yılında yaşanmıştı. 1967 yılında da karşımıza çıkan ABD engellemeleri, Ada’ya planlanan müdahalelerin yapılamamasına ve Ada’daki şiddet olaylarının artmasına neden oldu.

1970’li yıllarda dozu artan şiddetin zirveye ulaştığı 1974 yılında, Türk Hükümeti tarafından alınan müdahale kararı bu kez ABD’ye rağmen uygulamaya koyuldu ve Barış Harekâtı gerçekleşti.

Türk-Amerikan ilişkilerinde diğer önemli dönüm noktalarından birisi olarak tarihe geçen bu olay, Türkiye’nin aynı zamanda, uluslar arası alandaki siyasi ilişkilerini ve ekonomik şartlarını uzun vadeli ve olumsuz biçimde olmak üzere etkileyecekti.

Barış Harekatı’nın ardından 1975-1978 yılları arasında Türkiye’ye uygulanmış olan ambargo, ikili ilişkilerde yaşanan gerilimleri doruk noktasına çıkardı. Ambargo dönemi Türkiye'de çok sıkıntılı şartlar altında geçti. Sadece bu dönem değil, Türkiye'de bundan sonra yaşanacak yıllar da adeta ipotek altına alımmıştı.

Türkiye’de 1970’li yıllarda yaşanmış terör olayları ile 1980 ve sonrasındaki ekonomik ve siyasi gelişmelerin, terörün bugün geldiği noktanın temelinde 1974 yılındaki bu dönüm noktasının olduğunu söylemek yanlış bir değerlendirme olmaz…

Türk Siyasi tarihine önemli etkileri olan “Fetih 1974”ün günümüz gençliği tarafından bilinmemesi ne kadar vahim bir durum…

Birkaç satır ile(*) önemini vurgulamaya çalıştığım bu tarihi olayın farkında olunmaması halinde, Kıbrıs ve üzerinde yaşadığımız toprakların geleceğine kim, nasıl sahip çıkacak?

 Mutlu ve huzurlu yarınlar dileğiyle esen kalın…

(*) Konunun birkaç satır ile anlatılmasının mümkün olmadığının farkındayım. Gerek Kıbrıs Barış Harekâtı, gerekse tarihten günümüze Türk-Amerikan ilişkilerini ayrıntılı biçimde ele alan “Hangi Ortaklık(IQ Yayınları, 2011 Basım” adlı eserim, konu kapsamı itibarıyla ayrıntılı bir içeriğe sahiptir.

http://www.idefix.com/kitap/hangi-ortaklik-ali-riza-izgi/tanim.asp?sid=LVJSBJRJEO3OY8MYGJRU